Soylu, “Bu ülkenin refahi, huzuru, güvenligi, basarisi ve asayisinde, hatta trafik güvenliginde, kurumlarimizin teknik kapasitelerinde çok önemli bir noktaya geldik” ifadelerini kullandi
Içisleri Bakani Süleyman Soylu, “Bugün is öyle bir noktaya geldi ki LGBT derneklerine devasa bütçeler aktariyorlar, bunlara propaganda ve iletisim destegi veriyorlar” dedi.
Soylu, 17-21 Ocak'ta düzenlenen 110. Dönem Kaymakam Adaylari Uyum Kursu'nun Egitim Dairesi Baskanligindaki kapanis törenine katildi.
Tören öncesinde Nüfus ve Vatandaslik Isleri Genel Müdürlügünce hazirlanan mobil nüfus tirini gezen ve yetkililerinden bilgi alan Soylu, ayni kapasiteye sahip benzer bir tirin Göç Idaresi Baskanligi bünyesinde de faaliyet göstermesi için talimat verdi.
Daha sonra törende konusan Soylu, katilan 110 kaymakam adayinin içerisinde 16 kadinin oldugunu söyledi.
Konusma sirasinda Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan ile kisa bir telefon görüsmesi yapan Soylu, daha sonra konusmasini Erdogan'in selamlarini ileterek sürdürdü.
Kaymakam adaylarina seslenen Soylu, görevlerini yaparken devleti bir insan gibi algilamalari gerektigini belirterek, yasalarin, evrakin, binalarin, dijital belgelerin bu insanin organlari, devletin kendisinin ise bir ruh oldugunu söyledi. Bu anlayisa erisen kisinin bir 'devlet adami' olacagini ve verilen emaneti hakkiyla tasiyacagini ifade eden Soylu, sunlari kaydetti:
Disarida kar yagiyor. Eger kaymakam oldugunuz yerde kimsesizlerin bu kar yagisinda yalniz ve mahzun oldugunu hatirlayabilirseniz, yaslilarimizin ihtiyaçlarini hatirlayabilirseniz, büyüklerimizin ihtiyaçlarini, hatta sokak hayvanlarini hissedebilirseniz ve anlayabilirseniz, bazi agaçlarin don tehlikesi ile karsi karsiya kaldigi zaman korunabilecegini hissedebiliyorsaniz, birtakim ilaç ihtiyaci dahi olmak üzere sokaga çikip ilaç ihtiyacini gideremeyeceklere dahi elinizi uzatabilecek bir anlayisi hissedebiliyorsaniz, devletin ruhu ayaktadir, o ruhu yakalamissiniz demektir, o devlet adami ruhunu olusturmussunuz demektir. Kar yagmasinin kendine ait, kisin kendine ait güzellikleri vardir. Vatandasimizin, milletimizin elbette ki sogugun zorluklariyla beraber o anlayisi da hissetmesi çok dogaldir. Biz farkli bir noktadan bakmakla yükümlüyüz. Devlet adamlari, onu ortaya koymakla yükümlüdürler.
Devlet gelenegi vurgusu
Katildigi programlarda sürekli dile getirdigi devlet geleneginin, devlet geçmisinin olusturdugu ruh oldugunu ifade eden Soylu, bu ruhun sayili devletlerde bulundugunu belirtti. Soylu, 'Bugün dünyanin gidisatina yön veren ve 'büyük' diye tabir ettigimiz bütün devletler aslen köklü bir birikimle hareket ediyor' diye konustu.
Bakan Soylu, konusmasina söyle devam etti:
Güzel Cumhuriyetimizle yolumuza hep birlikte devam ediyoruz. Yüz yillardir bu Cumhuriyet ve bu topraklar, bu beldeler ne badireler atlatti. Bulundugumuz cografyada adeta yilanlarla dans edildi, darbeler gördük, ekonomik krizler gördük, dogal afetler gördük, terörün her türlüsünü gördük. Yani her seyi gördük. Ama yine de onca olumsuzluga ragmen ve bazi kesintilere ragmen devlet gelecegimiz sayesinde ayakta kaldik. Son 20 yilda güçlü bir liderlikle, Sayin Cumhurbaskanimizin bu birikimi iyi yönetmesiyle, dogru kullanmasiyla, milletimizin gücüyle bu gelenegi, milletin degerlerini, inancini dogru sekilde harmanlamasiyla ve yillardir ülkemizin basina musallat olan vesayeti söküp atmasiyla tarihi zirvemize çikiyoruz. Bizim ihtiyacimiz budur.
