Cumhur İttifakı'nın soluğu başkaları gibi kesik değil....
Bahçeli'nin konuşmasından satır başları şöyle:
45 ilimizi kapsayan saha ve siyasi çalışmalarımızın gayet başarılı şekilde gerçekleştirildiğini memnuniyetle ifade ediyorum. Artık bir hilal uğruna güneşler batmasın, bilakis hep yaşasın var olsun. Bir ve birlikte hilale doğru el ele verirsek zincirden kurtulmuş hiçbir şeytan duramayacak, herhangi bir kötülükte yapamayacaktır. Müebbet bir barış hakim olsun.
Bilinsin ki MHP saha çalışmalarına, milletle kucaklaşmaya şevkle devam edecektir. Üslendikleri görevleri hakkını veren teşkilatlarımızın her kademesindeki dava arkadaşlarımı özellikle kutluyorum.
Dünya genelinde karmaşık ve sürekli değişkenlik gösteren ikili siyasi, ekonomik diplomasi ağını inkar etmek boşa kürek çekmektir. Türkiye'nin çevresini aynı zamanda çatışmaların ağır bastığı sancılı bir bölgedir. Çok aktörlü çok katmanlı istikrarsızlık ortamını ülkemize ulaşmasını engellemek tarihi bir mesele değil asli bir mesele olmalıdır.
Farklı bahanelerle patlak veren çatışmanın kalıcı ve köklü çözümlerle buluşmadığı ortadır. Dünyadaki adaletsiz ve güç dağılımı çatışmaların sonlanmasına direnç olup küresel barışı tehdit edecek boyutlardadır.
GAZZE'DEKİ KATLİAMLAR
Gazze'deki soykırıma her gün yenileri eklenmektedir. Katliamları hız kesemeden çıta yükseltmesi insanlık utancı değilse sorarım sizlere nedir? Zalimlerin hesap vermesi gerekirken hala bir arpa boyunun yol alınamaması skandal değil midir? İsrail, bir cinayet ve soykırım aygıtıdır. BM geçen haftaki komitesinde Filistin halkının kendi hakkını korumasına 6 ülkenin ret oyuna karşı 170 ülkenin onayıyla kabul edilmiştir.
Filistin'in sadece devletlerin kabul olabileceği Roma statüsü, bir devlet olarak görüldüğünün nişanesidir. İsrail'in durdurulması ve suçluların yargılanması insanlık namusudur. Adalet elbet tecelli edecektir.
Türkiye İsrail ile ticaret sayfasını kapatmıştır. Yapılan resmi açıklamalar da sabitti, kuşkulu tarafı yoktur. Hiçbir gümrük beyannamesinin olmadığı da açık seçil ortadır. Ülkemizi karalama çabası olsa olsa Türkiye'ye husumettir. İsrail uşaklığını benimsemeleri alçaklıkla izahat edilemeyecek çürümedir.
"TÜRKİYE KATİLLERE SİYİRCİ KALAMAZ"
Küresel ve bölgesel barış ve istikrara destek verilecekse, iki devletli çözüm mutlak sürekli gerçekleşmeli. 1967 sınırları dahilinde siyasi ve toprak bütünlüğü sağlanmış bağımsız Filistin Devleti tanınmasından başka bir yöntem kalmamıştır. Türk milleti mazlumların sesine kulaklarını tıkayamaz. Türkiye, iblise yoldaşlık eden bu devrin katillerine asla seyirci kalamaz. Tarafsız kaldık ki masumların tarafıyız.
Brezilya'da toplanan G-20 Zirvesi'nde adaletsizliğe, ahlaki kayıplara, ön yargılara dayalı bir dünya tasarımı için el ovuşturmak çok vahim bir çelişki olmayacak mıdır? Dünyada 900 milyona yakın insan içme suyuna erişemiyor. 2 milyara yakın insan içme suyunun hasretinin çekiyor. Buna karşılık obez insanların sayısı 885 milyonun sayısını aşıyor. Her yıl 5 yaş altı ortalama 5 milyon çocuk hayatını kaybediyor.
