Seçim yenilgisinin ardından kazan kaldıran ve sözde ‘değişim’ vurgusu üzerinden CHP Genel Başkanlığına göz diken Ekrem İmamoğlu, Kemal Kılıçdaroğlu’nun oluşturduğu mezhepçi delege yapısını aşamayınca fena kıvırdı. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu devirmek için ‘Zoom’ üzerinden gizli toplantılar düzenleyen, kurduğu internet sitesiyle sözde tabanın nabzını ölçen, partinin fosilleşmiş isimleriyle bir araya gelerek, “vekaletçi genel başkan” formülünü dillendiren İmamoğlu, Kılıçdaroğlu engelini aşamayacağını anlayınca İBB Başkanlığına razı oldu. İstanbul’a mühürlü olduğunu söyleyen İmamoğlu’nun, gelen bir soru üzerine, “disiplin sorununa” dikkati çekerek, “Ben adayım demedim” diyerek göz göre göre çark etmesi, “Ekrem çarkçılıkta Bay Kemal’i solladı” yorumlarına sebep oldu.
Değişim vaadi fiyasko
İşte “değişim” fiyaskosundaki hamlelerinden bazıları şunlar:
İmamoğlu, 29 Mayıs sabahı sosyal medya hesabından, “Kimse endişe etmesin. Her şey yeniden başlıyor. Değişmeyen tek şey değişimdir. Aynı şeyleri yaparak farklı sonuçlar beklemeyeceğiz” diyerek, Kılıçdaroğlu’na karşı isyan bayrağı açtı.
11 Haziran’da, “Bu değişim noktasındaki fikrimde net olarak kararlıyım. Menzile yürüme hususunda net olarak kararlıyım” diyerek, adaylıkta kararlı olduğunu deklare etti.
4 Temmuz tarihinde iktidaricindegisim.org adlı internet sitesini açan İmamoğlu, sosyal medya hesabından “Değişime davet: CHP’de değişim, Türkiye’de değişim, iktidar için değişim sürecine katılımınızı, görüş ve önerilerinizi bekliyoruz” dedi.
19 Temmuz’da, video paylaşım sitesi Youtube’ta açılan ‘Değişim Gerçekleri’ adlı hesaptan “İşte Yüzyılın İhaneti!” başlığıyla servis edilen gizli toplantıya ilişkin görüntülerde, Kılıçdaroğlu’nu devirmek için harekete geçen İmamoğlu’nun CHP’nin ağır topları ile darbe toplantısı düzenlediği ifşa edildi.
1 Ağustos’ta, Hikmet Çetin, Altan Öymen ve Murat Karayalçın’la Beylikdüzü’nde bir araya gelerek nabız yokladı.
Tarihe geçecek dönüş
Kılıçdaroğlu engelini aşamayarak dümeni bir kez daha İBB Başkan adaylığına kıran İmamoğlu’nın geri adımını Akit’e değerlendiren Gazeteci Yazar Şükrü Sak ise, şunları söyledi: “Yaklaşık üç aydır hem siyasi kamuoyunu, hem CHP’yi meşgul eden ‘sinsi süreç’ sonunda Türk siyasi tarihine geçecek bir ‘kıvırma’ ile nihayete erdi. Öyle ki, meşhur ‘dün dündür, bugün bugündür’ lafı bile gölgede kalır artık. İmamoğlu, ‘Ben adayım demedim, yola çıkıyorum’ dedim diyerek geri adım attı. Yani? Tarihe geçecek bir kıvırma ile deyim yerindeyse dansözlere taş çıkardı. CHP Genel Başkanlığı koltuğuna oturmak için bütün yapıp ettiklerini, söylediklerini inkâr ediverdi. Gayet pişkin bir şekilde, kendini izleyenleri de ciddiye almadığını gösterdi. Kılıçdaroğlu’nun, ‘İstanbul’a aday mısın, yoksa gözün benim koltukta mı, bir karar ver, ona göre ben İstanbul BB adayını açıklayacağım’ resti çekmesi üzerine geri adım attı. Eldeki İBB’yi kaybetmek de vardı. Kılıçdaroğlu için kazdığı kuyuya kendisinin de düşmesi tehlikesini görür görmez geri adım attı. Aklı selim tam CHP’lilerin bu olan bitenleri sorgulamaları gerekir.”
Kemal'in fendi yendi
Araştırmacı Yazar Mustafa Albayrak da, şöyle konuştu: “Kemal Bey’in fendi resmen Ekrem’i yendi. Ekrem Bey, delege sisteminden dolayı yenemeyeceğini, genel başkan adayı olsa dahi bir netice alamayacağını anladı ve mağlup olmaktansa geri çekilmeyi tercih etti. Çünkü onun bir sözü var. Kendisi, “ben mağlup olacağım seçime girmem” diye hava atıyor. Kemal Bey onun İBB adaylığına muhtemelen sıcak bakacak ve yeşil ışık yakacaktır. Ve tıpkı Muharrem İnce’yi cumhurbaşkanı adayı yapıp harcadığı gibi İmamoğlu’nu da İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayı yapacak ve kaybedenler listesine sokacak.
Kaypak bir siyaset
“Ekrem Bey’in hiçbir zaman cesaretle çıkıp da ‘adayım’ diyecek bir siyasi anlayışı yok. Ancak birisinin onu alıp bir yere getirmesini veya altın tepsi içerisinde o makamı kendisine sunmasını bekliyor. İBB adaylığında böyle oldu. Beylikdüzü’nde de. Genel başkan adaylığının da böyle olacağını sandı ama partideki işleyişe takıldı. CHP’nin bir genel kültürü var. İmamoğlu’nun ise bu genel kültüre uygun bir yapısı yok. Delegeden de bir onay alamayacağına inandığı için daha kolay olanı İBB adaylığını seçti. Ancak İstanbul’daki rüzgarı da kaybetti. Eğer İP ve HDP desteklemezse Ekrem İmamoğlu seçimde en sonuncu olacaktır.”