Tarih: 22.02.2022 13:09

O isimden 6'li zirve için

Facebook Twitter Linked-in

O isimden 6'li zirve için 'Jöntürk' benzetmesi Gazeteci ve tarih arastirmacisi Murat Bardakçi, Osmanli Imparatorlugu'nun sonunu hazirlayan Jöntürk hareketiyle ilgili çarpici degerlendirmelerde bulunurken, 6 siyasi parti liderinin yaptigi toplanti için 'Üçüncü Jöntürk Kongresi' benzetmesi yapti. Murat Bardakçi, Habertürk'te yer alan ve 'Üçüncü Jöntürk Kongresi' adini tasiyan köse yazisinda 'Ilki 1902’de Paris’te, ikincisi de 1907’de ve yine ayni yerde toplanan Jöntürk Kongreleri’nin' üçüncüsü için de 12 Subat'ta Ankara Ahlatlibel'deki 6 muhalefet partisi liderinin katildigi zirveyi gösterdi. Bardakçi, Avrupa’da faaliyet gösteren ve Türkiye’ye yeni ve özgürlükçü bir rejim getirecekleri iddiasinda bulunan Jöntürk Kongrelerinin maksadinin Abdülhamid’i devirebilmek için güçlerini birlestirmek oldugunu, ama bir türlü anlasamadiklarini dile getirirken, yazisinda ilginç bir tespite yer vererek 'Muhalefetimiz 2022’de yüz yirmi küsur sene öncesini, yani 1900’leri yasiyor! Geçmisin tek slogani olan “Gitsiiiiin!” haykirislari bugün de yükseliyor ama gittigi takdirde ne yapilacak, ne edilecek' sorusunu sordu. Iste Bardakçi'nin o yazisi:  “Ilki 1902’de Paris’te, ikincisi de 1907’de ve yine ayni yerde toplanan Jöntürk Kongreleri’nin üçüncüsü, aradan bir asirdan fazla bir zaman geçtikten sonra geçen 12 Subat’ta Ankara’da, Çankaya Belediyesi’ni Ahlatlibel’deki tesislerinde yapildi! Önce, Jöntürkler’in kim olduklarini ve ilk iki kongreyi kisaca hatirlatayim: 19. yüzyilin ortalarinda, Sultan Abdülâziz’in iktidar senelerinde ortaya çikip Türkiye’nin mutlakiyet yerine Mesrutiyet ile idare edilmesini isteyen, mensuplarinin adedi Sultan Abdülhamid devrinde daha da artan, Istanbul’dan gizlice Misir’a ve Avrupa’ya gidip Abdülhamid’i devirebilme yollarini arayan rejim muhaliflerine Fransizca’da “Genç Türkler” mânâsina gelen “Jöntürkler” denir...   Aralarinda imparatorlugun her milletinden olan muhalif gruplar, hattâ imparatorluktan ayrilip bagimsiz bir devlet kurmak isteyen Ermeni örgütleri de vardi. Bazilari muhalifler zamanla siyasî parti hâline gelmis; meselâ Avrupa’da faaliyet gösteren bir Jöntürk grubu sonradan Ittihad ve Terakki’ye dönüsmüs ve Türkiye’nin kaderinde senelerce önemli rol oynamisti... Jöntürk hareketinin çok uzun ve karmakarisik bir geçmisi vardir ama bu muhalif gruplarin ortak özelliklerini tek bir cümle ile ifade edebilmek mümkündür: Abdülhamid’i devirmek, neye mâlolursa olsun devirmek, hattâ bunu yapabilmek için yabanci memleketlerden de yardim almak fakat Abdülhamid sonrasinda ne yapilip edilecegini, memleketin nasil idare edilecegini hiçbir sekilde düsünmemek! Kendisi de bir Jöntürk olan ve bu konuda kaynak eserler kaleme alan Ahmet Bedevî Kuran, kitaplarindan birinde bu noksana temas eder ve “Avrupa’nin muhtelif memleketlerindeki bütün Jöntürk nesriyati Sultan Abdülhamid idaresini zemmetmis (kötülemis) durmus fakat o kötü idarenin yikilisdan sonra tutulacak yolu göstermeye kimse yanasmamistir” diye yazar... Avrupa’da faaliyet gösteren ve Türkiye’ye yeni ve özgürlükçü bir rejim getirecekleri iddiasinda bulunan Jöntürk gruplari, 20. asrin ilk senelerinde Paris’te iki kongre yaptilar. Kongrelerin maksadi Abdülhamid’i devirebilmek için güçlerini birlestirmek idi, önce ama bir türlü tam olarak anlasamadilar; hükümdarin 1908’de tahtindan indirilmesinin ardindan da bütün ittifak hayalleri unutuldu ve hepsi birbirinin gözünü oymaya basladi! Jöntürk kongrelerinin hazirlik çalismalarini Abdülhamid’in kizkardesi Seniha Sultan’in oglu olan, yani öz dayisina karsi Avrupa’da muhalefet bayragi açan Sabahattin Bey yapti. Ilk kongre Paris’te 4 Subat 1902’de toplandi ve Jöntürkler bu is için bir salon kiralamak yerine bir Fransiz entellektüelin evinde biraraya geldiler. Kongre bes gün devam etti, Abdülhamid’i gerekirse silâhli güç kullanarak devirme konusunda görüs birligine varildi ama bazi delegeler isi azitip yapilacak ihtilâle Avrupa ülkelerinin de aktif sekilde, üstelik silâhli olarak katilmalarini, yani Türkiye’ye yabancilarin askerî müdahalesini istediler. Bu