Haber7'den Zekeriya Say'ın “Helal olsun Disney'e” başlıklı yazısı
Yıl 1997’ydi.
“TIME” dergisi, “Yüzyılın Adamı” isminde, dünya genelinde bir anket düzenlemişti.
Anketin amacı, “20. yüzyıla damgasını vurmuş en önemli 100 şahsiyet”i belirlemekti.
“28 Şubat Post Modern Darbesi”nin yaşandığı, “irticanın en büyük tehdit” olarak görüldüğü, her yere "Atam izindeyiz" yazıldığı ve keçi, balık, tavşan gibi canlı hayvan meselelerinin konuşulacağı ‘Hayvan Kongresi’nin açılışında dahi “Onuncu Yıl Marşı”nın okunduğu bir süreçte gerçekleşen bu alelade anketi, Kemalistler abarttıkça abarttı.
Sırf mütedeyyin kesime “Atatürk’ü nasıl sevdiklerini” ve onun “dünyanın en önemli şahsiyetlerinden biri olduğunu” ispatlamak için başta İstanbul, Ankara ve Diyarbakır olmak üzere, yurdun dört bir yanında anket seferberliği başlatıldı.
İnternete erişimin günümüzdeki kadar kolay olmaması nedeniyle il merkezlerinde bulunan Kültür Saraylarına bilgisayarlar yerleştirilerek, vatandaşların Atatürk lehine “oy kullanması” sağlandı.
Herkes TIME’ın anketini konuşuyor, resmen Anadolu'dan Atatürk’e oy yağıyordu.
Tüm Türkiye, “Mustafa Kemal” ismini liste başı yapmak için adeta canla başla mücadele ediyordu.
Oylar kullanıldıkça kullanıldı.
O günün kısıtlı imkânlarına rağmen Atatürk, “1.2 milyon oyla” dünyada ikinci oldu.
Listede ismi geçen adaylar bir veya en fazla iki kategoride yarışırken…
Mustafa Kemal’e;
Hem ‘‘Askerler ve Devlet Adamları’’
Hem ‘‘Kahramanlar’’
Hem ‘‘İşadamları’’
Hem ‘‘Bilim adamları’’
Hem “Sanatçılar”
Hem “Girişimciler”
Hem de “Macera adamları” kategorilerinde oy çıktı.
Mustafa Kemal, tüm kategorilerde, “Türkiye’nin tek aday”ı olarak yer aldı…
Ülke olarak bir kişiyi aynı anda hem “devlet adamı” hem “iş insanı” hem “sanatçı” hem de “maceracı” olarak “aday” göstererek, tüm dünyada dalga konusu olmuştuk.
Kemalistlerin bu trajikomik duruma bahane üretmesi zor olmadı.
“Ne de olsa halk cahildi.”
Gazete ve TV’lerden “ankete katılın” çağrısı yapanlar…
Her köşe başına internete bağlı bilgisayarlar yerleştirip, vatandaşları oy kullanmaya zorlayanlar, böyle olacağını nereden bilsindi…
Velhasıl!
Aylar süren oylamanın sonucunda Atatürk, “en yüksek oyu alan ikinci kişi” olmasına rağmen, daha önce iki kez kapağında yer aldığı “TIME”ın, ‘‘Liderler ve Devrimciler’’ listesinin ilk 20 adayı arasına dahi giremedi.
Dergisi’nin o dönemki Yazı İşleri Müdürü Müdürü Joshua Ramo;
“Atatürk'ü yalnızca ‘din reformu’ açısından değerlendirdiklerini…
“Atatürk yerine ise aynı kategoride yarışan İran’ın dini lideri Ayetullah Humeyni'yi seçtiklerini” söyleyerek…
“Laiklik”ten ödün vermeyen yurdum Kemalistlerine ağır bir travma yaşattı.
Buna rağmen Kemalist ağabeyler ve ablalar,
İran İslam Cumhuriyeti’ni kuran Ayetullah Humeyni’nin girdiği “100 şahsiyet” listesine…
Laik Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Mustafa Kemal’i layık görmeyen Batılı dostlarına kızmadı.
Hatta Atatürk’ü Batılılara anlatmak yerine…
“Mustafa Kemal” ismi üzerinden mütedeyyin kesime ayar vermeye kalkan bazı Kemalist kalemşörler;
“Suudi kardeşim gün gelecek Atatürk’e de döneceksin” şeklinde saçma sapan yazılar yazarak, Arapların bile ileride “Atatürkçü” olacağını iddia etti.
*
Aradan geçen çeyrek asrın üzerinden üzerinden görüyoruz ki; Batı cephesinde yeni bir şey yok.
Dün Mustafa Kemal’i TIME anketi üzerinden Ayetullah Humeyni ile bir tutan Batılılar…
Bugün Cumhuriyet’in 100. yılı için Disney Plus’ta hazırlanan “Atatürk” dizisi üzerinden,
“Elinde milyonlarca Yunan, Ermeni, Süryani, Keldâni, Hıristiyan, Kürt kanı olan bir Türk diktatörü ve soykırımcı” olarak lanse ediyorlar.
Yaptıkları baskılarla, Mustafa Kemal’in hayatını konu alan filmin gösterimden kaldırılmasını sağlıyorlar…
*
Peki, bu durumda bizdeki iflah olmaz Kemalistler ne yapıyor?
Tıpkı 26 yıl önce Atatürk, Humeyni ve Hitler ile aynı kategoriye dahil edildiğinde sustukları gibi şimdi de filmlerinin kaldırılmasına susuyorlar…
Batılı efendilerine kızmak yerine…
“Atatürk'e söverek hayatını geçirmiş ne kadar şerefsiz varsa, hepsi bir gecede Atatürkçü oldu. Helal olsun Disney'e” diyerek, sırf Atatürk’e karşı yapılan edepsizliğe tepki gösterdikleri için mütedeyyin kesime hakaret ediyorlar…
Demek ki yarın, Batı’nın entrikalarına isyan eden Araplar da yüzünü Atatürk’e dönecek olsa…
Bu kez de…
“Helal olsun Batı’ya, ne kadar şerefsiz Arap varsa hepsini bir gecede Atatürkçü yaptı” diyerek, yine efendilerinin yanında saf tutacaklar…
Bunlar işte bu kadar şeref ve haysiyetten yoksunlar!
Bu açıdan, Disney sadece kendi maskesini değil içimizdeki uzantılarının da maskesini düşürmüş oldu!