Yunanistan’ın ünlü gazetelerinden Ta Nea son dönemde Atina'dan Türkiye’ye yönelik tartışmalı bir öneriyi gündeme getirdi. Habere göre Yunan hükümetinin Türkiye’ye Kıbrıs gemilerine ait 1.100 kadar geminin yanaşabileceği Türk limanının açılması için teklifte bulunduğu belirtiliyor. Bu öneri 38 yıl sonra Kıbrıs gemilerine Türk limanlarının yeniden açılmasına dair önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
Kıbrıs’ın önerdiği teklif sadece ekonomik bir açılım değil aynı zamanda siyasi yaklaşım olarak da dikkat çekiyor. Habere göre Kıbrıs Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis Türk vatandaşlarının Avrupa Birliği’ne giriş vizesi konusunda bir taviz vermeyi kabul edebileceği yönünde fikir sunmuş.
Bu teklife göre Türkiye ile yapılacak olan görüşmelerde bu konuda adım atılması Kıbrıs’ın limanları için yeni hareketliliğin önünü açabilir. Henüz bu görüşmenin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği belirsizliğini koruyor.
Kıbrıs bandıralı gemilerin Türk limanlarına yanaşması ve Kıbrıs’a ait uçakların Türkiye'nin havaalanlarına iniş yapması 1987 yılından bu yana yasaklı bir durum. Türkiye o tarihten sonra Kıbrıs’tan gelen gemilerin kendi limanlarına yanaşmalarına izin vermezken aynı şekilde Kıbrıs’a ait uçakların da Türk hava sahasına girişine engel olmuştu.
Rum yönetimi yıllar içinde Türkiye ile olan ilişkilerdeki engellerin kalkması adına çeşitli girişimlerde bulundu. Şimdiye kadar somut bir adım atılmadı. Yunan basınında yer alan haberlerde Atina’nın Kıbrıs’la işbirliği yaparak öneriyi Türkiye’ye sunmayı düşündüğü belirtiliyor. Yunan hükümeti bir açılımın ekonomik faydalar sağlayabileceğini ve aynı zamanda Türkiye ile olan gergin ilişkilerin yumuşamasına katkıda bulunabileceğini düşünüyor.
Türkiye’nin bu öneriye nasıl bir tepki vereceği hem siyasi hem de ekonomik açıdan büyük merak konusu oldu. 1987 yılında başlayan yasakların kaldırılması Kıbrıs ve Türkiye arasındaki ilişkilerde yeni bir dönemin başlangıcı olabilir. Bu adım her iki taraf için de önemli politik değişimleri gerektiriyor.
Kıbrıs’tan gelen bu teklif Türkiye ile ilişkilerde önemli dönüm noktasına işaret edebilir. Her iki tarafın da çözüm için adım atması gerekecek. Türkiye’nin bu öneriyi nasıl değerlendireceği önümüzdeki dönemde diplomatik ilişkilerin şekillenmesinde belirleyici rol oynayacaktır.