Mevsimsel Tehlike Kapıda Çocukların Yarısı Risk Altında!

İlkbahar ve sonbahar dönemlerinde sık karşılaşılan mevsimsel alerjik rinit çocuklar başta olmak üzere her yaş grubunu etkisi altına almaya devam ediyor. Uzmanlar iklim değişikliği ve artan hava kirliliğinin bu hastalıkların görülme sıklığını önemli ölçüde artırdığını belirtiyor. Halk arasında saman nezlesi olarak bilinen mevsimsel alerjik rinit polen ve çevresel alerjenlere karşı vücudun gösterdiği aşırı duyarlılık sonucu ortaya çıkıyor.

Alerjik Reaksiyonlar Neden Yaşanır?

Alerjik hastalıkların ortaya çıkmasında polenler ev tozu akarları küf sporları ve hayvan tüyleri gibi çeşitli alerjenler başlıca etkenler arasında yer alıyor. Uzmanlar bağışıklık sisteminin bu alerjenlere karşı gereksiz bir savunma tepkisi geliştirdiğini bunun sonucunda hapşırma burun akıntısı ve kaşıntı gibi belirtilerin ortaya çıktığını ifade ediyor.

Küçük çocuklarda bu semptomların daha belirgin şekilde görüldüğü ve günlük yaşamı olumsuz etkileyebildiği bildiriliyor. Alerjenlere maruz kalma süresi ve yoğunluğu hastalığın şiddetini doğrudan etkileyen faktörler arasında gösteriliyor.

İklim Değişikliği ve Hava Kirliliğine Karşı Uzmanlardan Uyarı

İklim değişikliği ve artan çevre kirliliği mevsimsel alerjik hastalıkların görülme oranlarında belirgin bir artışa yol açıyor. Dr. Dilara Yılmaz atmosferdeki karbondioksit seviyesinin yükselmesiyle birlikte polen ve küf sporlarının yoğunluğunun da arttığını belirtti.

Sıcak rüzgârlı ve güneşli günlerde alerjik reaksiyonların daha da şiddetlendiğine dikkat çekilirken bu durumun alerjik bireylerde yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebileceği kaydedildi. Uzmanlar iklim değişikliğinin yalnızca sıcaklıkları değil aynı zamanda polen sezonlarının süresini de uzattığını bildiriyor.

Belirtiler Enfeksiyonla Karıştırılabiliyor

Mevsimsel alerjik rinit burun ve gözlerde kaşıntı burun tıkanıklığı akıntı ve sürekli hapşırma gibi belirtilerle kendini gösteriyor. Bazı vakalarda boğaz kulak ve damakta kaşıntı gözlerde kızarıklık koku ve tat kaybı gibi şikâyetler de görülebiliyor. Uzmanlar alerjik rinitin enfeksiyöz hastalık olmamasına rağmen burun ve geniz akıntısının ikincil enfeksiyonlara zemin hazırlayabileceğini belirtiyor.

Mevsimsel alerjik rinit tanısında semptomların başlangıç zamanı ailede alerji öyküsü deri testleri ve kandaki IgE düzeyleri gibi kriterler değerlendiriliyor. Tedavi süreci hastanın yaşı alerji tipi ve belirtilerin şiddetine göre şekillendiriliyor. Uzm. Dr. Dilara Yılmaz antihistaminikler burun spreyleri mast hücre stabilizatörleri immunoterapi ve inhaler tedaviler gibi çeşitli yöntemlerin tedavi sürecinde kullanılabileceğini belirtiyor.