HDP Es Genel Baskani Pervin Buldan, bugün partisinin Mersin Il Kongresi'nde konustu. Buldan'in gündeminde HDP'ye açilan kapatma davasi vardi. 'HDP’ye saldirmayi bir görev haline getirdiler' diyen Buldan, 'Iktidara buradan sunu söylemek istiyorum, ne yaparsaniz yapin asla basaramayacaksiniz, asla kazanamayacaksiniz. Kenan Evren’leriniz basaramadi, Tansu Çiller’iniz basaramadi, agababalariniz basaramadi siz de basaramayacaksiniz, siz de kazanamayacaksiniz. HDP’siz bir siyaset rüyaniz asla gerçeklesmeyecek' dedi.
Buldan'in konusmalarindan öne çikanlar söyle:
“Bu ülke siyasetinde iyi ki HDP var ve HDP’nin esitlik ve özgürlük fikriyati var. Çünkü HDP, tutunulacak bir daldir ama ayni zamanda yikilmayacak saglam bir köktür. Bir çözüm adresidir. Türkiye siyaseti içerisinde. Toplumu ve ülkeyi karanliga kusatmak isteyen ve kendi çikarlari için her türlü kötülügü yapan bu zihniyete karsi, özellikle HDP’nin hedef alindigi bu son dönemlerde ve bizim bütün bu zorluklara, bütün bu zalimliklere, bütün bu karanlik dönemlere ve bize ve halkimiza karsi uygulanan bütün zalimliklere karsi bir umut yarattik. Bu umudu büyütmenin pesindeyiz. Bir cesaret yarattik. Bu cesareti büyütmenin pesindeyiz. Çünkü, biz biliyoruz ki bu iktidarin hedefi karanliktir., zulümdür, zalimliktir. Çünkü, onlar bu karanliktan beslenen, zulümden beslenen, adaletsizlikten beslenen bir iktidardir ve onlari karsisinda aydinligi savunan, umudu savunan, cesareti savunan, hakikati savunan ve Türkiye’nin gelecegini savunan bir parti olarak bu gücümüzü, bu irademizle, bu mücadelemizle Türkiye’yi daha iyi bir noktaya getirecegimize buradan bir kez daha söz veriyoruz.
KARANLIK BIR SISTEMI ÖNÜMÜZE KOYDULAR
Onlar, inkarci bir sistemi, imhaci bir sistemi, karanlik bir sistemi önümüze koydular. Kendi siyasetlerini ayakta tutmak için de bunu her gün yayarak Türkiye’nin tüm toplumuna sirayet ettirerek uygulamaya çalistiklarini biliyoruz. Onlarin önünde en büyük engelin HDP oldugunu da çok biliyoruz. Iste onlarin bize saldirmalarinin tek nedeni budur. Hani hayal dünyasinda dolasan bir cumhurbaskani var ya… Mecalleri kalmadi. Artik sahalari dolduramiyorlar dedi ya… O hayali görmeye devam etsin ama gerçek buradadir, gerçek Mersin’dedir, gerçek Adana’dadir, gerçek Diyarbakir’dadir. Bunlarin artik miting yapacak mecalleri kalmadi diyenler, gelsinler bu salonlari görsünler. Mersin’e baksinlar, Istanbul’a baksinlar, Izmir’e baksinlar.
HDP’YE SALDIRMAYI BIR GÖREV HALINE GETIRDILER
Yanlis hesap yaptilar. Yanlis hesap yapmaya devam ediyorlar. Ama yanlis hesabin Bagdat’tan degil, Mersin’den, Batman’dan, Dersim’den geri döndügünü hep birlikte görüyoruz. Onlarin yanlis hesaplari tutmadi, tutmayacak. Hesaplari sasti, sasmaya devam edecek. HDP, onlari sasirtmaya devam edecek. Buradan onlara sesleniyoruz, bizi izlemeye devam edin diyoruz. HDP’ye saldirmayi bir görev haline getirdiler. Her gün saldirmaya, hedef göstermeye devam eden bir zihniyetle karsi karsiyayiz. Tüm halkimizi ben bir kez daha temin ederim ki onlar bize saldirdikça biz daha da büyüyoruz. Biz daha da güçleniyoruz.
BIZE IKI TANE KUMPAS DAVASI AÇTILAR
O yüzden bize iki tane kumpas davasi açtilar. Çünkü, siyaseten karsimiza çikmalarina ve siyaseten bizi yenmelerine asla müsaade etmiyoruz. Çünkü, sandikta bizi yenemediklerini onlar da gördüler ve anladilar. Bütün bu sebeplerden dolayi iki tane kumpas dava açtilar.
