Yıllık 100 milyar dolarlık bir pazar hacmine sahip uluslararası öğrenci hareketliliği var dünyada.
Az şey mi?
Bu parayla altı ay önce geçirdiğimiz “asrın felaketi” dediğimiz depremin viran ettiği 11 ilimizin yeniden ihyası için yeter de artar bile. Bu pazarın en büyük payını başta ABD ve İngiltere olmak üzere Fransa’sı Almanya’sı v.s batılı ülkeler alıyor. Hiçbiri de şikâyetçi değil. Aksine, daha çok gelsinler diye çırpınıyorlar. Tabiri caizse bir öğrenci kapmak için 10 takla atıyorlar.
Araştırmalara göre Türkiye'nin payı ise sadece yüzde 2 civarındaymış.Bu da 300 bin öğrenciye tekabül ediyor.Hedef 5 yılda bunu 500 bine çıkarmak için canla başla bir çalışma var.
Ne çabuk unuttuk?
Daha dün 5 milyar dolar için IMF kapılarında dileniyorduk.Uğruna meclisimiz uykuya hasretti.Bir gecede sayısızca kanun çıkarılıyordu.Birileri bir üniversitenin mezuniyet töreninin görüntülerini lağım çukuru olan sosyal medyaya koymuşlar.Tek tek isimler okunuyor. Öğrenciler çağırılıp belgeleri veriliyor:
“Mecit Şeref, Muhammed Abdulkadir, Muhammed Subulehay, Yusuf Abdülaziz Muhammed, Seyit bin Allov, Adam Beşir...”Liste uzayıp gidiyor.Mısır’dan,Cezayir’den, Tunus’tan, Sudan’dan ve diğer çeşitli ülkelerden gelen öğrenciler tek tek boy gösteriyor haliyle. Yadırganacak bir durum yok. Olması gereken ve hatta iftihar edilmesi gerekir değil mi?
Ama gel gör ki altına yapılan yorumlar tek kelimeyle rezalet.Irkçılık ve faşistlik dizboyu aman Allah’ım!
Ne ara bu hale geldik? Bindiğimiz dalı kestiğimizin farkında mıyız?
Oysa ki bu öğrenciler Türkiye'yi seçmişler, gelmişler, burada okuyorlar. Bizim kültürümüzü alıyorlar. Bizim dilimizi öğreniyorlar. Türkiye dostu olarak yetişiyorlar. Hadi geçtim bunları yahu bunlar çuvalla para bırakıyorlar bunu o küçücük beyninizle hiç mi idrak etmezsiniz? Etmiyorsanız kusura bakmayınız ya birilerince kullanılan aparatlarısınız ya da Belhum Adal sınıfındasınız.