Yeni sistem insansız hava araçlarına entegre edilmek üzere geliştirildi. Şirketin tanıttığı lazer teknolojisi düşman unsurları arasında yer alan füze ve kamikaze tipi insansız sistemleri doğrudan havada eriterek etkisiz hale getirebiliyor.
Lazer sistemi halihazırda 25 kilovat gücünde çalışabiliyor. Bu güç küçük çaplı hedefleri etkisiz hale getirmekte yeterli görülüyor. Şirket lazer kapasitesinin 300 kilovata kadar çıkarılabileceğini ve bu durumda büyük boyutlu hedeflerin uzun menzilli füzelerin ya da büyük hava platformlarının da etkili şekilde yok edilebileceğini ifade ediyor.
Yeni nesil lazer silahı çevresel koşullardan etkilenmeden çalışabilecek şekilde tasarlandı. Diğer yandan hem sürekli hem de darbeli lazer atışları yapabiliyor. Bu sayede hareketli ya da sabit birçok farklı hedefe karşı etkili olabiliyor. Gösterim sırasında lazerle vurulan hedefler arasında İran üretimi Şahid tipi kamikaze İHA’lara benzer nesneler yer aldı.
Mevcut savunma sistemlerinde genellikle tek kullanımlık ve yüksek maliyetli füzeler tercih ediliyor. Buna karşılık lazer sistemlerinin öne çıkan avantajlarından biri düşük maliyetli olmaları ve sınırsız sayıda atış gerçekleştirebilmeleri. Lazer ışını doğrudan bir müdahaleyle engellenemediği gibi enerjisi kesilmediği sürece hedef üzerinde etkisini sürdürmeye devam ediyor.
Yeni lazer sisteminin önünde bulunan en önemli teknik engel enerji ihtiyacının yüksek olması. MQ-9B SkyGuardian tipi insansız hava araçları tek şarjla 40 saatten fazla uçuş gerçekleştirebiliyor. Lazer silahının bu uçuş süresi üzerinde ne derece etkili olacağı henüz netlik kazanmış değil. Enerji verimliliği konusunda yürütülen çalışmalar sistemin daha geniş çaplı operasyonlarda ne ölçüde sürdürülebilir olduğunu belirleyecek.
General Atomics’in tanıttığı bu sistem ABD ordusunun uzun süredir üzerinde durduğu havadan yüksek enerjili lazer projelerinde önemli bir ilerleme olarak değerlendiriliyor. Daha önce SHiELD gibi projeler test aşamasına ulaşamadan iptal edilmişti. Yeni lazer sistemiyle elde edilen başarı bu tür teknolojilerin yakın gelecekte aktif kullanım alanı bulabileceğine işaret ediyor.