KKTC'de bulunan Bekir Paşa Lisesi ve İrsen Küçük Ortaokulu’nda başörtüsü krizi patlak verdi.
Son sınıf öğrencisi bir kız çocuğu, okula başörtülü geldiği için okul yönetimi tarafından "başını açması veya İlahiyat Koleji'ne gitmesi" yönünde uyarıldı.
Lefkoşa’daki İrsen Küçük Ortaokulu, bir öğrencinin başörtüsüyle okula girme isteğinin reddedilmesiyle utanç verici bir krize sahne oldu.
Öğretmenler ve sendika tarafından engellenen çocuğun yaşadığı bu ayrımcılık, vicdanları sızlatırken, okul yönetiminin ve sendikanın katı tutumu adeta infial yarattı.
Gerginlik, okul müdürünün baygınlık geçirmesiyle zirve yaparken, bu olay eğitimde özgürlük ve eşitlik ilkelerinin nasıl ayaklar altına alındığını gözler önüne serdi.
Sabah saatlerinde okula başörtüsüyle gelen bir öğrenci, Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Başkanı Selma Eylem ve okul öğretmenleri tarafından kapıda durduruldu.
Çocuğun eğitim hakkını gasp eden bu tutum, velilerle kısa süreli bir tartışmaya yol açtı.
Milli Eğitim Bakanlığı Genel Ortaöğretim Dairesi Müdürü Yusuf İnanıroğlu’nun “Öğrenci okula alınsın” talebi bile öğretmenlerin ve sendikanın duvarına çarptı.
Bir çocuğun inancına saygı gösterilmemesi, “Eğitimde eşitlik nerede?” sorusunu bir kez daha gündeme taşıdı.
Selma Eylem, olay yerinde yaptığı açıklamada, Disiplin Tüzüğü değişikliğinin geri çekildiğini hatırlatarak, “Bizim okullarımızda böyle bir mesele olmadı, olmayacak” dedi. Bu sözler, başörtüsüne karşı sergilenen bağnazlığı adeta tescilledi. Eğitimcilerin görevi çocukları kucaklamakken, Eylem’in bu katı duruşu, öğrencilerin bireysel haklarını hiçe sayan bir zihniyeti yansıttı. Tepkiler çığ gibi büyürken, “Sıkıntı yoksa bu çocuk neden dışarıda?” sorusu yanıtsız kaldı.
Tartışmalar okul müdürünün odasına taşınınca, gerginliğe dayanamayan müdür baygınlık geçirdi.
Sağlık ekiplerinin müdahale ettiği bu an, olayın vahametini gözler önüne serdi.
Ancak asıl soru şu: Bir çocuğun başörtüsüyle okula alınmaması gibi basit bir mesele, nasıl bu kadar büyüyüp bir müdürü bayıltacak hale geldi?
KKTC Milli Eğitim Bakanlığı, kıyafet yönetmeliğinde değişiklik yaparak, öğrencilerin başlarını yalnızca bone üzerine bandana yerleştirerek örtmesine izin veren bir tüzük yayımladı. Ancak, bu düzenleme ülkede büyük yankı uyandırdı.
KKTC’de etkili olan sendikalar, bakanlığın kararına sert tepki gösterdi. Türk Ortaeğitim Öğretmenler Sendikası, başörtülü öğrencinin okula alınmaması konusunda girişimlerde bulunurken, bazı okullarda dersleri durdurma grevine gidildi. Sınav döneminde, başörtülü öğrencilerin olduğu sınıflarda sınavların yapılmasının bile engellendiği belirtildi.
Artan tepkileri sonrası KKTC Bakanlar Kurulu, ilgili tüzüğü geri çekme kararı aldı. Böylece, okullardaki kıyafet uygulaması eski düzenine döndü ve karar okul yönetimlerinin inisiyatifine bırakıldı.
Tüzüğün kaldırılmasına rağmen başörtüsü krizi bitmedi. İrsen Küçük Ortaokulu'nda başörtülü bir öğrenci okula alınmazken, Bekir Paşa Lisesi'nde başını açan bir öğrenci derslere girerken, başörtüsünü çıkarmayan öğrenci okul kapısından geri çevrildi.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Başbakanı Ünal Üstel, disiplin tüzüğü değişikliği konusunda yaptığı son açıklamada dikkat çeken ifadeler kullandı. Üstel, "Dini inanç ile özgürlükler karıştırılmamalı. Başörtüsü dini özgürlük olarak değerlendirilemez, hukuk işleyecek." diyerek tartışmalara yeni bir boyut kazandırdı.
Başbakan Üstel, eğitimde yaşanan başörtüsü krizi ile ilgili geniş kapsamlı bir istişare sürecinin yürütüldüğünü belirtti. Öğrencilerin sınavlara girememe gibi durumlarla karşılaştığını ifade eden Üstel, şu açıklamayı yaptı:
“Çocuklarımız bizim geleceğimizdir. Bu nedenle toplumu ayrıştırmamak ve gerilimi artırmamak adına çözüm yolları arıyoruz. Sendika temsilcileri, siyasi partiler ve hukukçularla genişletilmiş bir istişare gerçekleştirdik.”
İrsen Küçük Ortaokulu (İKO) öğretmenleri, eğitim sisteminde laiklik ve bilimsel eğitimin önemine vurgu yaparak, kamuoyuna bir açıklama yaptı.
Öğretmenler, eğitimin bireylerin özgür ve akılcı düşünmesini sağlamak amacıyla tarafsız ve bilimsel esaslara dayanması gerektiğini belirtti.
Açıklamada, öğrencilerin zorunlu eğitim çağında dini sembollerle yönlendirilmesini doğru bulmadıkları vurgulandı. 18 yaş altındaki bireylerin henüz bilinçli karar alma sürecinde olmadıklarını ifade eden öğretmenler, eğitim sisteminin pedagojik ilkelere ve bilimsel gerçeklere dayanması gerektiğini belirtti.
Son günlerde eğitim sisteminde yapılan değişikliklerin tartışmalara neden olduğu belirtilen açıklamada, özellikle Disiplin Tüzüğü'ndeki düzenlemelerin büyük bir rahatsızlık yarattığı ifade edildi.
17.1 ° / 12.9 °
19 ° / 12.1 °
