Rusya Ukrayna savasi durmadan devam ederken Rusya'nin nerede duracagi ve hangi sartlari öne sürecegi tartisilmaya devam ediyor.
Konu üzerinde son günlerde yazilari öne çikan Iletisimci Yazar Muhittin Uymaz'a sorularimizi yönelttik.
Uymaz, Rusya'nin asil amacinin isgal olmadigini burada hedeflenen seyin hakimiyet mücadelesi oldugunu belirtti.
Soru: Rusya ile Ukrayna savasinda taraf miyiz, ya da taraf olmali miyiz!
Cevap: Aslinda ortada bir savas yok. Savas dediginiz iki esit ülke ve esit amaçlara sahip ülkeler tarafindan olur. Burada Rusya'nin Ukrayna'yi isgali söz konusudur. Burada Ukrayna lideri israrla savasa hayir demesine ve Putin'in de biz saldirmayacagiz söylemleri günlerce devam etti. Fakat Rusya lideri Putin söyleminde durmayip -ki öyle bir beklentimiz yoktu- 23 Subat gece saatlerinde Ukrayna'ya saldiri baslatti. Ülkemiz bu savasta oldukça sagduyulu davranip hem ABD ve NATO'nun hem de Avrupa Birligi ve bazi devletlerin yaptigi gibi kiskirtmadan uzak durmaya çalisti. Öncelikle burada Sayin Erdogan ve konunun bas aktörleri arasinda olan Disisleri Bakanimiz Mevlüt Çavusoglu'nu tebrik etmemiz bir görevdir. Yetkililer özellikle savasin tarafi olmadiklarini ama saldiriyi kabul etmediklerini ve isgale ugrayan Ukraynalilarin yaninda oldugunu dile getiren açiklamalari var. Bu devletler arasi iliskilerde oldukça önemli bir avantaj. Taraf olmali miyiz sorusunun cevabina deginecek olursak, elbette taraf olmamaliyiz. Yalniz Rusya'nin durdurulmasi için de var gücümüzle gayret etmeliyiz. Ki bu konuda da hükümet hem kendi nezdinde hem de uluslarasi camiada destek ve Rusya'ya karsi tepki verilmesi için yogun mesai hazirliyor.
Soru: Rusya ile de Ukrayna ile de ticaretimiz var, bir tarafi desteklemek digerine tepki göstermek iliskilere zarar vermez mi?
Cevap: Elbette karmasik bir iliski sarmalindayiz. Hem iki önemli ticari partnerimiz hem de Karadeniz'de kiyidas oldugumuz ülkeler arasindalar. Bu sebeple Türkiye oldukça itidalli davranmaya çalisiyor. Bu da oldukça gerekli bir durum. Malumunuz her iki ülke ile turizm, askeri anlasmalar, tahil, gida, kimyevi maddeler, ve tekstil ürünlerinde 30 milyar dolar civarinda bir ticaretimiz var. Ki bunun önemli miktari da ithalat. Yani isin bir tarafindan bakarsak biz her iki ülkeye de bagimli haldeyiz. Fakat herkesin de bildigi gibi ülkeler arasindaki iliskiler menfaat yani kazan-kazan formatinda ilerler. Bu sebeple biz savasin destekçisi, taraftari degil karsitiyiz. Herhangi bir saldiri ya da Rusya'nin hakkina tecavüz etmeyen Ukrayna yönetimi ve milletinin yanindayiz ki olmaliyiz da.
Soru: Rusya ile S-400 meselesi ve Ukrayna ile silah ticaretimiz. Bunlarin nasil degerlendirmek gerekir,
Cevap: Evet, aslinda çok önemli konular fakat is öyle muhalefetin dedigi gibi de yürümüyor. Her iki ülke ile savunma alaninda anlasmalarimiz var. S-400 Rusya ile, hatta bir iddiaya göre tan modernizasyonu için de görüsülmeye baslanmisti 2020 yili içerisinde. Simdi S-400 Hava Savunma Sistemleri'ne bakacak olursak Sayin Erdogan bu konuda bir açiklama yapmisti, biz S-400 konusunda alici degil ortaklik anlasmasi yaptik. O sebeple Ruslarla S-400 konusunda herhangi bir problem yasamayiz. Onun kullaniminin devam ettigini yetkili isimler açiklamisti. Hatta sinirlarimiza karsi yapilacak herhangi bir saldiri için hazirda beklemektedir dediler. Ruslarla bu konuda sorun yasamayiz. Ukrayna ile de IHA satisi, ortak üretimi ve onlarla bazi hava savunma sistemleri konusunda çalismalarimiz oldu. Bunlarda da sorun olmayacagini düsüüyorum. Zira bundan sonraki süreçte Ukrayna'nin bu sistemlere daha çok ihtiyaç duydugu ortaya çikti.
