27 Şubat 2025’te Türkiye, önemli bir gelişmeye tanıklık etti. DEM Parti İmralı Heyeti, üçüncü ziyaretlerinin ardından PKK elebaşı Abdullah Öcalan’ın “silah bırakma” ve “örgütü lağvetme” çağrısını Türkçe ve Kürtçe olarak kamuoyuyla paylaştı. Bu çağrı, 40 yıldır süren PKK terörüne son verme potansiyeli taşırken, aynı dönemde vatandaşlık tanımı ve anayasa konuları da tartışılmaya başlandı.
Hukuki Araştırmalar Derneği’nin (HUDER) Yeni Anayasa Buluşmaları’nda konuşan Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Aksakallar Konseyi Başkanı Binali Yıldırım, vatandaşlık tanımına ilişkin açıklamalarda bulundu.
DEM Parti heyeti, Öcalan ile İmralı’da görüştükten sonra 27 Şubat’ta İstanbul’da basın açıklaması yaptı. Öcalan’ın mesajında, “Devlet ve toplumla bütünleşme için kongrenizi toplayın, tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir,” ifadeleri yer aldı. Çağrı, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin Ekim 2024’teki önerisiyle başlayan ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Terörsüz Türkiye” hedefiyle desteklenen sürecin bir sonucu olarak değerlendiriliyor.
HUDER’in düzenlediği Yeni Anayasa Buluşmaları’nda konuşan Binali Yıldırım, anayasadaki vatandaşlık tanımına değindi. Yıldırım, “Anayasa’da ‘Bu ülkeye vatandaşlık bağıyla bağlı herkes Türk’tür’ deniyor. Bu, bir millet tanımıdır. Türkiye’de Kürtler, Türkler, Süryaniler, Abazalar, Çerkezler gibi unsurlar bin yıldır bir arada yaşıyor,” dedi.
Bazı kesimlerin bu tanımı “yalnızca Türkler için yaşam hakkı” olarak yorumladığını ancak bunun doğru olmadığını belirtti.
Yıldırım, terör örgütlerinin “ana dil” gibi konuları gündeme getirdiğini ifade ederek, “Vatandaşlık tanımı yeni anayasada gözden geçirilebilir. Etnik kimliği değil, vatandaşlığı öne çıkaran bir güncelleme yapılabilir. Bu, bazı grupların kendini dışlanmış hissetmesini engelleyebilir.” diye konuştu.
Öcalan’ın çağrısı, PKK’nın silah bırakıp bırakmayacağı ve KCK’nın kongre toplayıp toplanmayacağı gibi soruları gündeme getirirken, Yıldırım’ın açıklamaları anayasal vatandaşlık tanımının yeniden ele alınabileceğini ortaya koydu. Çağrı, uluslararası alanda da yankı buldu; Almanya Başbakanı Olaf Scholz, “PKK’nın Almanya’da yasaklı olduğunu” hatırlatarak gelişmeyi “barışçıl bir çözüm için memnuniyet verici” olarak nitelendirdi.
Türkiye, Öcalan’ın çağrısının sonuçlarını izlerken, anayasa ve vatandaşlık tartışmaları da ilerliyor. Saat 14:30 (Türkiye saatiyle +03) itibarıyla, bu iki konu kamuoyunun ve yetkililerin gündeminde yer alıyor. Önümüzdeki dönem, hem terörle mücadelede hem de anayasal düzenlemelerde yeni adımların habercisi olabilir.