AK Parti’nin kurucularından ve eski TBMM Başkanı Bülent Arınç İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında yürütülen yolsuzluk soruşturması ve diploma tartışmalarına ilişkin dikkat çeken açıklamalarda bulundu. tv100 ekranlarında katıldığı canlı yayında konuşan Arınç kamuoyunda geniş yankı uyandıran değerlendirmeler yaptı.
Programda Ekrem İmamoğlu’nun hakkında yürütülen soruşturmalarda tutuklama ihtimaline de değinen Arınç siyasetçilerin tutuksuz yargılanması gerektiğini vurguladı. “Ben 28 Şubat sürecinde tutuksuz yargılandım. Erdoğan Erbakan da tutuksuz yargılandı. Karar kesinleştikten sonra cezaevine girdiler” diyen Arınç siyasi duruşu olan konuşmalarıyla kamuoyuna seslenen kişilere tutuklama uygulanmaması gerektiğini ifade etti.
Arınç konuşmasında sağlık sorunları nedeniyle ameliyat edilen TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder’e de geçmiş olsun dileklerini iletti. Önder’in çok yönlü bir siyasetçi olduğunu belirten Arınç geçmişte Meclis’te birçok kez kendisiyle samimi görüşmeler yaptığını hatırlattı. 2013 Nevruz’unda Öcalan’ın mesajını halka ulaştıran isimlerden biri olmasıyla dikkat çeken Önder için “Devletini ve milletini seven barıştan yana bir isimdi” sözlerini kullandı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in kullandığı cunta ifadesine de tepki gösteren Arınç bu tür söylemlerin siyasi fayda sağlamayacağını belirtti. Arınç “Cumhurbaşkanını ve AK Parti’yi hedef alan bu ifadeler temelsizdir ve gerçeklikle bağdaşmaz” dedi. 22 yıldır iktidarda olan bir kadronun bu tür suçlamalarla ilişkilendirilmesinin yanlış olduğunu vurgulayan Arınç kendilerinin geçmişte birçok askeri müdahale ve baskı dönemine şahit olduklarını hatırlattı.
İmamoğlu’nun diploması üzerinden yürütülen tartışmalarda da çarpıcı bir yaklaşım sergileyen Arınç kamuoyunda oluşan kumpas algısını yabana atmamak gerektiğini ifade etti. “Kumpas kurulduğunu düşünenler haksız sayılmazlar” diyerek bu konudaki şüphelerin ciddiyetle ele alınması gerektiğine dikkat çekti. Bu sözleri diploma sürecine dair yürütülen idari işlemler ve kamuoyu algısı açısından yeni tartışmalara yol açtı.
Genel olarak siyaset ve yargı ilişkisine dair dengeye de değinen Bülent Arınç hukuk süreçlerinin siyasetin doğası içinde ölçülü ilerlemesi gerektiğini belirtti. Tutuklama kararlarının siyasi kimliği olan ve kamuoyunu etkileyen kişilere yönelik uygulanmasının kamu vicdanında soru işaretleri oluşturduğunu belirten Arınç geçmiş dönem uygulamalarından örnekler verdi.