Subianto’nun evindeki heykel ve çakma Atatürkçüler!

1997 yılıydı.

Gündem 11.04.2025 11:15:00
Subianto’nun evindeki heykel ve çakma Atatürkçüler!

“TIME” dergisi, “Yüzyılın Adamı” isminde dünya genelinde bir anket düzenlemişti.

Anketin amacı, “20. yüzyıla damgasını vurmuş en önemli 100 şahsiyet”i belirlemekti.

“28 Şubat”ın o kasvetli havasının derinden hissedildiği, “irtica”nın en büyük tehdit olarak görüldüğü, her yerde “Onuncu Yıl Marşı”nın okunduğu bir süreçte gerçekleşen bu alelade anketi, malum kesim abarttıkça abarttı.

“Atatürk’ü nasıl sevdiklerini” ve onun “dünyanın en önemli şahsiyetlerinden biri olduğunu” ispatlamak için başta İstanbul, Ankara ve Diyarbakır olmak üzere, yurdun dört bir yanında anket seferberliği başlatıldı.

İnternete erişimin günümüzdeki kadar kolay olmaması nedeniyle il merkezlerinde bulunan Kültür Saraylarına bilgisayarlar yerleştirilerek, vatandaşların Atatürk lehine “oy kullanması” sağlandı.

“Mustafa Kemal”i liste başı yapmak için oylar kullanıldıkça kullanıldı.

Listede ismi geçen adaylar bir veya en fazla iki kategoride yarışırken…

Mustafa Kemal’e;

Hem ‘‘Askerler ve Devlet Adamları’’

Hem ‘‘Kahramanlar’’

Hem ‘‘İşadamları’’

Hem ‘‘Bilim adamları’’

Hem “Sanatçılar”

Hem “Girişimciler”

Hem de “Macera adamları” kategorilerinde oy çıktı.

Ülke olarak bir kişiyi tüm kategorilerde aday gösterdiğimiz için dünyada dalga konusu olsak da…

Mustafa Kemal Atatürk için bunca emeğe ve eleştiriye katlanmaya değer diye düşünüldü.

Aylar süren oylamanın sonunda, o günün kıt teknolojik imkânlarına rağmen Atatürk’e tam “1.2 milyon” gibi rekor bir oy çıkarak, dünyada ikinci oldu.

Buna rağmen “TIME”ın, ‘‘Liderler ve Devrimciler’’ listesinin ilk 20 adayı arasına dahi sokulmadı.

Derginin o dönemki Yazı İşleri Müdürü Joshua Ramo;

“Atatürk'ü yalnızca ‘din reformu’ açısından değerlendirdiklerini…”

Bu kategoriye de “İran İslam Devrimi”ni gerçekleştiren İran’ın dini lideri Ayetullah Humeyni'yi seçtiklerini” söyledi.

Yıllarca bizlere, “aydınlanmanın” ve “muasır medeniyetin” beşiği olarak gösterilen Haçlı Batı’nın temsilcileri…

Belli ki; Mustafa Kemal komutasındaki Türk ordusunun “Allah Allah” nidalarıyla kendilerine karşı verdiği kurtuluş mücadelesinin acısını unutmamıştı.

Laiklikten ödün vermeyen Kemalist azınlık, yine de Humeyni’yi seçip Atatürk”ü görmezden gelen Batılı dostlarına kızmadı.

Dahası…

Aynı mihraklar, iki yıl önce de Cumhuriyet’in 100. yılı için Disney Plus’ta hazırlanan “Atatürk” dizisi üzerinden, Mustafa Kemal’i hedef aldı.

“Elinde milyonlarca Yunan, Ermeni, Süryani, Keldâni, Hıristiyan, Kürt kanı olan bir Türk diktatörü ve soykırımcı” olarak lanse ettikleri Mustafa Kemal’in hayatını konu alan filmi gösterimden kaldırdı.