Bu yürek yaralayan veriler dışında adil bir dünya nasıl kurulacak. Bize göre adil ve yaşanabilir dünyanın kurucu gücü Türkiye olacaktır. Tantanayı bırakıp insan merkezli eşit paylaşımı esas alan, açlıktan ölümlerin yaşanmadığı, egemenlik haklarına saygı duyulduğu bir medeni dünyaya huzur içinde ulaşmanın acil çarelerini üretmeliyiz. Eşit ve adaletli bir düzen ancak böyle olabilir.
İZMİR'DE ELEKTRİKLİ SOBA FACİASI
İzmir'in Selçuk ilçesinde elektrikli sobanın devrilmesi neticesinde 5 evladımız hayatını kaybetti. Yapılan açıklamalardan eşi cezaevinde bulunan annenin hurda toplamaya gittiği anlaşılmaktadır. Sadece ekonomik olarak dikkate almak bizi doğru sonuca vardırmayacaktır. Mesele sadece az ve çok vermekle sınırlı görülmemelidir. Manevi moral desteklere eş zamanlı olmak kaydıyla devletin dokunuşlarıyla sağlık, dengeli birer fert olmaları mümkündür. Çocukların korunması devletin görevidir. İlke şartlara hapsedilmiş çocuklarımıza tanık olmak, onları kaybetmek hepimiz adına hüsrandır. Bu yaygın sorunlara neşter vurmadan atılan adımlar sadece pansuman niteliğinde kalacaktır.
"CUMHURBAŞKANIMIZLA BAĞIMIZ SARSILMAZ"
Cumhurbaşkanımızla aramızdaki sarsılmaz, derin ve karşılıksız bağı, sorgulamakla gayesiyle maske üstüne maske takanlar iyice azıtmaktadır. Cumhur İttifakı Türkiye Cumhuriyetidir. Türk milletinin özüdür. Türk ve Türkiye Yüzyılının yegane müdafisidir. Başkaları gibi soluğumuz kısa ve kesik değildir. Siyasetimiz rehin altında hiç değildir.
Son günlerde tartışmaların odağında yer alan Cumhurbaşkanımızın haberinin olup olmadığını araştıran zevata diyeceğim: Mevzu bahis vatan, millet bayrak ise Cumhurbaşkanımız Erdoğan ve şahsım arasında hiçbir ayrılığın olmayacağını duymayan gözlere hatırlatmak dava ve vicdan görevimdir. Önce vatan nedir onu önermelerini teklif ediyorum.
Türkiye artık feleğin çemberini kırmalıdır. Makus tarih değişmelidir. Elbette gerçekleşebileceği hedefimiz de budur. Konu Türk milleti olduğunda hedeflerimizin hiçbir sınırı olamaz.
Tutamayacağımız sözü dilimize, ulaşamayacağımız hedefleri önümüze koymadık, koymaya da niyetimiz yoktur. Bizim içimiz kin değil muhabbettir.
Biz bu ülke vatan uğruna rahmetle ve ümmetle andığımız 3 bin şehit verdik. Şafağı ağarmayan nice karanlıkları yendik. Millet kendi eserine sevdasından deliye dönmüş MHP'ye ve Cumhur İttifakına duasıyla desteğiyle sahip çıkacaktır. Kimse boşuna hayal kurmasın. MHP ve Cumhur İttifakı içinde milletin olmadığı hiçbir hedefi kabul etmez, kabul etmeyecektir.
"PKK KÜRTLERİ TEMSİL EDEMEZ"
Herkes eşittir, Türkiye demeye azimle devam edeceğiz. Buradan bütün Kürt kardeşlerime sesleniyorum. PKK Kürtleri temsil edemez. Bir adım için yola çıkanları engellemeye çalışanlar vardır. Dün terörist başının uşağı olanlar şimdi ABD'nin uşağı olmuşladır. Gelin bir olalım, hep beraber Türkiye olalım.