Toplumun ahlâkı ekranlarda çürüyor!

Genç bir kadının sosyal medyada yaptığı açıklamalar, Türk dizilerinin toplumu nasıl etkilediğini gözler önüne serdi.

Yasam 14.04.2025 11:55:00
Toplumun ahlâkı ekranlarda çürüyor!

Genç bir kadının sosyal medyada yaptığı açıklamalar, Türk dizilerinin toplumu nasıl etkilediğini gözler önüne serdi. Kadın, dizilerdeki yapay aşk ve ilişkilerin gerçek sanıldığını, bunun da toplumu psikolojik olarak çökerttiğini ve ahlâksızlığı normalleştirdiğini söyledi.

Dizi Kültürü ile Zehirlenen Zihinler

Sosyal medyada paylaşılan ve kısa sürede gündem olan bir videoda genç bir kadın, Türk dizilerinden etkilendiğini, gerçek hayattan koparak aşkı ve ilişkileri dizilerdeki gibi hayal ettiğini itiraf etti. “Hep dizilerdeki gibi olacağını sandım, olmadı. Gerçekle bağım koptu” sözleriyle içinde bulunduğu psikolojik çöküşü dile getirdi.

Bu açıklama, yıllardır uyarılarda bulunulan ve fuhşiyatı, lüksü, ihtirası özendiren Türk dizi endüstrisinin nasıl bir toplumsal yıkıma yol açtığını açıkça gözler önüne serdi. Fikirsiz eğlence, ahlâksız senaryolar ve yozlaştırılmış karakterler üzerinden genç kadınların ve erkeklerin zihinleri sistematik şekilde inşa ediliyor.

Ahlâk Yerine Şehvet, Sadakat Yerine Entrika

Bugün ulusal kanallarda yayımlanan dizilerin büyük bir kısmı, ahlâk ölçülerine ters düşen, aile kurumunu çökerten ve toplumu ifsat eden içeriklerle dolu. Evli barklı insanların gayrimeşru ilişkileri, zinanın sıradanlaştırılması, ihanetin “tutku” olarak sunulması sıradanlaştırıldı.

Bu dizilerde, sadakat değil entrika; iffet değil teşhir; emek değil lüks içinde hazcı yaşamlar kutsanıyor. Kadının itibarı, erdemi, şahsiyeti değil; bedeni, makyajı, giyimi üzerinden bir “meta” olarak sunuluyor. Aşk, emek ve sadakatten koparılarak bir dizi kurguya indirgenmiş; gerçek yaşamla bağlantı kuramayan nesiller yetiştiriliyor.

Dizilerle büyüyen kuşaklar, hayatı sahte senaryolarda gördükleri gibi sanıyor. Bu yüzden evlilikler yıkılıyor, insanlar yalnızlaşıyor, psikolojik hastalıklar artıyor. Ve bu çürümenin arkasında, reyting uğruna her türlü ahlâksızlığı normalleştiren medya düzeni yer alıyor.

Bu tablo karşısında RTÜK’ün, Diyanet’in, eğitim kurumlarının sessizliği, daha da vahim. Bu sadece bir ahlâk meselesi değil; bir nesil, sahte dizilerle hayal kurarken gerçek hayatla yüzleşemiyor. Ve sonunda yalnızlık, boşluk, pişmanlıkla baş başa kalıyor.

Salı 16.4 ° / 10.1 °
Çarşamba 18.4 ° / 11.8 °
Perşembe 20.2 ° / 14.1 °