Beşiktaş'ın sahasında Fenerbahçe'yi 1-0 mağlup ettiği maçın ardından karşılaşmanın hakemi futbol otoriteleri tarafından büyük övgü aldı.
Trendyol Süper Lig'in 15. haftasında Serdar Topraktepe'nin yönetimindeki Beşiktaş, evinde Jose Mourinho'nun ekibi Fenerbahçe'yi 1-0 mağlup etti.
Tüpraş Stadyumu'nda oynanan mücadelede Beşiktaş'a galibiyeti getiren golü 73. dakikada Alex Oxlade-Chamberlain kaydetti.
Beşiktaş'ta Gedson Fernandes, 90+6'da kırmızı kart gördü.
Fenerbahçe'nin 26 maçlık deplasmanda yenilmezlik serisi sona erdi.
Bu sonuçla birlikte ligde 5 maç aradan sonra kazanan Beşiktaş puanını 25'e yükseltirken, 5 maçlık galibiyet serisi Dolmabahçe'de sona eren Fenerbahçe 32 puanda kaldı.
Spor yazarları, Beşiktaş'ın Fenerbahçe'yi 1-0 yendiği karşılaşmayı değerlendirdi;
UĞUR MELEKE: MOURİNHO KENDİNİ HALA ROMA'DA SANIYOR
Maçın kırılma noktası iki hocanın da kulübelerine başvurduğu 65-70 aralığı oldu. Mourinho ilk bir saatte sahada kadro kalitesinin karşılığını veren bir oyun olmamasına, zirve yarışında kalmak için kazanması gerekmesine rağmen sanki lig dördüncülüğünü hedefleyen Tottenham’daymış ya da Roma’daymışçısına sıradan değişiklikler yaptı. Tempoyu yükseltemedi. Golü yiyene kadar da vitesi artıracak ofansif hamle yapmadı. İlk dördü hedefleyen Roma’da, Tottenham’da ya da Manchester United’da derbi beraberliği işinize yarayabilir, ancak Süper Lig’in dinamikleri farklı. Ve Mourinho hâlâ bence Roma’yı yönetiyor gibi davranıyor. Serdar Topraktepe ise kulübesi Mourinho kadar zengin olmamasına rağmen doğru değişikliklerle dokunmayı başardı maça. 70’le 80 arası Oxlade’i sol açığa, Rafa’yı merkeze aldı, bir miktar önde baskı yaptı ve golü de o bölümde buldular zaten. Kadro kalitesi nispetinde Serdar Topraktepe’nin bu derbide doğru hamleler yaptığını söyleyebiliriz rahatlıkla.
AHMET ÇAKAR: HAKEMİN YÖNETİMİNİ BEĞENDİM
Fenerbahçe'ye uyarımız; böyle maçları kazanamazsan şampiyon olamazsın. Mourinho da kenarda deniz yollarından emekli bir memur gibi maçı seyretti, katkısı sıfır. Zaten sezon başından beri katkısı sıfır. Kim ne derse hakem Mehmet Türkmen'i beğendim. Bir-iki hata yaptı, kabul ediyorum ama bu tür maçlar korkunç zordur. Böylesine ufak tefek hatalar kadı kızında da bulunur.
GÜNTEKİN ONAY: HAKEM SADECE DJİKU'YU GÖREMEDİ
Beşiktaş, uzun yıllardır en olumsuz koşullarda, kadro kalitesi ne olursa olsun, eksikler, cezalar, maç içinde eksik kalmalar gibi felaket senaryolarına rağmen her daim Fenerbahçe’yi yenmeyi bilmiştir. Dün de böyle oldu. 26 maçtır deplasmanda maç kaybetmeyen, formda ve süper geniş kadroya sahip Fenerbahçe dün maça favori çıkmasına rağmen Beşiktaş kadar galibiyeti istemedi. Fenerbahçe’de ise dün bir coşku problemi vardı. Bu anlamsız durgunluk, iştahlı Beşiktaş’ı deplasmanda yenmek için yeterli olmadı. Ayrıca Jose Mourinho, neden Edin Dzeko’yu oyundan çıkardı, anlayamadık. Edin Dzeko çıktıktan sonra Beşiktaş savunması çok rahatladı. Fenerbahçe son bölümdeki karambol pozisyonları hariç Edin Dzeko çıktıktan sonra ne top tutabildi ne de etkili hücum yaptı. Hakem sahada Alexander Djiku olmasaydı gerçekten de iyi bir yönetim gösterecekti. Her şeyi gördü Djiku’nun kartlık pozisyonlarını görmedi.
