Tarih: 31.07.2023 12:12

Hezimet sonrası istenmeyen adam oldu! Sinsi Kemal’e dost kazığı

Facebook Twitter Linked-in

14 Mayıs seçimleri öncesinde 7’li masayı kuran, İmamoğlu ve Yavaş’a cumhurbaşkanı yardımcılığı vaat ederek kendisine biat etmelerini sağlayan, ırkçı Ümit Özdağ ile ortaklarından gizli ‘3 bakanlık ve MİT’ pazarlığı yapan CHP lideri Kılıçdaroğlu, yaşanan seçim hezimeti ile hem kurduğu oyunu eline yüzüne bulaştırdı, hem de dost bildiklerinden kazık üstüne kazık yedi. ‘Evladım’ dediği Ekrem İmamoğlu kazan kaldırdı, eski dost Önder Sav “görev süren bitti” dedi, Saadet yerel seçime tek başına gireceğini açıkladı ve son olarak da İP lideri Meral Akşener, Kılıçdaroğlu’na “Emekli ol, evine git” çağrısı yaptı.

Seçim öncesi CHP liderinin adaylık dayatmasına boyun eğen ve sözde ‘Türkiye’yi uyum içinde yöneteceklerini’ öne süren zillet paydaşları, 14-28 Mayıs hezimetinin ardından Kemal Kılıçdaroğlu’nu birer birer terk ediyor. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “baba-oğul” ilişkisi içerisinde olduğu Kılıçdaroğlu’nu devirmek için sözde “değişim” vurgusu üzerinden Bizans entrikalarına başvururken, zillet paydaşları ise seçim öncesi ‘ülkenin kurtuluş reçetesi’ olarak pazarladıkları Kılıçdaroğlu’nu adeta ‘istenmeyen adam’ ilan etti. ‘Lamı cimi yok biz kaybettik, Erdoğan kazandı” diyerek hezimeti kabul eden İP lideri Akşener, ortağı Kılıçdaroğlu’na “Emekli ol, evine git” derken, Temel Karamollaoğlu’ndan Önder Sav’a, bedava vekillik kapan minik ortaklardan gizli ortak HDP’ye kadar, masanın tüm ortakları CHP liderini yüzüstü bıraktı.

“Tek adam” tek başına kaldı

13 yılda aldığı 13 hezimete rağmen koltuktan kalkmamakta direnen “tek adam” Kılıçdaroğlu’nu “tek başına” bırakan ortaklarının açıklamalarından bazıları şöyle:

“Lamı cimi yok biz kaybettik, Erdoğan kazandı” diyerek 14-28 Mayıs seçimlerinde ağır bir yenilgi aldıklarını kabul eden İP lideri Akşener, “Bir siyasetçi milletin tercihini şikâyet edip, sorguluyorsa derhal emekli olup evine gitmelidir” diyerek ortağı Kılıçdaroğlu’na “Emekli ol, evine git” göndermesinde bulundu.

CHP lideri Kılıçdaroğlu’na ‘kefil’ olan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, “Bir numaralı hedefimiz, Türkiye’nin bütün il, ilçe ve beldeler de kendi amblemimizle seçimlere gireceğiz” diyerek, yerel seçimlerde ittifak içerisinde yer almayacaklarını söyledi.

Malum kaset sonrası Kılıçdaroğlu’na genel başkanlık yolunu açan CHP eski Genel Sekreteri Önder Sav, “görev süresi doldu” dediği CHP liderine “Şimdi eğilmeden bükülmeden gereğini yapıp istifa etmeli” çağrısını yaptı.

İYİ Parti Teşkilat Başkanı Buğra Kavuncu, “Dolaştığım 30’a yakın il başkanlığında, parti tabanımızda, teşkilatlarımızda bundan sonraki süreçte ne olmadığımızı değil, ne olduğumuzu anlatacak bir şekilde seçime gitme arzu ve isteği çok yüksek” diyerek, parti teşkilatlarının yerel seçimlerde CHP ile ittifak istemediğini açıkladı.

İyi Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu, “Elbette seçim işbirliği siyasetin bir gerçeği. Ancak İyi Parti’nin esas hedefi, kendi kadrolarını ve politikalarını milletimizle buluşturmak” diyerek yerel seçimlere kendi adaylarıyla girmek istediklerini belirtti.

Zafer Partisi’nin ırkçı lideri Ümit Özdağ ile 3 bakanlık ve MİT için protokol imzaladıklarını doğrulayan Kılıçdaroğlu’na tepki gösteren Altılı Masa müdavimleri İP, DEVA, HDP ve Gelecek Partisi temsilcileri, “İyi ki seçimi kaybetmiş” diyerek CHP liderini istenmeyen adam ilan etti.