Bu davalardan bir tanesi Kobani kumpas davasi, bir digeri HDP kapatma davasi… Bu davanin özellikle Kobani kumpas davasinin bir AKP-MHP kumpas davasi oldugunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Bu davanin kesinlikle bir siyasi dava oldugunu, bir hukuki dava olmadigini hepimiz çok iyi gördük ve yapilan durusmalarda arkadaslarimin ortaya koydugu gerçekler de bunu bir kez daha ortaya koydu ve ispatladi.
HDP’NIN KITABINI YAZMAYA BASLADILAR
Sandikta yenemedikleri HDP’ye dava açarak kapatma davasini da bir kez daha gündeme getirdiler. Hani Türkiye’de parti kapatmalar yasaklanmisti ya ama yasak deyince HDP’yi bunun disinda tutan bir anlayisla karsi karsiya oldugumuzu biliyoruz. Kapatma davasinda da yine iki ortak AKP’nin ve MHP’nin ortakligiyla bir ortak kumpas davayla karsi karsiya oldugumuzu da ifade etmek istiyorum. Biri o büyük ortak, ekonominin kitabini yaziyor; diger küçük ortak da HDP’nin kitabini yaziyor. AKP ekonominin kitabini yazarken MHP baska yazacak bir sey bulamadigi için sadece ve sadece HDP ile ugrastigi için HDP’nin kitabini yazmaya basladilar. HDP’den bir sey anlasalar aslinda mesele yok. Ama HDP’yi zerre kadar anlamadiklarini da çok iyi biliyoruz. Fakat yazdiklari kitaplarla olusturduklari iddianamelerle ve sahte delillerle sahte taniklarla karsimiza çikmislar, hem siyasi kumpas davalarini karsimizi koymuslar hem de HDP’nin kapatilmasi için ortak bir tavir almislar.
Bu her iki davanin savcisi da hakimi de AKP ve MHP’dir. Halkimiz bunu çok iyi bilmek zorundadir. Bu iki yazar kafa kafaya vermis, acaba Türkiye’de HDP olmasa, Kürtler olmasa, muhalifler olmasa, demokratlar olmasa neyi konusacaklarini, neyi hedef alacaklarini neye saldiracaklarini bilmeyecek bir düzeye gelmisler. Bu iki insan, vallahi de billahi de bu ülkeye züldür, zulümdür. Madem yargiç olmaya, savci olmaya niyetiniz vardi, niye siyaset yapiyorsunuz diye buradan sormak istiyorum.
Öte yandan madem siyaset yapmak istiyorsunuz o zaman savci olmayacaksiniz, hakim olmayacaksiniz. Biz karsimiza kumpas davalariyla degil, siyaseten çikin o zaman kimin daha güçlü oldugunu görürüz.
HDP’SIZ BIR SIYASET RÜYANIZ ASLA GERÇEKLESMEYECEK
Iktidara buradan sunu söylemek istiyorum, ne yaparsaniz yapin asla basaramayacaksiniz, asla kazanamayacaksiniz. Kenan Evren’leriniz basaramadi, Tansu Çiller’iniz basaramadi, agababalariniz basaramadi siz de basaramayacaksiniz, siz de kazanamayacaksiniz. HDP’siz bir siyaset rüyaniz asla gerçeklesmeyecek.
BU UTANÇLA YASAMAYA DA DEVAM EDIN
Onlar bizle ugrasmaya devam etsin. Bizim gündemimiz, halkimizin gündemidir, sorunlaridir. Ülkeyi ne hale getirdiklerini hep birlikte görüyoruz ve bu iktidarin bir zam iktidari ama ayni zaman da bir zulüm iktidari oldugunu da biliyoruz. Hayati yasanilmaz bir hale getirdiler ve insanlari beslenmeyle, isinma arasinda bir tercihe zorlayan bu iktidar, bu ülkeyi bir felakete dogru sürüklüyor. Insanlarda yasama sevinci birakmayan bir iktidar var. Yüzlerde Türkiye toplumunun, Türkiye halklarinin yüzünde umut birakmadilar, yasama sevinci birakmadilar. Bugün Türkiye, tarihinin en büyük zamlariyla ve en büyük faturalariyla karsi karsiya kaldi ve belki de tarihte ilk defa böyle bir sey yasandi. Bu da AKP-MHP iktidarinin dönemine geldi. Bu utanç da size yeter ve bu utançla yasamaya da devam edin.
‘GEÇINEMIYORUZ’ SLOGANI ÖNEMLI BIR SLOGAN
Isçilerin, emekçilerin bugün en fazla meydanda oldugu bir dönemi yasiyoruz. Elbette ki milyonlarin birlikte haykirdigi ‘geçinemiyoruz’ slogani önemli bir slogandir. Bu güç, halkin gücüdür, bu ses halkin sesidir. Elbette ki halkin sesi, sarayin sesinden, sarayin gücünden çok daha büyüktür. O yüzden bu sloganlari atmaya devam edecegiz.”