GÜRCAN BİLGİÇ: HAKEM SAYESİNDE MAÇI KONUŞUYORUZ
Fenerbahçe neden kaybetti sorusunun karşılığı, ikinci yarıdaki etkisiz oyunda. Oyunu ve tempoyu kontrol ettikleri ilk 45'te biri direkten dönen, biri gol çizgisinden çevrilen, yine Dzeko'nun avuta attığı net pozisyonlar vardı ellerinde. Beşiktaş Rafa Silva'nın Livakovic'e nişanladığı bir "karşı karşıya" ile cevap verebildi. Hamleler ve stratejide ikinci yarıdaki hamleler önemliydi. Çünkü Serdar Topraktepe, Fenerbahçe'nin sağ kanadına baskı yaparak, hücum aksiyonlarını sola yönlendirdi. Maximin'i ikili kademe ile önlemek ve oyuncunun defansif zaaflarından da faydalanmak istedi. Yazıda veya yorumda hakem kararından bahsetmeden, sadece oyunun hikayesini yazmak da önemliydi bizim açımızdan. Genç hakem Mehmet Türkmen'i de tebrik etmemiz gerekir. Bize maçı konuşturup, "şans – şanssızlık" veya "taktikten" konuşmayı sağladığı için.
ÖMER ÜRÜNDÜL: HAKEMİ KUTLAMAK İSTERİM
F.Bahçe oyuna hiç ağırlık koyamadı. Sadece Dzeko'nun 3 pozisyonu vardı. İkisini çok kötü kullanarak kaçırdı. En zorunu iyi kullandı onu da Emirhan çizgiden çıkardı. Sonrasında da F.Bahçe beklemediği anda bir de gol yiyince hem rakibin direnci iyice arttı hem de taraftar desteği. Bu arada çok önemli bir pozisyonda Tadic bitiklikten kaleciye geri pası verdi! Uzatma bölümünde En-Nesyri'nin direkten dönen kafasıyla beraberlik şansı da kaçırıldı. Ve çok önemli bir 3 puan kaybedildi. Serdar Hoca'yı tebrik etmek lazım. Yokluklar içinde büyük iş başardı. Takımın performansı açısında en yetersiz ismi iki yıldız Rafa Silva ve Immobileydi. Genç hakem Mehmet Türkmen'i bu olumsuz futbol iklimimizde yönettiği bu derbi için kutlamak isterim.
CEM DİZDAR: YAPI YİNE İŞ BAŞINDA MIYDI?
Ve şimdi önce bir Fenerbahçe sorusu… ‘’Yapı’’ yine iş başında mıydı? Ve iki Beşiktaş sorusu… İki maçtır sahada olan Salih Uçan’ı tercih etmeyen Giovanni van Bronckhorst’un bu konuda gerçekten yanıldığını düşünen kaç kişi var. Yetiştirilmesine katkı veren Serdar Topraktepe acaba Semih Kılıçsoy’u neden ilk on bir de düşünmedi? Var mı yanıtı olan?
TURGAY DEMİR: KARTAL'IN ÖLÜSÜ DE DİRİSİ DE KARTAL'DIR
Beşiktaş ile Fenerbahçe arasında son yıllarda oynanan derbiler gerilimden uzak, ebedi dostluğa yakışır kalitede oluyor. Dün de istisnalar hariç oyuncular, birbirleriyle de, hakemle de didişmediler. Kenardaki teknik adamlar ona keza. Hakem Mehmet Türkmen genelde iyi bir yönetim gösterdi ama son dakikada faul olmayan pozisyonda verdiği karar Gedson'un atılmasıyla sonuçlandı ki, bu kesinlikle yanlış bir karardı. Ortada faul falan yoktu. Sonuç olarak Kartal'ın dirisi de, ölüsü de Kartal'dır vesselam...
