CHP Grup Baskanvekili Özgür Özel, Türk Ceza Kanunu'nda 'Cumhurbaskanina hakaret' suçunu düzenleyen 299'uncu maddenin yürürlükten kaldirilmasi için kanun teklifi hazirladi. Teklif yarin (24 Ocak) TBMM Baskanligi'na sunulacak.
Gazeteci Sedef Kabas’in Tele 1 TV’de geçen hafta bir programda kullandigi ifadeler nedeniyle dün 'Cumhurbaskanina hakaret' suçlamasiyla tutuklanmasi tepki çekti. CHP Grup Baskanvekili Özgür Özel, bu olayin ardindan Türk Ceza Kanunu'nda 'Cumhurbaskanina hakaret' suçunu düzenleyen 299'uncu maddenin yürürlükten kaldirilmasi için kanun teklifi hazirladi. Pazartesi günü teklifini TBMM'ye sunacak olan Özer, teklifinin gerekçesinde sunlari belirtti:
'ERDOGAN DÖNEMINDE 160 BIN SORUSTURMA AÇILDI'
'Adalet ve Kalkinma Partisi Genel Baskani Recep Tayyip Erdogan’in cumhurbaskanligi döneminde, cumhurbaskanina hakaret iddiasiyla 160 bin 169 kisi hakkinda sorusturma açilmis olmasi ve 12 bin 881 kisinin mahkum edilmis olmasi, Türk Ceza Kanunu’nun 299’uncu maddesinin suiistimal edilmis oldugunun açik göstergesidir. 9. Cumhurbaskani Süleyman Demirel döneminde 71, 10. Cumhurbaskani Ahmet Necdet Sezer döneminde 82 ve 11. Cumhurbaskani Abdullah Gül döneminde 233 kisinin bu suç nedeniyle mahkum edildigine iliskin resmi veriler, Erdogan döneminde bu maddenin bir intikam aparati haline dönüstürüldügünü göstermektedir.'
'AYNI ILE HEM VALI HEM PARTISININ IL BASKANINI ATAYABILIYOR'
Özer, 299’uncu maddenin 'Tarafsiz, siyasi parti bagi bulunmayan' cumhurbaskanlari için tasarlandigini kaydederek, Cumhurbaskanligi Hükümet Sistemi ile beraber bu durumun degistigini söyle açikladi:
'Türk tipi baskanlik sistemi olarak tarif edilen bu yeni rejimde cumhurbaskaninin bir siyasi parti üyesi dolayisiyla üyesi oldugu siyasi partinin genel baskani olabilmesinin önündeki engel kaldirilmistir. Ayni ile hem vali hem partisinin il baskanini atayabilen, siyasi rakiplerine sabahtan aksama kadar agir hakaretlerde bulunabilen bu kisi, hem kabineye hem partisinin karar organlarina baskanlik etmekte, yüksek yargi organlarinin üyelerini seçerek, yargi erki üzerinde de bir tahakküm olusturmaktadir.
'EN UFAK ELESTIRIDE YARGIYA BASVURULUYOR'
Rejime kasteden anayasa degisikliginin ardindan cumhurbaskani, Türk Ceza Kanunu’nda kendisinden önceki tarafsiz cumhurbaskanlari için ihdas edilmis 299’uncu maddeyle getirilen ilave bir koruma zirhina büründürülmüs, kendisine yönelen en ufak elestiriler için yargiya basvurarak, yurttaslarimizin ifade özgürlüklerine ciddi biçimde kisitlar getirmistir.
'FEZLEKELERIN EN AZ 141'I CUMHURBASKANINA HAKARET IDDIASINDAN'
Halihazirda CHP grubuna mensup milletvekillerinin dokunulmazliklari nedeniyle bekleyen fezlekelerinin en az 141’inin cumhurbaskanina hakaret iddiasiyla düzenlenmis olmasi, durumu daha da vahim kilmakta, bu maddeyi gerekçe göstererek cumhurbaskani siyasi rakiplerinin siyaset yapma biçimlerine müdahale etmeye çalismaktadir. Bir siyasi parti genel baskaninin, diger partilerin genel baskanlarinda olmayan bu zirha neden ihtiyaç duyduguna iliskin tatmin edici açiklamalar yapilmamaktadir.
'MUHALIFLE HESAPLASMA AYGITI HALINE DÖNÜSTÜ'
Son olarak gazeteci Sedef Kabas’in bu suç gerekçesiyle hakkinda sorusturma baslatilmasi ve tutuklanmasiyla, gazetecilere, sanatçilara, aydinlara ve tüm vatandaslara iktidar partisi ve ortaklari araciligiyla bir gözdagi verilmek istenmektedir. Çok yakin bir süre önce ülkenin yüz aki sanatçilarindan Metin Akpinar ve Müjdat Gezen’in ayni madde kapsaminda adliye koridorlarinda bekleyen görüntüleri hafizalarimizdadir. Rejime kasteden anayasa degisikliginin yürürlüge girmesiyle birlikte bu maddenin bir dünya görüsüyle ve bir yasam biçimiyle adeta hesaplasma aygiti olarak kullanildigina, muhaliflere yönelik baslayan cadi avinin adeta simgesi haline geldigine yönelik yogun kanaatler mevcuttur. Ancak çok daha önemlisi, bir siyasi partinin genel baskani sifatini da kullanan cumhurbaskaninin 21’inci yüzyilda demokrasinin vazgeçilmez unsuru olan düsünce ve ifade özgürlügünü içsellestirmesi, farkli seslere ve farkli düsüncelere tahammül etmeyi ögrenmesi, kendi görüsünden olmayan insanlari susturmak yerine onlari dinlemeye çaba harcamasi gerektigi açiktir. Hazirlanan bu kanun teklifi ile ifade özgürlügünü açikça kisitlayan Türk Ceza Kanunu’nun 299’uncu maddesinin yürürlükten kaldirilmasi amaçlanmaktadir.'