Tarih: 26.02.2022 13:27
Zeynel Bogan ile Mersin siyaseti ve Gazete Kurulus Serüveni!
Mersin siyasetine dair ve yeni kurulan Mersin Kara Haber ve Birebir Haber Genel Yayin Yönetmeni Zeynel Bogan ile röportaj yaptik.
Mersin siyasetinin yereldeki ve merkezdeki karsiligina dair sorularimiza cevap veren Zeynel Bogan, gazete ve medya sektörüne neden girdigini de açikladi.
Iste Röportajimiz;
Soru: Herhangi bir gazetecilik geçmisiniz olmadan ve bir gazete tecrübenizin egitiminizin olmadigini da biliyoruz. Neden bu sektör, amaciniz nedir? Çünkü daha önce dedikodusu da çikti gazeteci olmayan Zeynel gazete kurdu, diye. Hedef ve gayeniz nedir!
Cevap: 2003 yilinda Mersin'e yerlestigimde Mersin'de ilk hedefim suydu belli kesimlerin analinizi yaparak Mersin'de kim söz sahibi ya da degildir onu ögrenmek istedim. Ayrica kimin kim oldugunu ögrenmek, hayat felsefesini ve siyasi düsüncelerini ögrenmek için uzunca bir süre çalistim.
Benim tek geçmisim Mehmet Metiner'in çikardigi Sözlesme dergisinde yazdigim köselerdir. Birkaç gazeteden teklif geldi fakat yazmadim. Dilim ve kalemim sivridir. Her yerde yazabilecegime inanmiyorum. Çünkü kendime göre ilkelerim ve dogrularim var. Gazetecilige karsi sempatim var.
Mersin'de siyaset belli aileler ve merciiler tarafindan yönetiliyor. Insanlar bu isimlerden bikmis durumdalar. Bunun sebebi de sorunlarin ve gerçeklerin Mersinlilere aktarilmadigidir. Gazeteler hep kopyala yapistir gazeteciligi yapip belediye bültenlerini yayimliyorlar. Bizim amacimiz, Ankara eger Mersin için siyasetçi belirleyecekse buna biz yön vermek isteriz. Mersin'in gerçeklerine nasil odaklanmali onu görsünler diye bu yola çiktik. Mersin siyasetçileri Mersin'in sorunlarina odaklanmadiklari için de Mersin hep yerinde sayiyor. Mersin'in gerçek siyasetçilerinin ve sehri gerçekten dert edinenlerin oldugunun farkina varsinlar diye bu yola çiktik. Çünkü benim kanaatime göre Mersin'de gerçekler aktarilmiyor. Belediyelerden aldiklari reklamlar (para) üzerinden yayin hayatina devam ettikleri için belediyelerin yaptiklarini görmezden geliyorlar.
Tüm bunlari ögrendikten sonra kendime bir yol haritasi çizdim ve çalismalara basladim.
Soru: Iki önemli konu çikti ortaya. Ilki siyasetin gerçekten dogru olmadigi digeri de 28 subat süreci. Sunu soralim öncelikle, güncel siyasette suan halihazirda hem Büyüksehirde hem de merkezdeki iki ilçenin CHP'de bir ilçenin AKP'de digerinin de MHP'de oldugu biliniyor. Sunu mu anliyoruz, belediyelerden alinan paralarla haberler yapiliyor, belediye meclis kararlari ve bültenleri mi yayimlaniyor sadece? Yani belediyenin istediklerini anlatiyorlar!
Aynen öyle, bülten haberleri. Belediyelerin basin bültenlerinin gazetecilere mail yoluyla gelmesi sonucu kopyala yapistir haberciligidir suan yapilan. Vatandaslara dogru haberler aktarilmiyor. Medya mecrasinin amaci buyken bu amaca uygun gazetecilik yapilmiyor. Biz de bunu görünce bu yola basvurduk.
Soru: Burada sunu mu anlamaliyiz, iki kanat varken ortaya da biz girelim dediniz dogru mu?
Evet, sag camiada bir kanat, sol camiada bir kanat var biz de merkeze yerlesmek istedik. Bu vesileyle de halkin ve sehrin gerçek sorunlarini medya yoluyla hem Ankara'ya hem de halka aktarmak istedik.
Soru: 28 Subat magdurlarindansiniz, bu konuda ne düsünüyorsunuz?