Ve daha da önemlisi Türkiye'nin bu süreçte Rusya'ya karsi tanksavar silahlari ile IHA mühimmati konusunda daha fazla satis gerçeklestirmesi gerekiyor. Çünkü kara araçlarina karsi oldukça avantajli durumda olan Türkiye yapimi IHA ve SIHA'lar Ukrayna'da da kullanildigina dair açiklamalar yapildi. Elbetteki savasin seyrini degistirmez fakat isgal Rus kuvvetlerine karsi kendilerine destek de vermek gerekiyor.
Soru: Burada söyle bir sey çikiyor ortaya, muahalefetin de dillendirdigi bir konu. Möntro bogazlar konusu. Rus gemileri bogazlardan geçebilirler mi! Türkiye buna kafasina göre yasak koyabilir mi!
Türkiye'nin kafasina göre bogazlari kapatma yetkisi yok. Sadece savas durumunda kapatma yetkisi olabilir. Bunun da maddelerle açiklandigini okuyan herkes kolaylikla anlayabilir. Disisleri Bakani Çavusoglu bunu açiklamisti aslinda, bogazlarda savas durumu oldugu taktirde kapatilabilecegi ve ayrica Ruslar tarafindan konulan 'kiyidas ülkenin gemisi kendi üssüne dönme talebiyle geçmek isterse buna izin verilir.' ibaresi var. Bu Çavusoglu'nun ifadesi. Böyle bir durum varken sen Rusya'ya kalkip da sen bogazlardan kendi ülkene ya da üssüne girmen için buradan geçemezin diye bir sey söyleme hakkina sahip degilsin. Bunu sadece Ukrayna özelinde söyleyelim, Türkiye'deki yetkililerin alacagi bir karar sonrasinda eger Ukrayna'nin savas sonucu topyekûn bir isgal söz konusu olsa kapatabilirsin bogazlari. Fakat yine ayni sözlesmenin maddelerinde barisçil bir talepte bulunup kendi üssüne dönmek isteyen gemilere de izin verme gerekiyor. Bu sebeplerden dolayi da bogazlari kapatmamiz o kadar olay degildir.
Soru: Bu savasin nerede duracagina dair bir fikriniz var mi!
Cevap: Aslinda bunu kestirmek kolay degil. Zira daha önceki yazilarimda ifade ettigim sey Rusya'nin saldirmayacagi yönündeydi. Fakat ABD, Ingiltere, Fransa ve benzeri güçlerin Ukrayna'yi kiskirtmasi sonucu Ukrayna'yi Rusya'ya karsi durmasi konusunda harekete geçirdiler. Aslinda Zelenskiy oldukça onurlu bir durus sergiledi, ülkesini savunacagini ve Rusya'ya karsi koyacagini ifade etti. Ve karsi da koyuyor. Bu savasin minimum 24 saat maksimum 72 saatte sona erecegini ifade etmis daha önceki yazilarda.
Rusya, bunun adina isgal demese de bu bir isgal girisimidir. Ruslar'in nerede duracagini kestirmek açikçasi zor fakat elbette tahminlerimiz oluyor bu konuda. Açikçasi ben Ukrayna'nin tam anlamiyla Rusya'ya teslim olana dek bu savasin sürecegini düsünüyorum. Tam olarak teslimiyet, elbette ki toprak ilhaki degil. ABD ve NATO karsisindaki tutumunun Ruslar'dan yana olmasina dek, topraklarindan Rusya'ya karsi herhangi bir ABD, Avrupa ve NATO güçlerinin asker konuslandirmayacagina dair taahütler vermesi sonucu durabilecegini düsünüyorum. Aslinda bu saatten sonra bunlari konusmanin bir anlami yok, çünkü Rusya hemen hemen Ukrayna'nin her noktasinda askeri varligini göstermeye basladi. Bundan sonrasi ne yapacagi kestirilemeyen Putin'in iki dudagi arasindan çikacaklara bagli.
Soru: Rusya'nin bu isgal girisimi karsisinda ne düsünüyorsunuz! Kendisine geri dönüsler ne sekilde olacak, bu konuda ne düsünüyorsunuz?
