Yeni Sömürge Planı: ABD’den Ukrayna’ya Askeri Yardım Karşılığı Talep!

Washington yönetimi Ukrayna’ya yapılan askeri yardımlar karşılığında ülkenin sahip olduğu stratejik altyapıların ve doğal kaynakların kontrolünü talep etti. Bu taleplerin başında Rus gazını Avrupa’ya taşıyan tarihi boru hattının kontrolünün ABD’ye devredilmesi yer alıyor. Sovyetler Birliği döneminde inşa edilen bu boru hattı Rusya’nın Sudzha kentinden başlayarak Ukrayna’nın batısında Slovakya sınırındaki Uzhhorod kentine kadar uzanıyor.

Doğal Kaynaklar Pazarlık Masasında

Boru hattının devriyle sınırlı kalmayan talepler arasında Ukrayna'nın sahip olduğu doğal kaynaklar da bulunuyor. ABD yönetimi nadir toprak elementleri başta olmak üzere petrol ve doğal gaz rezervlerine erişim talebinde bulundu.

Bu taleplerin Ukrayna’ya Biden yönetimi döneminde sağlanan askeri yardımların karşılığı olarak sunulduğu bildirildi. Ukraynalı ekonomist Volodimir Landa ABD’nin bu yaklaşımını "sömürge tipi bir talep" şeklinde değerlendirdi. Landa’ya göre Ukrayna yönetiminin bu koşulları kabul etme ihtimali oldukça düşük.

Zelenskiy'den Eşitlik Talebi ABD'den Sert Yanıt

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy söz konusu talepler karşısında temkinli bir tutum benimsedi. Yardımlar karşılığında doğal kaynaklardan sağlanacak gelirlerde adil bir paylaşım yapılmasını isteyen Zelenskiy “Bu anlaşma her iki taraf için de adil ve dengeli olmalı. Ukrayna’ya ait olanı savunuyorum” ifadelerini kullandı. ABD cephesinden gelen açıklamalar daha sert bir tavrı ortaya koydu.

ABD’nin Ukrayna özel temsilcisi Keith Kellogg’un yaptığı bir açıklama kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Kellogg bir röportajda “Ukrayna Berlin gibi bölünebilir” ifadesini kullanarak yeni bir tartışmanın fitilini ateşledi. Bu sözler Ukrayna’nın doğusu ile batısı arasında bir ayrım yapılabileceği ve Rusya’nın kontrol ettiği bölgelerin elinde kalabileceği yönünde yorumlandı.

Savaşın gölgesinde yapılan bu görüşmeler hem Ukrayna’nın egemenliği hem de bölgesel enerji güvenliği açısından yeni soruları gündeme getirdi. ABD’nin öne sürdüğü şartlar mevcut barış çabalarının arka planında başka planların devrede olduğu yönünde değerlendirmelere neden olurken taraflar arasındaki müzakerelerin nasıl sonuçlanacağı merakla bekleniyor.