Simdi 28 Subati Türkiye'de uygulayan ve ülkeye hakim hale getirmek isteyenlerin amaci Türkiye'yi ilelebet askeri vesayetle yönetmekti. Ülkede sunun bir türlü farkina varmadik, ülkede muhafazakar kesimin sorunlari her zaman vardi. Bu kesime ait bir neslin Rahmetli Erbakan araciligiyla birlikte baslayan bir Milli Görüs hareketi vardi . Bu hareketin nereye varacagini kestiremediler. Recep Tayyip Erdogan'in Istanbul Belediye baskanligi sürecinden itibaren halk belediyeciligi uygulamasiyla birlikte insanlari hem milli görüsten uzak tutmak hem de milli görüsün önünü kesmek adina bu darbeye kalkistilar.
Bu zamanla da Türkiye'de karsilik bulmaya çalisti. Erdogan zaman içinde lider olarak Türkiye'ye tanitilip Erbakan ile yapilan istisareler sonucunda Erdogan'in partiden ayrilmasi istendi. Tabi bu benim sahsi görüsüm. Ben öyle oldugunu düsünüyorum. Çünkü Erbakan Hocan'in Türkiye'de bir degisim olacak, kanli mi kansiz mi! Bilinmez. Ayni zamanda Laik Kemalist kesimin Erbakan Hoca ile Milli Görüs'ün hiçbir zaman iktidara adim atamayacagi söylenince Erdogan'in böyle bir yola basvurdugunu düsünüyorum.
Bundan sonra Erdogan'in yol çizgisi de Erdogan'in Milli Görüs çizgisinden ayrildiklarini ve halka hizmet etmek için her kesimle diyalog içinde olduklarini anlattilar. O sekilde kendilerini kabul ettirip Türkiye'yi degisime götüren iktidarin basa gelme süreci basladi.
Bu yolda ne kadar da tasvip etmesem de sunu gördük, 28 Subat sürecinde sorun olan basörtüsü, namaz kilmak ve dini hassasiyetler gibi sorunlar Recep Tayyip Erdogan ile birlikte bir sekilde bertaraf edildi. Ama gerçek magduriyeti yasayanlar, kat sayidan imam hatip ögrencileri, medrese ögrencileri gibi kesimlerin bir türlü magduriyetleri giderilmedi.
28 Subat üzerinden magdur edebiyati yapanlar Türkiye'de belli basli yerlere geldiler. Onlarin yönettigi bir ülke konumuna geldik. Her ne kadar yaptigi çikislarla kendisine anti sempatim olsa da Bülent Arinç'in 'Yola mücahit olarak çikanlarin müteahhit olduklarini gördük.' sözü çok çok dogrudur. Bu sorun da Recep Tayyip Erdogan'in yerel siyasetteki yöneticilerinin halktan kopuk hale gelmesine sebebiyet verdi.
Soru: Bülent Arinç konusuna girelim. Neden sevmediginizi söylediniz? Çünkü her anlamda fedakarlik gösteren bir isim olarak öne çikmaktadir kendisi.
Bülent Arinç'in sivri çikislari, antipatik durusu ve olur olmadik yerlerde parti içinde konusulmasi gereken seyleri medyadan konusmasi gibi sebeplerden dolayi sevmiyorum. Çünkü Biz Bülent Bey'i abimiz olarak farkli bir konumda görmek isterdik.
Soru: Su sebepten soruyorum, 28 Subat sürecinde her anlamda maliyla caniyla her seyini ortaya oyarak Bursa Karacabey'de o zaman suçlu konumda olan Allah rahmet eylesin, Erbakan, Erdogan ve Gül gibi isimlere ev sahipligi yaptigini biliyoruz.
Cevap: Bülent Arinç'in kozmik odaya girilmesi gibi seylerin, ülke siyasetine ve politikasina ters düsen açiklamalari bizleri ve bizim gibi düsünen insanlarin Bülent Arinç Bey'e karsi tepkili olmasina sebepiyet verdi. Çünkü net bir çizgisi oldugunu düsünmüyoruz.
Yoksa Bülent Bey'in fedakarliklarini, geçmise dair hizmetlerini kimse inkar edemez elbette.
Bazi noktalarda FETÖ'den yargilananlari desteklemesi halkta kendisine olumsuz bir tepki olusturdu. Zannimca Bülent Bey, birçok noktada Erdogan'in yapmak istediklerine de engel olmaya sebep olacak açiklamalarda bulundu.