Tüm bu yaşananlar karşısında dut yemiş bülbüle dönen ve Disney Plus’ı boykot etme zahmetinde bile bulunmayan “çakma Atatürkçüler” Batılı efendilerine tek laf etmedi.

Hatta onlara kızmak yerine…

“Atatürk'e söverek hayatını geçirmiş ne kadar şerefsiz varsa, hepsi bir gecede Atatürkçü oldu. Helal olsun Disney'e” diyerek, sırf Atatürk’e karşı yapılan edepsizliğe tepki gösterdikleri için bu ülkenin mütedeyyin halkına hakaret ettiler.

*

“Kemalist” gözüken ama gerçekte Mustafa Kemal istismarından geçinen içimizdeki bu seküler azınlığın ikiyüzlülüğüne dün bir kez daha şahit olduk…

Malumunuz bundan tam 97 yıl önce, 10 Nisan 1928 tarihinde, sözde bütün halklara eşit mesafede olmak adına halkının yüzde 95’inden fazlası Müslüman olan Türkiye’nin Anayasa’sından,

“Türk devletinin dini İslam’dır” ibaresi kaldırılmıştı.

“Laik olmayan herkes yobazdır” anlayışıyla hareket eden malum kesim, dün gün boyunca bu meş’um kararın 97’nci yılını kutlayarak, “Laiklik varsa özgür ve uygar insan vardır” nutukları attı.

Aynı saatlerde…

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın daveti üzerine gerçekleştirdiği resmi ziyaret kapsamında TBMM Genel Kurulunda gelerek milletvekillerine hitap eden Endonezya Cumhurbaşkanı Prabowo Subianto, Meclis’teki konuşmasına Allah’ın adıyla başladığında ise…

“Besmele”yi duyan CHP'lilerin ve destekçilerinin yüzü anında düştü.

Subianto konuşmasının devamında;

“Benim kahramanım, benim ikonum gençken Mustafa Kemal Atatürk'tü. Eğer Cakarta'da benim makamıma ve evime gelecek olursanız, göreceksiniz ki, evimde ve ofisimde Mustafa Kemal Atatürk'ün bir heykeli var” ifadesini kullansa da bu sözlere olan ilgi alkıştan öteye gitmedi.

28 yıl önce Atatürk’ü “TIME”ın kapağına yerleştirmek için ülke genelinde adeta seferberlik ilan eden…

Sırf “Atatürk”ün heykeli var diye Komünist Küba’yı bile “kutsal” kabul eden seküler yobazların gazeteleri…

Konuşmasının devamında;

“Endonezyalılar için Türkiye, en büyük Müslüman medeniyet. Bizler için Türkiye, aslında Osmanlı İmparatorluğu'nun, Osmanlı medeniyetinin de bir devamı ve biz aramızdaki tarihi ilişkileri hatırlıyoruz” diyen Endonezya Cumhurbaşkanı Prabowo Subianto’nun…

“Evimde ve ofisimde Mustafa Kemal Atatürk'ün bir heykeli var” sözlerinde haber değeri görmeyerek, birinci sayfalarına taşıma gereği bile duymadı.

Logosuna “Atatürk’ün mavi gözlerini” yerleştiren ve her fırsatta ne kadar Kemalist olduğunu ispatlamaya çalışan Sözcü’nün 1. sayfasında bu konuya ilişkin tek kelime yer almadı.

Oysa Batılı bir lider, evinde veya ofisinde Atatürk heykeli olduğunu söyleseydi, muhtemelen Türkiye’de yer yerinden oynardı.

Ama dedik ya…

Dağı taşı Atatürk heykeli ile donatan bu zihniyetin gerçek derdi Mustafa Kemal’i dünyaya tanıtmak değil, Kemalizm bahanesiyle batılı efendilerine yanaşmak…

 

ZEKERİYA SAY'IN HABERİ….

Cuma 21.8 ° / 16.3 °
Cumartesi 20.2 ° / 15.9 °
Pazar 19.4 ° / 14.6 °