'Davete icabet etmek gerekir''
Tüm Türkiye, mart ayında yapılacak yerel seçimler için nefeslerini tuttu. Partiler seçim çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde yapılan bir çağrı ise siyaset gündeminde çok konuşuldu. MHP lideri Devlet Bahçeli'nin İYİ Parti'ye yaptığı komşuluk çağrısı dikkat çekti. Ardından yapılan açıklamalar ise tansiyonu yükseltti. İYİ Parti'den gelen son açıklama ise oldukça dikkat çekti. İşte detaylar...
MHP lideri Devlet Bahçeli'nin İYİ Parti'ye "Çağırdık dönmediniz yuvaya, yerel iktidarda komşu olalım ülke hayrına" şeklindeki çağrısı geniş yankı uyandırdı. Yerel seçimlerde olası İYİ Parti - MHP ittifakı gündeme gelirken karşılıklı açıklamalar tartışmaları beraberinde getirdi.
MHP: CUMHUR İTTİFAKI'NA ÇAĞIRMADIK
Bahçeli'nin çağrısına İYİ Parti'den gelen ilk açıklamalarda davet sıcak karşılanmamıştı. Buna karşılık MHP'den peş peşe sert açıklamalar gelmeye başladı. Üstelik MHP Genel Başkanı Yardımcısı Feti Yıldız, Bahçeli'nin çağrısının "Cumhur İttifakı'na katılma" çağrısı olmadığını belirtti. Yıldız, "Genel Başkanımızın çağrısı Cumhur İttifakı’na katıl çağrısı değil, siyasette kendini konumlandırırken hainlerin yanında durma safın belli olsun çağrısıdır. İYİ Parti bölücü terör örgütüyle yan yana konumlanmıştır, yerel seçimlerde aynı adaya oy vermişler birçok yerde aday çıkarmayarak birlikte hareket etmişlerdir" sözleriyle İYİ Parti'ye sert eleştiri yöneltmişti.
"DAVETE İCABET ETMEK GEREKİR"
İYİ Parti 27. dönem milletvekili Ayhan Erel ise gündem yaratacak açıklamalarla ittifaka kapıyı açık bıraktı. Dün akşam katıldığı tv100 canlı yayınında konuşan Erel şunları söyledi:
"Siyaset uzlaşma sanatıdır, Türk milletinin, devletinin faydasına olan zeminde, koordinatlarda buluşma noktasıdır. Günümüzde samimiyeti ölçen bir alet icat edilmedi. Dolayısıyla bu çağrının samimi olup olmadığı, hangi amaca hizmet ettiğini anlamak için kendi görüşüme göre bu davete icabet etmek gerekir. En azından gidip 'Kardeşim siz bizden ne istiyorsunuz? Bizden istediğiniz nedir?' diye... Bence o davete gidip 'Buyurun kardeşim. Biz kendimizi milliyetçi, katılımcı ve demokrat olarak tanımlıyoruz. Siz de kendinizi milliyetçi düşüncelerin kalesi ve odak noktası olarak gösteriyorsunuz. O zaman dağlardan silinen 'Ne mutlu Türk'üm diyene' yazısını beraber yerine getirecek miyiz?
"AK PARTİ İLE Mİ KOMŞU OLACAĞIZ MHP İLE Mİ?"
Acaba AK Parti ile mi komşu olacağız yoksa MHP ile mi? Orada da bir çelişki var. Komşuluğun tanımı da çok net değil.
"BUNLARLA PROBLEMİ OLMAYANLARLA ZATEN KOMŞUYUZ"
Bizim yerimiz belli. İYİ Parti olarak biz bayrakla, ezanla ve Atatürk ile problemi olmayan herkesle birlikteyiz, komşuyuz zaten. Bunlarla problemi olan bizle komşu olamıyor veya olmak istemiyor.
Dolayısıyla bu çağrının gerçek, samimi olup olmadığını ve milliyetçi değerlerin, düşüncenin Türkiye yönetimine egemen olması hususunda bir arzu ve irade varsa onu ölçmek lazımdı. Ama bu söylemlere karşı genel başkan yardımcılarımızdan biri 'Buyurun siz İYİ Parti'ye gelin. Üçüncü yol yani milliyetçi yolda beraber olalım' dedi.
ERDOĞAN VE BAHÇELİ ÖRNEĞİ DİKKAT ÇEKTİ
Sayın genel başkan 26 Ağustos'ta büyük ihtimalle bununla ilgili açıklama yapacaktır. Ama genel başkan yardımcılarının açıklamaları karşısında MHP genel başkan yardımcılarının hakarete varan açıklamaları çok şık olmadı. Hafızalarımızı biraz geriye sararsak Recep Tayyip Erdoğan bey ile Sayın Devlet Bahçeli beyin birbirlerine söyledikleri sözleri hatırlarsak demek ki siyasette bir an geliyor, bu sözleri birbirlerine sarf edenler aynı potada buluşabiliyorlar.
"BİZİ NEREYE DAVET EDİYORLAR?"
Andımızdan rahatsız olanlarla milliyetçi olduğunu iddia edenler maalesef aynı kulvarda yürüyorlar. Bizi nereye davet ediyorlar? AK Parti'nin kriterlerine, politikalarına mı davet ediyorlar yoksa Türk milliyetçiliğinin şemsiyesi altında buluşmaya mı davet ediliyoruz? Bu kriterleri açık ve net ortaya koymak lazım.
"AYNI ÇINARIN DALLARI GİBİYİZ"
Biz MHP'de siyaset yapan kişilerle aynı yağmurda ıslandığımız, aynı şehitleri omuzladığımız, aynı davaya inandığımız arkadaşlarımızın bir kısmı orada hala. Biz aynı çınarın dalları gibiyiz. Bu çınarın içine bir kurt düşmemişse, bu çınarın yaşaması uğruna Türk milliyetçiliği fikrinin devlet iradesine egemen olması hususunda bir düşünceleri varsa buyursun gelsinler."
00