Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandı. 3,5 saatlik toplantının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklama yaptı.
Erdoğan Akbelen Elektrik Santrali'ne ilişkin, "Kampanyaları ağaç sevgisi ile izah edemeyeceğimiz açıktır. Çevreci görünümlü marjinalllere aldırmıyoruz." dedi.
Başkan Erdoğan ayrıca Ana muhalefet lideri CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na önemli çağrıda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçmişteki tüm kayıpların gerisinde tefrika, tüm kazançların altında birlik ve beraberlik bulunduğunun bilincinde olduklarını ifade etti.
"Ülke ve millet olarak ne zaman atağa kalksak, hemen milli birliğimize, toprak bütünlüğümüze, bin yıllık kardeşliğimize kastedildiğini görüyoruz." diyen Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Son 10 yıldır, aynı oyunun, aynı kirli tuzakların sayısız örneğini hep beraber yaşadık. Gezi olaylarından 15 Temmuz ihanetine kadar nice saldırıyı akamete uğrattık. Hamdolsun milletimiz, geçmişten çıkardığı dersler sayesinde, adım adım Türkiye Yüzyılı'nın temellerini atmış, duvarlarını yükseltmiş, çatısını çatmıştır. Her ne kadar birileri aynı senaryoları farklı kılıflarla sürekli ve ısrarlı bir şekilde yeniden sahnelemeye çalışsa da artık kimse bu oyuna gelmiyor. Bunun son örneklerinden biri, ülkemizin en önemli elektrik üretim tesislerinden olan Kemerköy Termik Santrali'nin yeni kömür üretim sahasıyla ilgili çalışmaları engelleme gayretleridir. Güney Ege'de kullanılan elektriğin neredeyse üçte ikisini üreten bu santral, ülkemiz ekonomisine yıllık 1 milyar dolar civarında katkı sağlıyor."
ÜLKE İÇİN ÖNEMLİ BİR MİLLİ DEĞER KONUMUNDA
Cumhurbaşkanı Erdoğan, özelleştirme sonrası verimi yüzde 50'den fazla artan termik santralin ülke için önemli bir milli değer konumunda olduğunu vurguladı.
Santralin mevcut kömür kaynağı tükenme noktasına geldiği için yeni kömür havzalarıyla üretime devam etmesi gerektiğine dikkati çeken Erdoğan, şunları söyledi:
"Bilindiği gibi kömür santralleri, bilhassa Rusya-Ukrayna Savaşı'nın ardından başlayan krizle birlikte, Avrupa ülkelerinin tekrar en önemli enerji kaynağı haline geldi. Almanya ve Fransa başta olmak üzere, hiçbir yerde elektrik üretimi için kömür üretimi artışı sorun teşkil etmezken, ülkemizde yürütülen kampanyaları ağaç sevgisi veya çevre hassasiyetiyle izah edemeyeceğimiz bir gerçektir. Kendilerine destek vermeye giden muhalefet temsilcilerine bile en ağır hakaretleri etmekten çekinmeyen eylemci profili, amacın üzüm yemek değil, bağcı dövmek olduğunu ortaya koymaktadır. Kömür çıkartılacak alanda kesilecek ağaçların katbekat fazlası, üzeri kapatılan sahalara ve diğer alanlara dikilerek, ülkemizin orman varlığı artışına katkı sağlandığı, ilgili kurumlar tarafından defalarca açıklanmıştır.
MİLYONLAR DEĞİL MİLYARLARI AŞAN AĞAÇ DİK
"Son 21 yılda Türkiye, toplam 6 milyar 572 milyon fidanı toprakla buluşturarak, bu alanda kırılması zor bir rekora imza atmıştır." diyen Erdoğan, 2023 sonu için hedeflerinin 30 milyon fidan dikmek olduğunu vurguladı.
Tek gayesinin ülkenin ve milletin kalkınmasına, büyümesine, gelişmesine takoz koymak olanların tüm bu hakikatlerle ilgilenmediğini çok iyi bildiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
ANAMUHALEFETİN BAŞINA SESLENİYORUM: ÇIKIN AÇIKLAYIN
Biz, çevreci görünümlü marjinallere aldırmıyor, sadece işimize bakıyoruz. Ülkemizin kalkınma kervanını yürütmeye odaklanırken maşaları ve sahiplerini ise kendi kinleriyle baş başa bırakıyoruz. Buradan ana muhalefet partisinin başına sesleniyorum, Muğla Belediyesi onların yönetiminde. Onların yönetiminde Muğla Belediyesi varken buradan soruyorum, acaba bugüne kadar ne kadar zeytin ağacı diktiniz, zeytin fidanı diktiniz veya bunun dışında ne kadar ağaç diktiniz. Çıkın bir de bunların rakamını açıklayın. 'Bir tane ağaç diktik' diyemezler. Ama biz AK Parti iktidarı olarak geldiğimiz günden bu yana milyonlar değil milyarları aşan ağaç dikimleri yaptık. Zeytin ağaçlarının fidanlarını diktik. Yurt içindeki mankurtlar ve yurt dışındaki azılı düşmanlarımız tarafından ülkemiz aleyhinde yürütülen yalan ve iftira kampanyalarının gerisindeki sinsi strateji her gün biraz daha çöküyor. Buna rağmen, aynı karanlık stratejinin tezahürü taktiklerin bitip tükenmeyeceği anlaşılıyor.
Muhalefet görünümlü operasyon aygıtlarının medyada, sosyal medyada, kendilerini rahat hissettikleri kimi kamusal alanlarda sergiledikleri provokatif söz ve davranışların çoğu bu gayeye matuftur. Buradan bir kez daha tekrarlıyorum. Başaramadınız, başaramayacaksınız. Geçici veya dönemsel sıkıntıların yol açtığı parçalı bulutlu havalara güvenerek fitne yelkenlerini şişirmek isteyenler, her zaman olduğu gibi yine hüsrana uğrayacaklardır."