Soner Yalçın: Diktatörlük tüm bilgiyi tek elde tutma otoritesidir

Amerikan teknoloji tekeli, insanlara ne düşüneceğini, ne yazacağını mı dayatıyor? -Amerikan teknoloji tekeli, kendi safında olmayanı yok mu sayıyor?

Gündem 10.03.2022 15:48:00 0
Soner Yalçın: Diktatörlük tüm bilgiyi tek elde tutma otoritesidir
Amerikan teknoloji tekeli, insanlara ne düşüneceğini, ne yazacağını mı dayatıyor? -Amerikan teknoloji tekeli, kendi safında olmayanı yok mu sayıyor?

Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan liderliğindeki AK Parti hükümetine karşı yaptığı operasyonel haberiyle bilinen karanlık Oda TV'nin patronu Soner Yalçın kalem oynattığı Sözcü'deki köşesinde borazanlığını yaptığı Amerika Birleşik Devletleri'ni eleştirdi. 

Halkbank soruşturmasında, ABD'nin sözcülüğünü yapan Oda TV'nin sahibi, ABD için "Dijital diktatör" dedi.

"Amerikan teknoloji tekeli, ne derece özgürlükçü?" diye soran Soner Yalçın, başını bir yerlere çarpmış olacak ki şu ifadeleri kullandı:

Amerikan teknoloji tekeli, insanlara ne düşüneceğini, ne yazacağını mı dayatıyor?

-Amerikan teknoloji tekeli, kendi safında olmayanı yok mu sayıyor?

Pek konuşmadığımız-tartışmadığımız gerçekle yüzleşme zamanı gelmedi mi?

-İnsanlar mecbur mu; Facebook gibi düşünmeye?

-İnsanlar mecbur mu; Youtube gibi düşünmeye?

-İnsanlar mecbur mu; Instagram gibi düşünmeye?

-İnsanlar mecbur mu; Twitter gibi düşünmeye?

Sert bir dayatma ile karşı karşıyayız: “Benim belirlediğim sınırlar içinde düşünmek-yazmak zorundasın” diyor bu küresel şirketler; başka türlü bir “roman” kabul etmiyorlar!

ABD'nin Türkiye'yi hedef alan yaptırımlarını "oh oh" diyerek manşete taşıyan Sözcü'den köşe karalayan Yalçın yazısının devamında ise şunları kaydetti:

-Benim dediğime sen de “diktatör” diyeceksin.

-Benim dediğime sen de “bilim” diyeceksin.

-Benim dediğime sen de “soykırım” diyeceksin.

“Salt benim doğrumu” savunacaksın…”

“Benim yanlış dediğime sen de yanlış diyeceksin…”

“Ancak çizdiğim düşünce çemberinin içinde tartışabilirsin, yoksa seni çemberden atarım!”

Emperyalizmin dijital diktatörlüğü, “özgürlükçülük”- “devrim” adıyla yutturuluyor!

Başkasının kafasıyla düşünmek

Dünyaya hâkim gücüyle Amerikan teknolojisi her veriyi tekeli altına alıp, kontrol etmek istiyor.

Bin yıl önce toprağı/ araziyi…

Beşyüz yıl önce makineyi/ fabrikayı…

Yüzyıl önce finansı/ parayı ele geçiren bir avuç kişi/grup…

Bugünün en büyük ekonomik varlığı veri mülkiyetini/ bilişim gücünü hakimiyeti altına alıyor.

Ve:

Günümüzde büyük güce dönüşen verinin, sadece istediği gerçeklikte kullanılmasına izin veriyor. İnsanı, yüklediği “kodlar” ile yapay zekaya dönüştürüyor.

Peki, ortaya çıkan bu sisteme/düzene “demokrasi” diyebilir misiniz?

Demokrasi, bilgiyi dağıtma-her türlü bilgiye sahip olma özgürlüğüdür.

Diktatörlük ise, tüm bilgiyi tek elde tutma otoritesidir.

“Zihin mühendisliği” merkezi Amerikan teknolojisi, size demokrasi mi getiriyor, yoksa diktatörlük mü dayatıyor?

Bilgi tek yönlü olursa/ karar alma mekanizmasında sorun ortaya çıkacağı belli değil mi?

Tek boyutlu kökten bir değişimle karşı karşıyayız.

Gerçek şu:

Bilgiyi/veriyi istedikleri gibi işleyerek-tasarlayarak sizi, kendi kafalarıyla düşündürmek istiyorlar.

Onlar, her dediklerini hakikat sanıp tekrarlayan “papağan” yaratmak istiyorlar.

Sadece bilgiyi değil analitik düşünceyi de katlediyorlar.

Evet, karşınızda yeni bir “doğal ayıklama” var; ve bunu Amerikan küresel teknolojisi yapıyor.

Dünya hızla baskıcı-otoriter bir rejim altına sokuluyor!