teklife birçok delege karsi çikinca tam bir anlasma saglanamadi ve Kongre sade suya tirit bir bildirinin yayinlanmasi ile son buldu. Ikinci Kongre yine Sabahaddin Bey’in girisimleri ile ayni sehirde, yani Paris’te 27 Aralik 1907’de toplandi, üç gün devam etti, Osmanli vatandaslarina Abdülhamid’e karsi silâhli mukavemet çagrisi yapildi ve ilkinde oldugu gibi lâf yigini bir baska bildirinin yayinlanmasi ile de son buldu... Bildiride, simdilerde ana muhalefet liderinin “zamlar geri alinincaya kadar elektrik faturalarini ödemeyecegi” yolundaki açiklamasini hatirlatan bazi maddeler vardi. Jöntürkler halki vergi vermemeye ve sivil itaatsizlige davet ediyorlardi ve bildiriyi Avrupa’daki Jöntürk gruplari ile gazetelerinin yanisira devlete isyan hâlinde bulunan bazi Ermeni örgütlerinin temsilcileri de imzalamislardi! Abdülhamid’i devirme hevesi ile inadi muhalifleri devleti parçalamak için ugrasanlar ile ayni masaya oturtmus, hattâ yabancilarin askerî müdahalelerinden bile medet umar hâle getirmisti! KISILER FARKLI, KARARLAR AYNI! Derken yüz küsur sene sonra geçen 12 Subat’ta Ankara’da “Jöntürk Kongreleri’nin üçüncüsü” diyebilecegimiz bir toplanti yapildi! CHP Genel Baskani Kemal Kiliçdaroglu, Saadet Partisi Genel Baskani Temel Karamollaoglu, Gelecek Partisi Genel Baskani Ahmet Davutoglu, Iyi Parti Genel Baskani Meral Aksener, DEVA Partisi Genel Baskani Ali Babacan ve Demokrat Parti Genel Baskani Gültekin Uysal, o gün Çankaya Belediyesi’ni Ahlatlibel’deki tesislerinde bes buçuk saat boyunca biraraya gelip iktidari degistirmenin yollarini aradilar... Toplanti sonrasinda yapilan açiklamada “Liderlerin önemli bir adim attiklari” söyleniyor, “Isbirligini gelistirerek sürdürecekleri” ifade ediliyor ve “Hep birlikte insa edilecek güçlendirilmis parlamenter sistemi milletimize ve gelecek nesillere adalet, baris, refah ve huzur getirmesi inanciyla hayata geçirmeyi taahhüt ettikleri” söyleniyordu... Muhalefetin geçen yüzyilda Paris’te yaptigi kongrelerde “Abdülhamid gitsin de, gerisini sona düsünürüz” demesi gibi; Ankara’daki bu “Üçüncü Kongre”ye de ayni sekilde “Erdogan hele bir gitsin, gerisi Allah kerim” zihniyeti hâkimdi ve çekildigi söylenen dertlere devâ nâmina hiçbirsey yoktu! Ama bir yerde haklarini teslim etmem lâzim: Bu son kongre “millî” idi, önceki kongrelerde oldugu gibi “Tasnak” ve “Durusak” gibi bagimsizlik için çalisan örgütler ve gazeteler ile Haçadur Malumyan misâli ayrilikçi liderler çagirilmamisti! Üçüncü Jöntürk Kongresi’nin nihaî bildirisi simdi gayet anlamli bir günde, 28 Subat’ta Bilkent Otel’de yapilacak bir törenle açiklanacak ve muhalefetin bir asir boyunca ne kadar yol aldigi da asil o gün belli olacak... MAALESEF HAKLI ÇIKTIM! Açik söyleyeyim: simdiye kadar hiçbir sekilde Abdülhamid hayranligi yapmadim, yikilis dönemi hükümdari olan Sultan Abdülhamid’in devletin parçalanmasini önlemek için çaba gösterdigini fakat bütün çabasina ragmen döneminde bir buçuk milyon kilometrekare toprak kaybettigimizi ve o senelerde memlekette maalesef bir istibdadin hüküm sürdügünü her zaman yazip söyledim ama geçmisteki devlet baskanlarimizdan olan Abdülhamid’e hakaret edilmesine ve hakkinda “kizil sultan” gibisinden sifatlar kullanilmasina da karsi çiktim... Birkaç hafta önce “Bugün Abdülhamid zamanindaki zayif, çaresiz, güçsüz ve devamli sekilde toprak kaybeden Türkiye degiliz; ortada güçlenen, kalkinan, kendi silâhini kendisi yapmaya baslamis ve etrafinda olup bitenlere karsi kararli güç hâline gelmis yeni bir Türkiye var... Memleket simdi böyle ama muhalefetin politikasi 1900’lerin ilk senelerinde kalmis vaziyette! Tek bir hedefleri var, Tayyip Erdogan’in isbasindan gitmesi! O hele bir gitsin de ne olacagi Allah kerim; ama bir gitsin! ...Muhalefetimiz 2022’de yüz yirmi küsur sene öncesini, yani 1900’leri yasiyor! Geçmisin tek slogani olan “Gitsiiiiin!” haykirislari bugün de yükseliyor ama gittigi takdirde ne yapilacak, ne edilecek, sikintilara karsi ne tedbirler alinacak, bunlar hakkinda tek söz eden yok!” diye yazmistim... Ankara’da 12 Subat’ta yapilan Üçüncü Jöntürk Kongresi beni hakli çikardi!”


Orjinal Habere Git
— HABER SONU —