DENİZ ÇOBAN: SONUCA TESİR EDECEK BİR HATA YOKTU
Dünkü derbi, alıştığımız derbi atmosferlerinden farklıydı. Tansiyonun düşük seyretmesi hakemin işini oldukça kolaylaştırdı. İlk derbisini yöneten Mehmet Türkmen’in hataları olsa da sonuca tesir edecek bir hatası yoktu. Ancak kart uygulamalarındaki standartsızlığı ve zaman geçirmeye yönelik hareketlere duyarsız kalması dikkat çekti. 33’te Gedson ilk kartını gördü. Elle oynama kararı doğruydu ancak sarı kart hatalıydı. Aslında bu pozisyonun öncesinde Djiku, Emirhan’a açık bir faul yapıyor ve burada sarı kart görmeliydi. Djiku 89’da doğru bir sarı görmesine rağmen, 90+3’de Emirhan’ı topsuz alanda yüzünden itti. Burada da Djiku ikinci sarıdan atılabilirdi. 90+6’da Gedson’un ikinci sarı karttan kırmızı kart görmesi doğruydu. Gedson’un tepkisi yersizdi. Faul kararı doğruydu.
İLKER YAĞCIOĞLU: FENERBAHÇE İÇİN LİG BİTMEDİ
Fenerbahçe adına bu mağlubiyetle lig bitmedi ve şampiyonluk kaybedilmedi. Sadece moraller bozuldu ve özgüven kaybı yaşandı. Fenerbahçe bu durumun altından kalkacak hoca ve oyunculara sahip. Bilbao maçı büyük önem kazandı. İyi rakibe karşı kazanmak moralleri yerine getirir. "Açıkçası Fenerbahçe adına lig bitmedi.
Sadece moraller bozuldu. Sarı-Lacivertliler bu durumu düzeltecek kaliteye sahip.
ALİ GÜLTİKEN: BEŞİKTAŞ MUAZZAM BİR ŞEKİLDE OYNADI
Bu maç Serdar Hoca'ya yazar ama artı yönde. Muazzam bir oyun planlaması ve uygulaması izledik. Özellikle kurguladığı orta alan, Salih, Gedson ve Al-Musrati ile oyun kontrolünü rakibe hiç vermedi. Bu maçta Beşiktaş için öncelik oyun kontrolünü elinde tutabilmekten geçiyordu, bunu da maçın tamamında gerçekleştirdi. Hiçbir bölümde Fenerbahçe'nin oyun temposunu yükseltmesine müsaade etmedi. Bunu da bütün bir blog olarak takımını birlikte tutarak yaptı. Derbi maçları her zaman öngörülemezdir. Bu tür karşılaşmalara iyi veya kötü, hangi şartlarda gelirseniz gelin günü doğru oynamak, skoru belirler. Beşiktaş teknik direktörüyle, oyuncularıyla, kulübesiyle bu maçı muazzam bir şekilde oynadı ve bu galibiyeti hak etti. 3 puanı ve güveni cebine koydu.
FATİH DOĞAN: BEŞİKTAŞ KARANLIĞA FENER YAKTI
Beşiktaş'ın alameti farikası yüreğiyle oynaması ve Serdar Topraktepe'nin cesur kararlarıydı. Elindeki bütün güçleri sürmesi bazı futbolcuların kırgınlıklarını da giderdiğini gösterdi. 71'de Semih ve Ndour öncesinde Chamberlain'i alması takımı dinamizm olarak ayakta tuttu. Immobile ve Chamberlain karışımı galibiyeti getiren gol bu oyunun ödülüydü. Morinho, oyuna dokunuşta gecikti. 1-0'a gelmeden hamleleri yapmalıydı. Sonrasında nefesi yetmedi. Bu galibiyet, kaoslardan bunalan Beşiktaş için güçlü bir ışık oldu. Karanlığına Fener yaktı.
HALİL ÖZER: SALINCAK ÇÖKTÜ
Fenerbahçe kaybetti, salıncak çöktü. Maçın mutlak favorisi Fenerbahçe hiç kimsenin beklemediği bir şekilde kötü oynayınca maçı kaybetti. Beşiktaş haklı bir şekilde kazandı. En çok mücadele eden, savaşan taraftı.
Mourinho’nun yanlış kadro seçimi, zaman ayarı bozuk oyuncu değiştirmesi, takımını hazırlayamaması onun eksi hanesine yazan faktörlerdi.
İlk yarı vasattı. Hem de çok vasat. Sadece iki tarafın mücadelesi vardı o kadar.
Fenerbahçe daha kontrollü, Beşiktaş daha dağınıktı. Sadece üç pozisyon gördük koca 45 dakikada... Eskiler söyler ya; maç orta saha mücadelesi şeklinde geçti...