Sabah saatlerinde uygulanıyor. Dermatologlar bu yaygın alışkanlığın doğru bir yöntem olmadığını belirtiyor. Konuyla ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulunan Toulouse Üniversitesi Hastanesi'nde tıp stajyeri Carla Valette deodorant kullanımında zamanlamanın etkisini doğrudan belirlediğini ifade ediyor.
Valette’in açıklamasına göre gece saatlerinde vücudun ter bezleri gündüze kıyasla çok daha az aktif durumda bulunuyor. Bu durum deodorantın cilt tarafından daha iyi emilmesine olanak sağlıyor. Duş sonrası temiz cilde uygulanan ürün gece boyunca etkili bir şekilde nüfuz ederek terlemeyi kontrol altına almada daha başarılı oluyor.
Gündüzleri uyuyan ve geceleri daha aktif olan bireyler için bu öneri tersine çevrilebiliyor. Uzmanlar deodorantın en az hareket edilen zaman diliminden hemen önce uygulanması gerektiğini belirtiyor. Bu da kişinin uyku düzenine göre sabah ya da akşam saatlerini deodorant kullanımı açısından ideal hale getirebiliyor.
Amerikan Dermatoloji Akademisi Dergisi’nde yayımlanan bilimsel bir araştırma da bu yöntemin doğruluğunu ortaya koyuyor. Çalışmada gece uygulanan antiperspirant içerikli ürünlerin sabah kullanılanlara kıyasla daha uzun süreli etki sağladığı tespit edildi. Ürünlerin ciltle temas süresinin uzaması ter kanallarını daha etkin şekilde bloke etmesine yardımcı oluyor.
Uzmanlar deodorant uygulamasının etkili olabilmesi için cildin temiz ve tamamen kuru olması gerektiğini belirtiyor. Duş sonrasında koltuk altlarının kurulanarak ürünün uygulanması hem etkinliği artırıyor hem de ciltte tahriş riskini azaltıyor. Bu yöntemin deodorantların uzun süreli kullanımda cilt sağlığına olası etkilerini de minimize ettiği bildiriliyor.
Dermatologların önerileri deodorant kullanım alışkanlıklarının yeniden değerlendirilmesini gündeme getiriyor. Doğru zamanlama ile kullanılan ürünler gün içinde yeniden uygulama ihtiyacını ortadan kaldırırken etkisini daha uzun süre boyunca sürdürebiliyor.