Kaymağı yediler posası kaldı

Genel seçimleri öncesi “kefil” oldukları Kılıçdaroğlu’nu hezimetin ardından yüzüstü bırakan muhalefetin tavrını Akit’e değerlendiren gazeteci Murat Özer, şunları dile getirdi: “CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu bir kere denediler, olmadığını gördüler. Kendileri için alabilecekleri her şeyi aldılar. Geriye posası kaldı. Bu posa da zaten Kemal Kılıçdaroğlu. Şimdi o posadan kurtulmak ve tekrar CHP’deki o kaymağı yemek istiyorlar. Burada Kemal Kılıçdaroğlu’nu bir engel olarak görüyorlar. Bu yüzden seçim öncesi ‘çok düzgün, ahlaklı, çok yüksek bir karaktere sahip’ dedikleri CHP lideri Kılıçdaroğlu’nu devirmek istiyorlar. Kemal Kılıçdaroğlu bu kadarını verebildi. Geri kalanını da CHP’nin başına getirecekleri yeni genel başkandan almak istiyorlar anlaşılan.”

Hepimize geçmiş olsun!

Muhalefetin yenilmesiyle ülkenin büyük bir badire atlattığını kaydeden Özer, şöyle devam etti: “Kemal Kılıçdaroğlu ne kadar Türk demokrasisi açısından bir sıkıntıysa, kendileri de aslında aynı şekilde Türk demokrasisi açısından, Türk siyaseti açısından aynı oranda bir sıkıntılı olduklarını gösteriyor. O açıdan hepsi tam bir ikiyüzlülük içerisinde. Kişisel çıkarlarını ülkenin menfaatlerinin önünde tutan yapılar olduklarını herkese gösterdiler. Hiçbirinin birbirinden farkı yok. Tencere dibin kara, seninki benden kara alsın hesabı. Kemal Kılıçdaroğlu eğer seçilmiş olsaydı şu söyledikleri sözlerin tam aksini söylüyor olacaklardı. Aslında bu durum, Allah muhafaza kazanmaları halinde yaşayacağımız sıkıntıları da gösteriyor. Yani kendileri birbirlerine karşı şu anda nasıl hırçın ve hoyrat davranıyorlar? Birbirlerine karşı inanılmaz bir düşmanlık sergiliyorlar. Bu düşmanlığın iktidarda olduğunu düşünün. Türkiye açısından karşılaşabilecek en korkunç şeylerle karşılaşırdık. Bir işgalle, bir darbe girişimiyle karşılaşabileceğimiz ne varsa aslında Kemal Kılıçdaroğlu ve ortakların iktidarında ondan çok daha beter bir şeyle karşılaşacağımızı bugünden net olarak görebiliyoruz. O açıdan hepimize geçmiş olsun yani.”

Yere göğe sığdıramıyorlardı

Araştırmacı yazar Mehmet Fırat ise, olan bitene ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu: “Seçim öncesi yere göğe sığdıramadıkları, ‘demokrat dede’, ‘pirom’ dedikleri Bay Kemal, şimdi onlara göre gelmiş geçmiş ‘en rezil, en beceriksiz, en basiretsiz, köylü, cahil, koltuk sevdalısı bir diktatör’ olup çıkıverdi. Bay Kemal’in hiçbir getirisi olmayan partilere bol keseden dağıttığı vekillikler, bol keseden dağıtılan makam ve mevkiler, baba-oğul, kardeş, bacı, ilişkileri de cabası olmuştu. Yüzyılın kurtarıcılığından bu durumlara düşmesi, kendi içlerindeki menfaat pazarlıklarının da ne derecede olduğunu gösteriyor. Acaba bunlar seçimi kazansalardı ne olurdu? Sadece Bay Kemal’in istifa etmesi veya değiştirilmesi yetmez; böyle birini pazarlayan siyasetçi, aydın, yazar, çizer, sanatçı, sosyal medya fenomeni ne kadar isim var ise Bay Kemal ile birlikte gitmeleri gerekir. Zira halkına rağmen siyaset yapan tüm unsurların, bir zihniyetin tasfiye olması gerekir. Suçlu Bay Kemal değildir, bunun ne olduğu bilinmesine rağmen vitrine koyup pazarlamaya çalışan herkesin de kendini ifşa edip milletin yakasından düşmesi gerekir.”




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —