Recep Tayyip Erdoğan "Bizim ayçiçeği zeytin yağı böyle bir sorunumuz yok.
Recep Tayyip Erdoğan "Bizim ayçiçeği zeytin yağı böyle bir sorunumuz yok. Bunu muhalefet ülkemizi darda zorda göstermek adına böyle bir kampanyayı yönetiyor." diyerek muhtarlara bölgelerindeki marketleri, bakkalları İçişleri Bakanlığı adına denetlemelerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kadın Muhtarlarla Buluşma Programında konuşuyor. Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları;
Kadınlara hak ettiği değeri vermek hem inancımızın, hem kültürümüzün hem de yasalarımızın bize emridir. Hakikat buyken maalesef yakın tarihimizde buna ters düşen nice uygulamaya, hadiseye hep birlikte şahit olduk. Bizim siyaset alanımızdaki en önemli mücadele alanlarımızdan biri de kadınlarımızı haklarına kavuşturmak olmuştur.
Kadının sırf cinsiyeti sebebiyle ayrımcılığa uğramasını, şiddete maruz bırakılmasını asla kabul edemeyiz.
Dün, Merkez Yürütme Kurulu toplantım vardı. Tokat'taki Özlem kardeşimizin 23 yerden ahlaksız, adi eşi tarafından bıçaklandığını öğrendim. Ne yaptılar ne ettiler diye sorduk. 3 ay sonra serbest bırakmışlar adamı. Hemen aradık, araştırdık. Tekrar bu adi herifi içeri almışlar. Özlem Hanım'la (Zengin) hemen telefon irtibatı kurduk. Bu süreci takip edecek. Cumhurbaşkanı olarak ben de bu sürecin peşindeyim. 2,5 yaşında da bir çocuğu var. Bu millet bize emanettir. Milletimizin bu emanetini bizim ortada bırakmamız mümkün değil.
Düşünün, 23 yerden bıçaklıyor. Ey hakim, sen nasıl oluyor da böyle birisini serbest bırakıyorsun? Hakim böyle bir tasarruf yapıyor. Ondan sonra yargıya hakaret. Ne hakareti ya? Eğer ben bu ülkede cumhurbaşkanıysam, sen de 23 yerden eşini bıçaklayan böyle bir adamı serbest bırakıyorsan bununla ilgili söylenmesi gereken neyse bunu ben sana söylerim. Ve sonuna kadar da takip edeceğiz. Daha bitmedi işimiz. Bakanıma da söyledim: Bunu yakın takibe alacaksın, bu konuyla ilgili beni de bilgilendireceksin. Bu hakim olabilir, savcı olabilir, fark etmez.
Ekonomik yıkım senaryoları bizim üzerimizde de farklı yöntemlerle defalarca denenmiştir.
Bizim ayçiçek sorunumuz yok. Muhalefet ülkeyi darda göstermek adına kampanya yürütüyor. Muhtarlarımdan şunu istiyorum: Mahallenizdeki, köyünüzdeki marketlerde bakkallarda gerçekten ayçiçek yağı var mı yok mu? İstiyorum ki sizler gerekirse İçişleri Bakanlığımızın adına bunların depolarını takip edip bize ihbar edeceksiniz, gereğini yapacağız.
Sizler İçişleri Bakanı'nın, Cumhurbaşkanı'nın elisiniz, ayağısınız.
Son zamanlarda bir şey daha çıktı. Hastanelerde şöyle oluyor böyle oluyor vesaire. Hatalarımız olabilir. Devasa şehir hastanelerini yapanlar kim? Devasa eğitim araştırma hastanelerini yapan kim? Adeta ülkemizde şu anda hastanesi olmayan ilimiz, ilçemiz yok. Bunları bizzat takip eden birisiyim. 'Doktorlar az para aldıkları için ayrılıyorlar'. Samimi konuşuyorum. Dost acı söyler ama gerçeği söyler. Bu hastaneyi inşa eden biziz. Bu doktorları okutan, yetiştiren bu devlet değil mi? Bu devlet sizi okuttu yetiştirdi, en çok maliyeti yüksek olan da sağlık birimidir. Ama şimdi efendim az para veriyormuşuz. En az alan 8-9 bin, en yüksek alan 25 bin civarında alıyor. Buna rağmen özel sektör çok daha fazla verdiği için oralara kaçıyorlarmış.
Açık konuşuyorum. Açık konuşmayı severim. Varsın gidiyorlarsa gitsinler bizler de üniversiteyi yeni bitiren doktorlarımızı istihdam edip yolumuza devam ederiz. Daha da ileri gidiyorum: Gerekirse yurt dışından ülkemize dönmek isteyenleri süratle davet eder ve onları istihdam ederiz. Buralar boş kalmaz merak etmeyin. Asistan doktorlarımızla biz bu yola devam ederiz.
20'yi aşkın devlet başkanı, başbakanla görüşmeler yaptım. Görüşmeleri hala devam ettiriyoruz. Yarın İsrail Cumhurbaşkanı gelecek. Öbür gün Azerbaycan Cumhurbaşkanı gelecek. Hepsiyle bu gelişmeleri sürdürürken, Türkiye'nin durduğu yeri hatırlatması bakımından bunun ne kadar önemli olduğunu ifade etmek istiyorum. Bütün bunlara rağmen ülkenin başına kara bulutlar toplamaya çalışan her kimse sıfatı, konumu, mecrası ne olursa olsun art niyetlidir.
Biz birbirimizi sevmek zorundayız. Eğer birbirimizi sevmez, uzak durursak bundan düşmanlar, teröristler istifade eder. Biz bu birliği her şeyin önünde tuttuğumuzu düşünüyoruz. Aynı görüşte olan herkesle ülkenin salahiyeti için uzlaşmaya, yol yürümeye biz hazırız. Ama bunun için önce dürüstlük, samimiyet lazım.
19 Ekim tarihini Muhtarlar Günü olarak ilan ettik. Muhtarlarımızın sıkıntılarının başında özlük haklarıyla ilgili yetersizlikler geliyordu. SGK primlerinin devlet tarafından ödenmesi, maaşlarının artırılması, tek tip muhtar kimliği başta olmak üzere pek çok iyileştirme yaparak bu sorunları ortadan kaldırdık.