Soylu, 20 yil önce emekli maaslarini ödeyebilmek için borç arayan veya endise içerisinde olan Türkiye'nin son 4 yildir dünyanin en çok uluslararasi yardim yapan ülkesi konumuna geldigini belirterek, 'Bizim derdimiz insandir, bizim medeniyetimizin derdi de insandir, bizim inancimizin derdi de insandir. Onun için bizim inancimiz her insani bir alem olarak nitelendirmektedir. Bundan daha büyük bir tanimlama var mi?' ifadelerini kullandi.
Türkiye'de devlet adaminin sadece kendi cografyasini düsünmekle sorumlu olmadigini anlatan Soylu, 'Türkiye'nin devlet adaminin cografyasi, zihninde de kalbinde de sorumluluklari genis bir cografyadir' diye konustu.
Bu duruma bazi ülkeler gibi sömürgecilik anlayisiyla bakmadiklarini dile getiren Soylu, 'Sizin zihninizde, bedeninizde yönettiginiz alanlara ait sorumluluk varken, diger bir tarafta dünyayi da tahayyül eden, o sorumluluklardan siyrilmayan, bulundugu ilçeyi, beldeyi kalkindirmanin o alanla sinirli olmadigini bilebilecek bir devlet adami karakteri olmalidir. Bunu hiç unutmamali ve hiç aklinizdan çikarmamalisiniz' dedi.
Banglades ziyaretlerinde Myanmar'dan gelen Arakanli Müslümanlarin karsi karsiya kaldigi tabloyu gördüklerini belirten Soylu, Türkiye'nin çevresindeki ülkelerdeki istikrarsizliga ragmen sürekli büyüyen ve kapasitesini gelistiren bir ülke oldugunu vurguladi.
'Enerjinize, bilginize ve gayretinize ihtiyacimiz var'
Yeni kaymakamlardan büyük bir emaneti sirtlanmaya hazir olmalarini isteyen Soylu, kaymakam adaylarinin hep ileriye, gelecege, iyiye, degisime dogru, Türk insaninin hizmetkarligi ve iyiligi yönünde karar vermeleri gerektigini kaydetti.
Soylu, sözlerine söyle devam etti:
Bu ülkenin refahi, huzuru, güvenligi, basarisi ve asayisinde, hatta trafik güvenliginde, kurumlarimizin teknik kapasitelerinde çok önemli bir noktaya geldik. Bunun devami için sizlerin enerjisine, bilgisine, ortaya koyacaginiz gayrete ihtiyacimiz var. Tehlikenin büyüklügünü, isin zorlugunu suradan anlayin, teröre silah yardimi yaparlardi, bunu bilirdik. Terör örgütlerine para aktarirlardi, bunu da duyduk, bilirdik. Uyusturucu ticaretini desteklerlerdi, bunu da ögrendik, bunu da bildik. Bugün is öyle bir noktaya geldi ki LGBT derneklerine devasa bütçeler aktariyorlar, bunlara propaganda ve iletisim destegi veriyorlar. Karsimizdaki mücadelenin çetinligini buradan anlayin. Dolayisiyla bu milletin gelecegini korumak için size, sizlerin ferasetine, bilgisine ihtiyacimiz var. Türkiye çok degisti ve bu degisim durmayacak. Bu degisimin lokomotiflerinden birisi de siz olacaksiniz. Her ilçeyi olumlu anlamda degistirecek ve gelistireceksiniz. Artik Türkiye'nin standartlari farklidir. Demokratik standartlari, hukuk standartlari, hosgörü standartlari, bütün bunlar, çok daha farklidir. Bu konularda özellikle çok dikkatli olmanizi istiyorum.
'Sefkatli, merhametli ve vicdanli olun'
Adaylarin görev yapacaklari yerlerde kaymakam ve yönetici olarak bir kimlik insa edeceklerini dile getiren Soylu, bu kimligin, sefkat, merhamet ve vicdan üzerine kurgulanmasini istedi. Sefkatli olmanin ve 'evet' demenin bir zafiyet ve otoritesizlik olmadigini anlatan Soylu, 'Disiplin ayridir, insanlara olumlu yaklasmak ayridir' dedi.
Kaymakamlarin devlette en uzun staj sürecini geçirdigini ve onlara ciddi bir egitim verildigini belirten Soylu, bu egitimin staj sonrasinda da bitmeyecegini söyledi.
Kaymakam adaylarinin degisen ve gelisen sartlari aninda takip edebilme kabiliyet ve kapasitesinde olmalarini, hayatlarinin sonuna kadar bilginin pesinden kosmalarini isteyen Soylu, söyle konustu:
Bizim bu degisim ve gelisimden daha hizli adim atma zaruretimiz var. Bunu anlayabilme, yönetebilme ve buna çare üretebilme ve meselelerin pesinden kosmak degil, tam tersi meselelerin önünden gidebilme kabiliyetine ihtiyacimiz var. Bizim Bakanligimiz meseleler olduktan sonra pesinden gitmenin herhangi bir kiymetinin olmadigi bir bakanliktir. Biz önleyiciyiz, bizim görevimiz bu. Sikintilari önceden görüp tedbir almakla yükümlüyüz.
Bunun tersinde hareket edilmesi durumunda sürekli olaylarin pesinden kosan, nefes nefese kalan ve yöneten degil olaylarin, tepkilerin yönettigi bir anlayisla karsi karsiya kalacaklarini ifade eden Soylu, Türk devletinin iki karakterinin olgunluk ve sogukkanlilik oldugunu vurguladi.
'Kibirden uzak durun'
Kaymakam adaylarinin yönetici olacaklarini hatirlatan Soylu, adaylardan endise, tereddüt, arafta kalma ve basiretsizlik içerisinde olmamalarini, sürekli 'çözüm' ortaya koymalarini istedi.
Adaylara 'Ne yapin edin, kibirden uzak durun' diye seslenen Soylu, sunlari kaydetti:
Ben kaymakamim, ben valiyim, Allah'inizi severseniz bu laflara dilinizi alistirmayin. Sizin disinizdakilerin, sizi tanimlamak için kullandiklarini kendinize ait bir üstünlük anlayisi olarak görmeyin. Allah'in da milletin de gücüne gider. Valilik ve kaymakamlik, size bu büyük millete, devlete ve cografyaya hizmet için verilmis büyük bir firsattir. Sonsuz kere sükredin. Bunu önümüzdeki günlerde karsilastiginizda anlayacaksiniz. Yaptigimiz isin bir tek karsiligi vardir. Vatandasimizin 'Allah sizden razi olsun.' cümlesidir. Baska hiçbir karsiligi yoktur.
Mülki idare kadrolarinin üçte biri yenilendi
15 Temmuz'dan sonra mülki idare kadrolarinin üçte birinin yenilendigini ve bunun çok önemli bir degisim oldugunu ifade eden Soylu, 'Sizler de bunun bir parçasisiniz. Sizlere inaniyor ve güveniyorum' dedi.
Soylu, kaymakam adaylarindan, görev yerlerinde çocuk ve gençlere sadece yaptiklariyla degil davranislariyla da rol model olmalarini istedi.
Kaymakam adaylarina kötü niyetle, hakaret ve iftiralarla karsi karsiya kaldiklarinda sabirli olmalarini ve Allah'a siginmalarini tavsiye eden Soylu, 'Eger dogru yapiyorsaniz size morali verecek olan millettir. Caniniz sikildigi zaman bir esnafin yanina gidip sandalyeye oturdugunuzda, eger dogru yaptiginiza inaniyorsaniz, sizin gönlünüzü rahatlatacak cümlelerin bir mucize eseri karsidan geldigini göreceksiniz' diye konustu.
Soylu, konusmasinin ardindan kursa katilanlarla hatira fotografi çektirdi.
Türkiye Ermeni toplumuna mensup ilk kaymakam adayi
110. Dönem Kaymakam Adayligi Uyum Kursu'na 16'si kadin 110 kisi katildi. 37 farkli üniversite ve 11 farkli bölümden mezun olan adaylar arasinda Türkiye Ermeni toplumuna mensup Berk Acar da yer aldi.
Hukuk Fakültesinden mezun olduktan sonra avukat olarak çalisan Acar, sinavlarda basari saglayarak kaymakam adayi olmaya hak kazandi. Kursu tamamladiktan sonra staj yapacak olan Acar, bu sürecin ardindan göreve baslayacak.
Böylece Berk Acar, Cumhuriyet tarihinin Türkiye Ermeni toplumuna mensup ilk kaymakami olacak.
13.2 ° / 11 °
