Tarih: 28.02.2022 12:48
28 Subat'in yol dönümünde Ak Parti Mersin Il Baskanligi'ndan bir basin toplantisi düzenlendi.
28 Subat'in yol dönümünde Ak Parti Mersin Il Baskanligi'ndan bir basin toplantisi düzenlendi.
Mersin Il Baskani Cesim Ercik baskanliginda yapilan basin toplantisinda Post-Modern olarak nitelenen 28 Subat ve müsebbipleri lanetlendi. Halktan birçok kisinin katildigi basin toplantisina, merkez ilçe ve çevre ilçelerden birçok STK'nin yani sira Ak Parti Il ve Ilçe yönetimleri de katildi.
Mersin'de yerel basinin da yakindan takip ettigi toplantida Ak Parti Il Baskani Cesim Ercik sunlari kaydetti:
'25. yilini geride birakan ve “post-modern” darbe olarak adlandirilan 28 Subat süreci, milletimizin inancina, iradesine, degerlerine, insan haklarina, demokrasiye ve özgürlüklere yapilan fiili bir darbedir. Motivasyonunu 27 Mayis darbesinden alan 28 Subat; bir darbenin tarihi oldugu gibi vesayetin, antidemokratikligin, karanlik bir zihniyetin de ismi olarak tarihe geçmistir.
28 Subat’ta sözde “irtica tehdidi” ile medya, darbeci zihniyete ram olarak “Topyekün Savas” mansetleri atmis, Ankara sokaklarinda tanklar yürütülmüs, anti-demokratik MGK kararlari alinmis, “demokrasiye balans ayari” denilerek dönemin hükümeti istifaya zorlanmistir. “1000 yil sürecek” dedikleri 28 Subat Post-Modern darbesi ile insanlar ayrimci, ötekilestirici, insan haklarina aykiri uygulamalara maruz birakilmis, milyonlarca insanin hayati karartilmistir.
Kadinlarimiz ve genç kizlarimiz, ne acidir ki bu karanlik sürecin en büyük magdurlarindan olmustur. Darbecilerin kurdugu ikna odalarinda nice kadin, inançlari hiçe sayilarak horlanmis ve baskiya maruz kalmistir. Basörtüleri açilmaya zorlanmistir. Bu odalarda psikolojik baskilara maruz birakilan kizlarimizin çogu üniversitelerdeki, liselerdeki egitimlerini yarida birakmak zorunda kalmis ve etkisi bugün dahi süren travmalar geçirmistir. Getirilen kanunsuz basörtüsü yasagi ile kadinlarin çalisma hayatinda var olmalari engellenmistir.
Siyasi görüs ve inancindan dolayi insanlarin; çalisma, egitim, ibadet, düsünce ve ifade özgürlükleri gibi temel haklari ellerinden alinmistir. Ülkesi, milleti için çalisan ve üreten sermaye dahi kategorize edilerek “Yesil sermaye” adi altinda ötekilestirilmistir.
28 Subat darbesi, vesayetçi sistemin ilk tezahürü degildir; maalesef sonu da olmamistir. 15 Temmuz Hain Darbe Girisimi de ayni kaynaktan beslenen vesayetçi sistemin disa yansiyan bir suretidir. Ülkemizde yasanan bazi gelismelere ve dillendirilen, mirildanilan, hayali kurulan özlemlere bakilirsa 28 Subat zihniyeti ne yazik ki bazi mahfillerde hala diriligini korumaktadir. Devletimizin 28 Subat’in acilarini sagaltmak ve iyilestirmek adina yaptigi muazzam çalismalarina ragmen bu zihniyetin söylemleri, eylemleri ve kamuflajli darbe yillari nostaljileri; kabuk baglayan yaralarimizi kanatmaktadir.
Vesayetçi zihniyetle mücadelemiz biz var oldugumuz sürece devam edecek insallah. 28 Subat için “bin yil sürecek” diyenler unutmasin ki 28 Subat bin yil sürmedi; ancak biz 28 Subat’i bin yil geçse de unutmayacagiz. Demokrasimize ve Milli Irade’ye her zaman sahip çikacagiz. 15 Temmuz Darbe girisiminde Cumhurbaskanimiz Sayin Recep Tayyip Erdogan liderliginde, Milletimizle beraber gösterdigimiz mücadele bunun ispatidir.
Bu vesile ile ülkemizde 27 Mayis, 12 Eylül, 28 Subat, 15 Temmuz gibi insan onurunun, insan haklarinin, demokrasi ve degerlerimizin hiçe sayildigi günlerin bir daha yasanmamasi için var gücümüzle çalismaya devam ediyor, 20 yildir her sartta ve kosulda özellikle darbeler karsisinda yanimizda olan milletimize sükranlarimizi sunuyoruz.'
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —