Yeni Safak Yazari, Eski EGM Istihbarat Daire Baskani Türkiye'de gündem olan 'Geççek' sarkisini kösesine tasidi.
Bülent Orakoglu, kösesindeki konusu, muhalefetin ve diger kitlesel hareketlerin sahip çiktigi Tarkan'in 'Geççek' sarkisiydi. Orakoglu; 'Türkiye’deki yasal veya illegal derin yapilarca veya yabanci ülke gizli servisleri tarafindan ajanlastirilmis ünlüler, gazeteciler ve tüm mesleklerden insanlar olabilir' dedi. Bu konunun üzerinde durulmasinin önemine deginen
Orakoglu'nun yazisi söyle;
Geçtigimiz hafta sonunda Ankara’da muhalefetin (Zillet Ittifaki) yemekli toplantisi vardi. CHP Genel Baskani Kemal Kiliçdaroglu’nun ev sahipliginde IYI Parti, Saadet Partisi, Gelecek Partisi, Demokrat Parti ve DEVA Partisi liderleri bir araya geldi. 5,5 saat süren toplanti sonunda yapilan ortak açiklamada, “Güçlendirilmis Parlamenter Sistem’e geçmek için hazirlanan çalismanin da açiklanacagi ikinci toplantinin 28 Subat’ta yapilacagi belirtildi.’’
Çeyrek asir sonra o günleri yeniden hortlatacak girisime imza atan Millet Ittifaki’nin 6+1 partili bilesenleri, mutabakat metnini açiklayacaklari tarih olarak 28 Subat’i belirleyerek o toplantida yandas meslek kuruluslari, barolar ve sendikalarin da yer alacagini duyurdu. CHP Genel Baskani Kemal Kiliçdaroglu “28 Subat’ta sadece alti genel baskan olmayacak. Daha genis bir toplanti olacak. Toplantiya meslek kuruluslari, barolar, sendikalar da katilacak. Sonra genel baskanlarla hep birlikte kamuoyuna açiklama yapacagiz” dedi. Ancak geçmis 28 Subat’lardan bugünkü 28 Subat’lara; nerede siyasi bir KAOS, nerede KAOTIK bir durum varsa bu meslek kuruluslari ve barolarin muhakkak orada bulunup atese benzin döktükleri uzmanlarin üzerinde hemfikir olduklari önemli bir konu sanirim. “Yalan haberler, spekülasyonlar, hükümeti yipratici politikalarla bugüne kadar gelen 6+1 ser ittifaki, Joe Biden’in ABD baskanlik seçimi öncesi yapmis oldugu açiklamalar ve sonrasinda Amerika’da kurulan Türk Demokrasi Projesi Dernegi gibi girisimler ve bugün ortaya çikan bu yuvarlak masa toplantisi düsüncesinin ve faaliyetlerinin köklerinin yerli ve milli olmadiginin isaretlerini verdigi gibi ülkemizin milli güvenligi açisindan dikkat edilmesi gereken bir durum sanirim.
28 SUBAT MAGLUP OLDU ANCAK ZIHNIYETI DEMOKRASI IÇIN TEHDIT OLMAYA DEVAM EDIYOR
Milletimizin demokratik birikimi karsisinda 28 Subat maglup oldu. Ancak zihniyetinin yok olmadigi sadece geri adim attigini, türban üzerinden yapilan provokasyon ve saldirilardan açikça görebiliyoruz. Türkiye’ye ikinci bir 28 Subat Süreci yasatmak isteyen zihniyetin dip diri oldugu, en ufak bir gerilimde bu kesimin 28 Subat jargonu ile seriat, irtica ve türban konusunu kamuoyunda gündeme getirerek demokrasiye karsi bir tehdit unsuru olmaya devam ettikleri ise asikar.
12 yil önce Meclis’te basörtü konusunu halleden ve 411 oyla alinan kararin ertesi günü Hürriyet gazetesinin ‘Kaos’a kalkan 411 el’ ve ‘Karargah rahatsiz’ mansetleri, ayni amaca hizmet eden arka planlarini yeterince ortaya koyuyor zannimca. Tek fark 2008’de atilan mansette Genel Yayin Yönetmeni’nin Ertugrul Özkök, 2017’de Sedat Ergin olmasi. Cumhurbaskani Erdogan ile umre yapan, ayni safta namaz kilan bir Genelkurmay Baskani ve TSK’da basörtülü askerlerin de gündeme getirilmesinin 1990 yillarin Laik/ Antilaik kamplasma ve kutuplasmalarinin 2021 yillarina tasinarak orduyu tahrik etme amacini tasidigi çok açik.
Türkiye’nin hegomonik güç ABD tarafindan pilot bölge olarak seçildigi postmodern darbe, amaçlari açisindan basariya ulasamamistir. Türkiye’de kamusal alanda bile basta ordu ve polis basta olmak üzere türbanin serbest birakilmasini hazmedemeyen azmettirici Batili hegemonik güçler 28 Subat’in tekerrür etme arzusu içinde iç piyonlarini kullanarak çesitli algi operasyonlariyla yeni bir 28 Subat yaratma projesini uygulamaya çalismaktadirlar. Bu amaçla 28 Subat’in yargilanamayan sivil ayaklari uzun zamandan bu yana örtülü olarak faaliyete geçirilmis görünmektedir.
6+1’LI YUVARLAK MASADA VERILEN MESAJ MESRU HÜKÜMETE KARSI YENI BIR 28 SUBAT MI?
Ancak Türkiye’de yeni bir 28 Subat yaratma hevesinde olan küresel güçler ve onlarin ülkemiz içindeki piyonlarinin asparagas haber ve manipülatif mansetlerle fonlanmis medya ve internet siteleriyle devletin anayasal kurumlari arasindaki ahenk ve isbirligini bozmalari günümüz konjonktüründe pek mümkün görünmüyor. Ancak sanat dünyasi içinde son günlerde Fazli Say, Sezen Aksu, Sahan Gökbahar, Cem Yilmaz ve Tarkan’in mevcut iktidar aleyhinde tenkit sinirlarini asan siyaset kokan açiklamalari Türkiye gibi darbe ve teröre hedef olan bir ülkede normal karsilanmaz sanirim. Diger taraftan Türkiye’deki yasal veya illegal derin yapilarca veya yabanci ülke gizli servisleri tarafindan ajanlastirilmis ünlüler, gazeteciler ve tüm mesleklerden insanlar olabilir. Süphesiz ki bu iliskiler çok gizli kategoridedir. Kolay kolay ortaya çikmaz veya çikarilamaz. Tarkan veya bir sanatçi ile ilgili iddialar süphesiz istihbarat birimlerince ciddi anlamda incelenir. Tarkan’in “Geççek” isimli sarkisinin Millet Ittifaki tarafindan iktidar aleyhine kullanilmasi bazi FETÖ ve PKK’li unsurlarin bu sarkiya ideolojik olarak sahip çikmalari da istihbarat birimlerince arastirilmasi gereken konular arasindadir. Ancak bu konu ile ilgili yaptigim arastirmada bu sarki ile savcilik veya güvenlik birimlerince bir sorusturma henüz yoktur ve yapilmamaktadir.