Arap basini ilan etti: Türkiye o iki ülke ile normallesecek

Arap basini ilan etti: Türkiye o iki ülke ile normallesecek

Siyaset 16.02.2022 13:25:00
Arap basini ilan etti: Türkiye o iki ülke ile normallesecek
Arap basini ilan etti: Türkiye BAE'den sonra o iki ülke ile normallesecek Mardin Artuklu Üniversitesinden Dr. Necmettin Acar, Baskan Recep Tayyip Erdogan'in BAE ziyaretine iliskin çarpici degerlendirmelerde bulundu. Yazisinda Körfez basininda çikan haberleri aktaran Acar, Türkiye'nin BAE'den sonra Misir ve Suudi Arabistan ile normallesecegine dair düsüncenin hakim oldugunu belirtti. Cumhurbaskani Erdogan'in BAE ziyaretinin yankilarini degerlendiren Dr. Necmettin Acar, 'Dokuz yil aradan sonra Cumhurbaskani Erdogan'in BAE'ye düzenledigi ziyaret ve bu ziyaret sirasinda verilen sicak mesajlar içeride ve disarida önemli sonuçlar doguracaktir. Türkiye ve BAE arasinda kurulan güçlü is birligi her iki aktöre benzersiz ekonomik avantajlar saglayabilecegi gibi Türkiye'yi yeni biçimlenen Körfez güvenlik mimarisinin önemli bir aktörü haline getirebilir.' degerlendirmesinde bulundu. Dr. Necmettin Acar, Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan'in Birlesik Arap Emirlikleri (BAE) ziyaretinin detaylarini AA Analiz Masasi için degerlendirdi. Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan'in, dokuz yil aradan sonra, hafta basinda Körfez bölgesinin en önemli ülkelerinden BAE'ye düzenledigi ziyaretin hem içeride hem de disarida önemli yankilari oldu. Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan'in iade-i ziyareti sirasinda imzalanan anlasmalar, Arap ve Bati basininin ziyarete üst düzey ilgisi, kamuoyunda büyük yanki olusturdu. Ziyarete yönelik bu yogun ilginin temelde iki sebebi bulunuyor: Türkiye'nin son dönemde dis politikada baslattigi sessiz dönüsümün Cumhurbaskani Erdogan'in BAE ziyaretiyle hiz kazanmasi ve ziyaret sirasinda savunmadan turizme, sagliktan ticarete genis yelpazede anlasmalar imzalanmasi. Iliskilerde yeni dönem Arap Bahari sürecinin basladigi 2010 yili Türkiye ve BAE iliskilerinde kritik bir esigi teskil ediyordu. Bu süreçte her iki ülkenin bölgesel meselelerde taban tabana zit bir siyasi pozisyonu israrli bir biçimde savunmasi, Türkiye ile BAE arasindaki siyasi iliskilerde bir kopusa yol açti. Bu süreçte Türkiye'nin Orta Dogu bölgesinde toplumsal degisim taleplerini destekleyen vizyonu ile BAE'nin bölgesel statükonun korunmasi yönündeki vizyonu gerginligin temel sebebi olmustu. Her ne kadar bölgesel meselelerde farklilasan vizyonlari siyasal krizlere yol açsa da Türkiye ile BAE arasindaki ekonomik iliskiler bu süreçte ciddi bir yara almadan ilerlemeyi sürdürdü. 2013 yilinda 10 milyar dolar civarindaki ikili ticaret hacminin yasanan onca siyasi krize ve Kovid-19 salginina ragmen 2021 yilinda 8 milyar dolar civarinda seyretmis olmasi, iki ülke iliskilerindeki siyasi gerilimlerin ekonomi alanina çok fazla yansimadigini gösteriyor.   Bugün her iki aktörün geçmiste siyasi alanda yasanan krizleri sonlandirma konusundaki kararliligi önemli ölçüde Türkiye ve BAE yönetimlerinin bölgesel ve küresel siyasi atmosferde yasanan köklü degisimlere yönelik bir reaksiyonu olarak okunmalidir. ABD'de Joe Biden'in yönetime gelmesini müteakiben Katar ablukasinin sonlandirilmasi, Yemen savasinin yol açtigi istikrarsizligin Yemen topraklarini asarak tüm bölgeye sirayet etme egilimleri tasimasi, Kovid-19 sonrasi ortaya çikan ekonomik toparlanmada her iki aktörün de pay alma arzusu ve Körfez bölgesindeki geleneksel rantiyer ekonomiler arasinda ortaya çikan ekonomik rekabet, her iki aktörün iliskilerinde bir restorasyon döneminin baslamasinin tesvik edici unsurlaridir. Her iki aktör arasindaki rekabetin ortaya çikardigi maliyetin artmasi iki ülke iliskilerinde restorasyonu zorunlu hale getirdi. Türkiye'nin BAE ile Israil ve Misir gibi bölgede iliskilerinin gergin oldugu aktörlerle yasadigi sorunlara benzer köklü bir sorun bulunmamasi da iliskilerin normallesmesini kolaylastirdi. Ziyaretin muhtemel getirileri Türkiye ve BAE'yi, iliskilerin düzeyini yükseltme konusunda tesvik eden en önemli husus; ekonomi alaninda her iki aktörün beklentileri ve karsi