Cevap: Ukrayna, umarim Rusya için Afganistan gibi olmaz. Biliyorsunuz Sovyetler Afganistan'da yaklasik çeyrek asir savastilar. Amerika'nin Bati'nin destekleri sonucu Afgan silahli güçler ve militanlar Sovyet ordusunu ülkeden çikarmayi basarmis ve büyük zayiatlar verdirmisti. Umarim Afgansstan gibi olmaz derken sakin yanlis anlasilmasin Ruslar'in kara kasina kara gözüne hayran degiliz, fakat tek kutuplu dünyanin degismesi için de elbette ki yikimlar gerekmektedir. Amerika ve NATO'nun kirilmaz gücünün kirilmasi için Rusya veya Çin gibi devletlerin disini göstermesi gerekiyordu. Fakat bunu Ukrayna gibi bir devlet üzerinden göstermeleri vicdanimizi yaraladi. Malumunuz masumlarin öldürülmesi, insanlarin katledilmesi ve savaslarin olmamasi taraftariyiz. Elbetteki kendisine karsi hem ekonomik hem askeri hem de diplomatik olumsuz sonuçlar doguracagi gibi kendi açisindan olumlu sonuçlar da elde etmis olacak.
Ukrayna Rusya için bir bataklik da olabilir çikis noktasi da olabilir. Kendisini Orta Asya, Kazakistan üzerinden gelebilecek tahditlere karsi saglama alan Rusya, Karadeniz'de Gürcistan Kafkaslarda da Azerbaycan üzerinden garantiye aldi. Zaten Avrupa'da Rusya'nin bir toprak parçasi ve Belarus gibi her konuda kendisiyle müttefik olan bir ülke var. Dahasinda Suriye'de de etkin bir güç konumunda. Genis bir çerçevede baktigimizda Avrupa'nin Rusya'ya enerji konusunda bagimli oldugu gerçegi üzerinde duracak olursak Rusya'nin yaptirimlardan çok da etkilenecegi gibi görünmüyor.
Soru: Sohbetimizin baslarinda Rusya'ya karsi Ukrayna'ya daha çok mühimmat destegi vermeliyiz dediniz. Bunun kisa ve orta vadede Türkiye'ye zarari olmaz mi?
Cevap: Önce sunu netlestirelim, mühimmat destegi yapalim evet ama bu satis noktasinda olacak. Çünkü su var, Türkiye'nin artik bir silah ihracatçisi oldugu, üretim konusunda ve satis konusunda Ukrayna'ya destek vermesi gerekir. Biz ihracatçi ülke konumundayiz. Satisi yapabiliriz. Hem satis yaptigimiz ülke de yasal bir prosödür geregi her türlü silahi kendi ülkesini korumak konusunda istedigi ülkeden temin etme noktasinda bagimsiz kararlar alabilecek bir konumda. Bu sebepten ötürü bizden mühimmat almak istediginde bizim vermemiz gerekir. Çünkü biz de bagimsiz kararlar alabilecek konumdayiz.
Bizlere zarari olabilecek bir savas var suan, haklisiniz aslinda. Söyle ki; Rusya ile PYD/YPG konusunda anlasmazligimiz var. Amerika ile de oldugu gibi. Suriye hükümetinin tam destekçisi ve hamisi olan Rusya, Ukrayna savasindaki tavrimiza göre bizlere Suriye'de harekat alani birakmayabilir. Yani aslinda bizim de Rusya'ya bir nevi bagimliligimiz var. Amerika ve Rusya'nin YPG/PYD/DSG üçlüsünü -ki üçü de aynidir- hem askeri hem de siyasi olarak desteklemesi söz konusu olan bir mesele. Ukrayna isgalinde aldigimiz ya da alacagimiz kararlar bu destegin ne sekilde sürecegine yön verecektir.
Ama tüm sorulari özetleyecek olursak sunlar diyebiliriz; bizler su ana kadar sürdürdügümüz denge politikasini yürütmeliyiz. Bagimsiz bir ülke olarak Ukrayna'ya silah satisimizi devam ettirmeli hatta arttirmaliyiz, bunun yaninda da Rusya'ya karsi da maksimum hassasiyet göstermeliyiz. Yani sunu demek istiyorum, komsunun hakkini koruyayim derken evin içindekinin muhtaç hale gelmemesi için azami derecede gayret göstermeliyiz. Elbette ki bu savasin, çatismanin ya da isgalin adina ne derseniz deyin bir bedeli olacaktir. Hem kendilerine hem de iliskide olduklari devletlere.
Temennimiz tez vakitte olaylarin sonuçlanmasidir.