Içisleri Bakani Süleyman Soylu, Kirikkale ilinde bulunan Huzur Köy Bagimlilik Rehabilitasyon Merkezi’nde “Huzur Köy Bagimlilikla Mücadele Merkezi, En Iyi Narkotik Polis Anne ve STK Bulusmalari” programina katildi. Bakan Soylu’ya Kirikkale Valisi Yunus Sezer, Kirikkale Belediye Baskani Mehmet Saygili ve diger ilgililer eslik etti. Programda, Türkiye’nin çok büyük bir medeniyete sahip oldugunu belirten Bakan Soylu, “Içisleri Bakani olduktan sonra bu konuyla ilgili bana müracaatlar çok artti. Bazen seçim için gittigim mitinglerde, bazen yaptigim il, ilçe gezilerinde çok anne kolumdan tutmustur ‘ne olur benim oglumu kurtar’ diye. Defalarca onlara sahit olmusumdur. Biz büyük ve zengin bir medeniyetin evlatlariyiz. Bizi musibetlerle karsi karsiya birakmak isteyebilirler. Ayaga kalkmayalim, dünyaya sözümüzü söylemeyelim, medeniyetimizi anlatmayalim, kötülüklerden sakindirmayalim. Etrafimizdaki cografyada kadinlara, çocuklara, yaslilara yapilanlara ‘dur ne yapiyorsunuz?’ demeyelim diye, bütün dünyaya bu ülkenin güçlülügünü anlatmayalim diye ebetteki hep ayagimizin önüne baktirmak isteyebilirler. Biz bu tuzaga düsemeyecegiz” diye konustu.
“Güçlü ve büyük Türkiye’ye ihtiyacimiz var”
Uyusturucuyla mücadelede sadece narkotik raporlarina bagli kalmadiklarini ifade eden Bakan Soylu, “Bizim yapacak çok isimiz var. Özellikle gençlerimize birakacagiz. Yarin daha fazla gaza basacaklari ve etrafimizdaki cografyaya, medeniyetimizi naksedecekleri bir güce ihtiyacimiz var. Yavas yavas o güce kavusuyoruz. Güçlü ve büyük Türkiye’ye ihtiyacimiz var. Bu meselelerden bir tanesi de uyusturucuyla mücadele etmek. Biz bu meseleyi sadece narkotik raporlarindan takip ediyor degiliz. Tüm saha çalismalarimizda, esnaf ziyaretlerimizde, evladi bu illetin pençesinde olan anne babalarin su kolumuza yapismis; ‘ne olur evladimi kurtar’ diye haykirisini duymus, gözyaslarini görmüs, o sikintilarini hissetmis insanlariz. Biz bu isin önünü arkasini bos birakamayiz” degerlendirmesinde bulundu.
“Dünyaca bilinen önemli hiçbir uyusturucu maddenin ana uyusturucusu ve üreticisi Türkiye degildir”
Türkiye’nin dünyada üretilen hiçbir uyusturucunun üreticisi olmadiginin altini çizen Bakan Soylu, “ Uyusturucu meselesi Türkiye’ye iki kanaldan zarar vermektedir. Birincisi gençlerimizi zehirliyor. Ikincisi PKK terör örgütü basta olmak üzere tüm suç örgütlerini besliyor. Dolayisiyla biz uyusturucu mücadelesini saglikli vermeden ne ülkedeki huzuru ve sükunu tam saglayabiliriz ne de evlatlarimizi koruyabiliriz. Türkiye olarak bu meselede küresel bir baski ve sorumluluk altindayiz. Bu problem ithal bir problemdir. Dünyaca bilinen önemli hiçbir uyusturucu maddenin ana uyusturucusu ve üreticisi Türkiye degildir. Orta Dogu’dan Avrupa’ya dogal uyusturucu giriyor. Avrupa’dan da Orta Dogu’ya sentetik uyusturucu giriyor. PKK bunun en büyük sevkiyatçisidir. Ne yazik ki bu zehirlerin bir kismi da bizim ülkemizde, bizim gençlerimize sunulmaya çalisilmaktadir. Iste onun için biz bu isi oluruna birakamayiz. Sifir rakamina ulasana kadar isimiz bitti demeyiz. Türkiye uyusturucu meselesinde cografi konumu dolayisiyla riski yüksek bir ülkedir. Sadece geçen yil yakaladigimiz uyusturucunun piyasa degeri 165 milyar liradir” ifadelerini kullandi.
“Gençleri koruma da batiya oranla daha basariliyiz”
Türkiye’nin gençleri uyusturucu batagindan batiya göre daha iyi korudugunu söyleyen Bakan Soylu, “Türkiye, Avrupa Birligi ülkelerinin uyusturucu madde yakalamalarinin toplamindan fazlasini, hatta bazi basliklarda iki üç katini tek basina yakalamaktadir. Bir yandan da küresel bir terör örgütünün kurdugu küresel bir uyusturucu ticaret agiyla mücadele etmektedir. Terör, kaçak göç ve uyusturucu. Üçünün de kaynagi ve yararlanicilari aynidir. Biz bunun üçüyle de mücadele ediyoruz. Bunlara ragmen gençleri koruma da batiya oranla daha basariliyiz. Bunda hem kolluk birimlerimizin basarisi vardir. Hem de inancimizin, geleneklerimizin, maneviyatlarimizin, aile yapimizin payi vardir. Hedefimiz madde baglantili can kaybinda da, uyusturucu kullaniminda da sifir rakamina ulasmaktir. Bu konuda israrciyiz” seklinde konustu.
“Terör örgütü oradan geçerken, bizimkiler keklik avlayacaklar”
Tendürek Dagi’na kurulacak olan üs bölgesi ile teröre bir darbe daha vurulacagini aktaran Soylu, “Arkadaslarimizdan ve halktan ögrendim ne ögrendiysem. Dogudaki ve Güneydogudaki daglari, tepeleri bu milletten ögrendim. Vatandas bana dedi ki; ‘surayi kesersen, terörü kesersin’, ‘suraya karakol kurarsan, hiç merak etme bunlar buradan gelemez' dedi. Onlar bana ne söylemisse, ögretmisse geldim, profesyonellerin oldugu masaya yatirdim, dedim ki böyle söylüyorlar, siz ne söylüyorsunuz? ‘evet dogru söylüyorlar’ dediler. Biz geçen hafta Tendürek Dagi’nin tepesindeydik. Birakin Tendürek’in tepesine üst bölgesi yapmayi, orasi terör örgütünün en iyi saklanmaya yerlerinden biriydi. Simdi biz orada yolu yapiyoruz, tam tepesine üs bölgemizi kuruyoruz ekim ayina kadar. Ne olacak? Terör örgütü oradan geçerken, bizimkiler keklik avlayacaklar” dedi.
“Biz 81 ili, 42 kriterle ölçüyoruz”
Uyusturucuyla mücadelede her ili 42 farkli kategoride incelediklerini belirten Soylu, “Biz 81 ili, 42 kriterle ölçüyoruz her ay. Bunun içerisinde kanalizasyonlardan aldigimiz veriler de var. O ilde kaç uyusturucu operasyonu yaptigimiz da var. O ilde 112'ye kaç kisi müracaat etti, ihbarda bulundu o da var. 42 kriteri bir araya getiriyoruz. Her seyi en ince ayrintisina kadar degerlendiriyoruz. Bütün bu çalismalarla uyusturucuyla mücadelemizi topyekun basaran ve ülkemizi dünyaya modern, örnek bir ülke konumuna tasiyacagimiza inaniyorum” ifadelerine yer verdi.
Kaynak: iha