Kalp krizi şüphesi ile hastaneye gelen Mehmet Ali Şirin'e beklemesi söylendi. Şirin sandalyede beklediği sırada yaşamını yitirdi. Feci olayın görüntüleri ortaya çıktı.
37 yaşındaki iki çocuk babası Mehmet Ali Şirin, 29 Haziran günü şiddetli göğüs ağrısı ve kol uyuşması şikayetiyle gece saat 00.03’te Gaziantep Şehir Hastanesi’ne başvurdu. Şirin'e eşinin ‘kalp krizi’ uyarılarına rağmen ısrarla sıra beklenmesi söylendi.
Cengiz Anıl Bölükbaş’ın aktardığı habere göre, görevli hemşire, saat 00.14’te ağrılarının arttığını ve kalp krizi şüphesi olduğunu vurgulayan Şirin’e EKG çekmeden tansiyon ölçümü yaptı.
Saat 00.15’te Triyaj 6’da bulunan doktora sıra kesildi. Saat 00.28’te, doktor, Şirin’in şikayetlerini belirtmesine rağmen EKG çektirmeden sırasını beklemesini söyledi. Bunun üzerine Şirin’in eşi, hemşirelere diğer doktorların ilgilenip ilgilenmeyeceğini sordu.
Saat 00.30’da hastanede bulunan bir doktorun yanına giden Şirin'in eşine 2 buçuk dakika süren görüşmenin sonrasında yeniden sıra beklemeleri söylendi.
Saat 00.37’de Şirin, sırasını beklerken yere yığıldı. Bunun üzerine, hastane güvenlikleri Şirin’in yanına gelerek, sedyeye yüz üstü yatırdı. Triyaj odasından çıkan bir doktor belirtilen şikayetlere rağmen, Şirin’in sarı odaya götürülmesini söyledi. Bu esnada Şirin’e ilk yardım uygulanmadı ve nabız kontrolü yapılmadı.
Şirin sarı odaya götürüldü fakat ilk etapta doktor müdahalesi gerçekleşmedi. Doktorlardan biri, sarı alanda görevli olan doktoru aradı ve gelen doktor sedyede yüzüstü yatan Şirin’i ters çevirdi. Doktor, ne olduğunu öğrenmek için Şirin’in eşinin çağrılmasını isterken bu sırada Şirin’e sadece bir hemşire tarafından damar yolu açıldı, göz bebeği ya da nabız kontrolü yapılmadı.
Doktorun yanına gelen Şirin’in eşi, eşinin şiddetli göğüs ağrısı ve kol uyuşması şikayeti olduğunu ifade etti ve ardından Şirin’e anksiyete, uyuyamama, nöbetler, alkol yoksunluğu ve kas spazmları gibi hastalıkların tedavisinde kullanılan diazemden iki doz verildi.
00.44’te vücudunun morarmasını üzerine, Şirin kırmızı alana götürüldü. Doktorlar, Şirin’in nöbet geçirdiğini, diazem yaptıklarını, ardından vücudunun morardığını iletirken kırmızı alanda görev yapan doktorlar, yaptıkları nabız kontrolünde Şirin’in öldüğünü anladı.
Doktorlar saat 01.30’a kadar kalp masajı uyguladı fakat Şirin’i hayata geri döndüremedi. Şirin ölümünün ardından hastanenin morguna kaldırılırken eşi Ayşe Şirin, ‘’Ben size eşimin durumunun acil olduğunu bağırdım’’ diyerek sinir krizi geçirdi.
Yaşanan olaydan 3 ay sonra hastane tarafından Ayşe Şirin’e borç kağıdı gönderildi. Bunun üzerine hastaneye giden Şirin, fenalık geçirmesinin ardından kendisine iğne yapıldığını ve borç kağıdının iğne için yollandığı söylendi. Eşinin sigortalı olduğunu belirtmesine karşın Şirin’e, hastanede kimliğinin ibraz edilmediği için ücretin ödenmesi gerektiği kaydedildi.
Yaşanan olayın ardından Şirin’in ailesi, suç duyurusunda bulunurken Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından konuya ilişkin soruşturma başlatıldı. Dava dosyası hakkında bilgi veren Avukat Serap Taştemel, Mesleki Sorumluluk Kurulu’ndan soruşturma iznini beklediklerini ifade ederek idari yargıda da tazminat davasını açtıklarını ifade etti.
Taştemel, konuya ilişkin Sağlık Bakanlığı’ndan bir açıklama yapılmadığını ve ek süre talebinde bulunduğunu aktardı ve soruşturma aşamasında müzekkere istenerek triaj evraklarının istendiklerini fakat hastanenin ‘’arşiv yetersizliği’’ gerekçesiyle belgelerin savcılık ile paylaşılmadığını belirtti.