karsiya olduklari risklerdir. Son yillarda Kafkasya, Orta Dogu ve Dogu Avrupa gibi mücavir cografyasinda yasanan çatisma ve gerilimler sebebiyle küresel ticarette hak ettigi payi almakta zorlanan Türkiye için, Orta Dogu, Güney Asya hatta Afrika bölgesinin ekonomik ve ticari baskenti hüviyetindeki BAE ile yakin iliskiler gelistirmek Türk ekonomisine önemli katkilar saglayacaktir. Türkiye menseli ürünlerin, imzalanan karsilikli anlasmalarla BAE pazarina rahatça erisim saglamasi Türkiye'nin Orta Dogu, Güney Asya ve Afrika bölgelerindeki ekonomik rekabet gücüne benzersiz katkilar yapacaktir. Son yillarda Türkiye'ye yönelik dogrudan yatirimlarda yasanan daralmanin yol açtigi ekonomik sorunlarin da BAE gibi petrol zengini ülkelerden gelecek yatirim fonlariyla hafifleyecegini öngörebiliriz. Bölgede ekonomisini petrole bagimliliktan kurtarma planlari yapan ve 2010'lu yillardan itibaren gerçeklestirdigi ekonomik reformlarla, BAE'nin, bölgenin ekonomik ve ticari baskenti statüsüne meydan okuyan Suudi Arabistan gibi bölgesel aktörlerle rekabet etmekte zorlanan BAE açisindan da Orta Dogu bölgesinin en büyük ekonomisi olan Türkiye ile kurulacak yakin is birligi benzersiz firsatlar sunacaktir. Burada Körfez güvenlik mimarisinin son yilarda içinden geçtigi degisim ve bölgede olusan güvenlik açiklari da Türkiye ile kurulan yakin iliskileri BAE açisindan degerli kilmaktadir. Nitekim son dönemde BAE'ye yönelik Yemen kaynakli saldirilar ülkenin imajina ciddi zararlar vermistir. Bati basininda ziyaret haberleri Erdogan'in BAE ziyaretinin hem Körfez basini hem de Bati kamuoyu tarafindan ilgiyle takip edildigini görmekteyiz. Bati basininda bu ziyaret, Türkiye'nin son dönemde karsi karsiya kaldigi ekonomik zorluklari asma çabasiyla irtibatlandiriliyor. Ayrica Bati'da çikan analizlerde Orta Dogu'da Müslüman Kardesler hareketinin BAE gibi statükocu aktörlere yönelik tehdidinin son dönemde önemli ölçüde zayiflamis olmasinin Türkiye ile BAE arasindaki buzlari eriten bir unsur olarak degerlendirildigini görüyoruz. Türkiye'nin BAE ile yakinlasmasinin ve akabinde Türkiye-Israil iliskilerinde bir ilimlasma ihtimalinin, Körfez bölgesinde Iran'i çevrelemekte zorlanan Batili aktörler açisindan bölge güvenliginde Bati'nin katlandigi maliyetlerde bir azalmaya yol açacak olmasi da Batili aktörlerin bu yakinlasmayi sicak karsilamasina yol açti. ABD'nin bölgeden çekilme egilimleri sergiledigi bir dönemde Körfez'de yeni bir bölgesel güvenlik mimarisinin planlandigini, bu planlamada Türkiye, Israil ve BAE'nin merkezi bir önem atfedildigini söyleyebiliriz. Körfez basini Körfez basininin ise ekonomik avantajlardan ziyade ziyaretin politik sonuçlarina odaklandigini görmekteyiz. Bölgenin önemli basin yayin kuruluslarinda çikan basyazilarda bölgesel güvenlik, siyasi istikrar ve bölgesel baris gibi kavramlarin ön plana çiktigini görmekteyiz. Körfez basinin sayilan hususlari ön plana çikarmasi, Yemen, Suriye, Lübnan ve Afganistan gibi mücavir cografyada yasanan istikrarsizligin yayilma egilimi göstermesi kadar ABD'nin 2. Dünya Savasi'ndan bu yana Körfez için sagladigi fiili güvenlik garantilerinde yasanan azalmanin yol açtigi endise de etkili olmustur. Bu ziyarete dair Körfez basininda çikan yazilarda Türkiye'nin BAE'den sonra Misir ve Suudi Arabistan gibi ülkelerle de iliskilerini normallestirecegine yönelik beklentiler/temenniler ön plana çikmistir. Ziyaret sonrasi verilen mesajlar Dokuz yil aradan sonra Cumhurbaskani Erdogan'in BAE'ye düzenledigi ziyaret ve bu ziyaret sirasinda verilen sicak mesajlar içeride ve disarida önemli sonuçlar doguracaktir. Öncelikle bu ziyaret, Türk dis politikasinin on yili askin süredir takip ettigi çizgide anlamli bir degisimin güçlü bir isareti olarak okunmalidir. Bu ziyaret, Türkiye'nin, Israil, Misir ve Suudi Arabistan gibi bölgenin önemli ülkeleriyle iliskilerini normallestirme konusunda istekli oldugunu göstermesi açisindan da son derece önemlidir. Türkiye ve BAE arasinda kurulan güçlü is birligi her iki aktöre benzersiz ekonomik avantajlar saglayabilecegi gibi Türkiye'yi yeni biçimlenen Körfez güvenlik mimarisinin önemli bir aktörü haline getirebilir.   Kaynak: Yeni Akit