Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısına katıldı.
Erdoğan'ın açıklamaları şöyle;
Milletvekilleri, grupları, komisyonları ve genel kurulu ile TBMM çalışıyor, üretiyor, ülkemize hizmet ediyor. Milletvekillerimizin her birine şükranlarımı sunuyorum. Seçime artık 15 ay gibi kısa sayılabilecek bir sürenin kaldığını dikkate alarak her anımızı çok iyi değerlendirmeliyiz. Partimizi sandıktaki 16. zaferine hep birlikte taşıyacağız.
"28 ŞUBAT İTTİFAKI GÜYA SEÇİMİ KAZANIP YÖNETİM SİSTEMİNİ DEĞİŞTİRECEK"
Bizler kendi şahsi tarihimizde uzunca bir süre muhalefette verdiğimiz mücadelenin ardından iktidara gelmiş bir kadroyuz. Muhalefeti saygı değer bir vaka olarak kabul ediyoruz. Karşımızda bırakın milleti, kendine bile hayrı olmayan bir CHP vardır. 16 seçimin tamamında hezimete uğrayan CHP kendini geliştirmek için en küçük bir gayret göstermemiştir. Şimdi bu CHP bir 28 Şubat ittifakı kurdu. Güya seçimi kazanıp yönetim sistemini değiştirecek, bölgemizi krizlerden kurtarıp çiçek böcek diyarı haline getireceklermiş. Karşımızdaki ittifakın fotoğrafı bizi kah güldürüyor, kah hayrete düşürüyor. Daha koridorda hangi sırayla yürüyeceklerine karar veremeyenlerin şu kritik dönemde gereken hızlı, etkin, cesaretli adımları nasıl atacaklarını doğrusu merak ediyoruz.
Ekmeden biçmek, çalışmadan kazanmak yoktur. Hedeflerimize ulaşmak, milletimize layık olmak için durmayacağız. Gece gündüz sahada olacağız. Bu konuda sizlere güveniyorum.
Küresel ve bölgesel gelişmeleri takip ederken milletimizin işini, aşını, ekmeğini etkileyen sıkıntılarını da ihmal etmiyoruz. Kurdaki yükselişten, enerji ve gıda artışlarının ülkemize yansımalarından kaynaklanan hayat pahalılığı ile karşı karşıyayız. Enflasyonun gelişmiş ülkelerin de boğuştuğu sıkıntı olduğu bir gerçektir. Bu hakikat dikkate alınmadan yapılan her değerlendirme eksik ve hatalıdır. Küresel tedarik zincirinde görülen aksamalar, hızla artan girdi fiyatlarına rağmen Türkiye, 2021'de yüzde 11 ile son 10 yılın en yüksek büyüme oranına ulaşmıştır.
Vatandaşımızın alım gücünü iyileştirmek için çok sayıda adım attık, atacağız. Geçen sene enerji sübvansiyonları için 165 milyar liralık kaynak kullandık. Bu yıl da vatandaşımızı korumayı sürdürüyoruz.
PETROL FİYATLARINDA ARTIŞ AÇIKLAMASI
Petrol fiyatlarındaki hızlı yükselişle birlikte akaryakıt artışlarını takip ediyoruz. Sondaj gemilerimizi şimdi 5'e çıkarıyoruz. Sıfır kilometre inşallah 4. sondaj gemimizi alıyoruz.
Önümüzdeki dönemde arz güvenliği ve fiyat istikrarı için her türlü tedbiri almayı sürdüreceğiz. Bunları yaparken mali disiplinden de taviz vermiyoruz. Geleceği düşünüyoruz.
"BÖLGEMİZDEKİ KATLİAMLARI UZAKTAN SEYREDİYORLAR"
Komşumuz Suriye'de 1 milyon insanın hayatına mal olan kriz halen devam ediyor. Burada da kimlerin aktör olarak yer aldığını gayet iyi biliyorsunuz herhalde. Lübnan'dan Irak'a, Afganistan'dan Libya'ya kadar gönül coğrafyamızın dört bir yanında kan, gözyaşı, çatışma hakimdir. Nereye baksak orada bir avuç azınlığın hırsı uğrunda masumların can verdiğini görüyoruz. Bu vicdansızlıktan ne yapıp yapıp biz barışın çocuklarını yeniden inşallah ihya etmeliyiz. Görevi küresel güvenlik olan kuruluşlar maalesef kıllarını dahi kıpırdatmıyor. Nerede bu dünyada gücü elinde olduğunu söyleyen ülkeler? Sadece bol bol nasihat çekiyorlar. Herhangi bir insani destek yok. Kurtarma adına bir adım yok. Kendi çıkarları için dünyayı ayağa kaldıranlar 11 yıldır bölgemizdeki katliamları uzaktan seyrediyorlar. Güya zengin devletler kınama mesajları dışında zulme ses çıkarmadılar. Ülkemizin operasyonlarını engellemeye çalıştılar. Bu süreçte sadece yalnız bırakılmadık, gizli açık tehdit, şantaj ve ambargoya da maruz kaldık.
Almanya'da orkestra şefi Putin'in arkadaşı ile görevine son veriliyor. Böyle saçmalık olur mu? Dostoyevski'nin eserlerine yasak getiriliyor. Böyle saçmalık olur mu? Bunun Bağdat'taki kütüphaneleri yakıp yıkan Hülagü'den ne farkı var? Türkiye olarak ilk günden itibaren soğukkanlılığı elimizden bırakmadık. Kapımızdaki insanların hiçbirinin diline, ten rengine bakmadık. Gözlerinin rengine bakmadık. Bu ne saçmalıktır.