Soru: Abdullah Gül Bülent Arinç gibi isimler farkli isimler ve partilerle adi anilsa bile su güne kadar herhangi bir partiyle organik bagi olmadi. Fakat Ali Babacan, Ahmet Davutoglu gibi isimler de Ak Parti'den ayrildiklari gibi farkli kulvarlarda siyaset yapmaya basladilar. Arinç ve Gül de herhangi bir siyasi sürece girmediler. Tüm bunlar sizce Arinç ve Gül'ün hâlâ Ak Parti'ye sadik oldugu sonucunu çikarmaz mi?
Simdi Abdullah Gül degil de Bülent Arinç'in Recep Tayyip Erdogan'in yürüdügü Milli Görüs davasina sadik olduguna inanalardan biriyim. Bülent Arinç belki dile getirilmeyen içimizdeki aykiri ses olarak ön plana çikiyor. Haksizlik karsisinda suan dilsiz seytandir' düsturuyla hareket eden ve bunu hayatinin her alanina yansitan biri olara görüyoruz. o sebepledir ki sivri çikislari olabiliyor. Bu da çogu tarafinda benimsenmedi. Eger Gül ve Arinç arasinda bir kiyaslama yapilirsa Recep Tayyip Erdogan'a yakin olan ismin Arinç'tir.
Gül hakkinda sunu düsünüyorum, iktisatta söyle bir tabir var, 'Ekonomik bagimsizligi olmayanin siyasi bagimsizligi yoktur.' tespiti üzerinden gidersek siyasi bagimsizliklari olmayan ülkelerde patronlarin ya da dis istihbaratçilarin ülkeye yön vermesine sebebiyet verir. Bu konuda Abdullah Gül'ün de Milli Görüs geleneginden gelen biri degildir. Gül, disaridan sisteme dahil olanlardan biri. Gül ve Arinç arasinda kiyaslamada ise mücadele eden siyasetçi her durumda Arinç'tir. Gül ise bana göre disaridan yönlendirilen biridir. Bülent Arinç'in ise Milli Görüs kimligini hiçbir zaman üzerinden atmadigini düsünenlerdenim.
Soru: Farkli bir kulvarda basladiniz bu yola, halk nasil karsiladi sizi? Ya da Mersin'de nasil bir karsilik aldiniz?
Gerçekten bu konuda çok mutlu olduk. Zira baslarken tereddütlerimiz vardi. Hem kendi bulundugum siyasi parti hem de rakibimiz olan siyasi partilere karsi haberlere girdik. Yani demek istedigimiz tarafsizlik degil ama objektif haber yapma yolunda gayret ettigimiz. Tarafsizliktan kastimiz biz haksizliga karsiyiz ve bu ugurda her türlü haberi yapip medya algisi olusturmaya gayret ediyor.
Soru: Sizce basarili misiniz bu konuda?
Elbette basarili oldugumuza inaniyorum. Tabi bu benim degil çalisma arkadaslarimin basarisiridir. Çünkü gece gündüz demeden halkin hizmetinde yer alarak bazi zamanlarda ailesini dahi ihmal edip haksizligi gündem yapmaya çalistiklarina bizzat sahit oldum.
Basarili oldugumuza inaniyorum, çünkü sosyal medyada birçok kez TT olduk. Türkiye gündemini belirleyen ulusal basinda Mersin siyasetinin bel kemigini olusturan 10'dan fazla manset haberimiz olmustur. Kisa süre içinde bunlari yapmak bizim için elbette basaridir.
Soru: Medyanin size katkisi nedir sizce?
Medya çok önemli bir güç. Istediginiz sekilde gündeme yön verebiliyorsunuz. Biz de halkimizin sorunlarini gündeme tasima noktasinda bir araci olma gayreti içerisinde devam ediyoruz.
Soru: Röportajimizin son sorusunu soralim, medyadan ve yerel siyasetçilerden sahsi bir beklentiniz var mi?
Biz Mersin'de basta da söyledigim gibi bir para kazanmak ya da ultra zengin olmak için medyaya birmedik. Medya sektörünü halkin hizmetine kullanmak için varim ve bu ugurda devam da edecegim. Benim cebime giren üç kurusun hesabini Allah'a verecegim inanciyla yasiyorum ben. Bu konuda gazetemizi ve haber sitemizi açtiktan sonra yakinimizdaki birçok isimden gerçek anlamda destek görmedigimizi ama karsimizda oldugunu düsündügümüz nice insanlarin da bizim yanimiza geldigini hayirli olsun dediklerine sahit olduk.
Ama biz güçten yana degil halktan ve ihtiyaci olandan yana olduk, olmaya da devam edecegiz. Tek temennimiz var olan medya gücümüzü hakkiyla halkin hizmetinde kullanma gayesi içindeyiz.
Devami yarin...
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —