Tarih: 27.08.2020 15:02
Türk cerrahlardan tarihi 'çok bransli' ameliyat
Türkiye’ye tatil için gelen 66 yasindaki Ingiltere vatandasi Margaret Alice Ping, rahatsizlaninca Medipol Mega Üniversite Hastanesi’ne basvurdu.
Burada yapilan muayeneler sonucu böbreginde bulunan tümörün kalbe siçradigi görülünce, Medipol'ün tecrübeli bölüm baskani profesörlerinin katilimiyla, 8 saatten uzun süren tarihi bir cerrahi operasyon düzenlendi.
Hastanenin Kalp-Damar Bölümü, Üroloji Bölümü ve Organ Nakli bölümü hocalarinin katilimiyla düzenlenen ameliyatla, hastanin böbrek, karaciger, akciger ve kalbindeki tümörler basarili bir sekilde temizlendi.
Birkaç güne taburcu edilmesi planlanan Ingiliz hasta Margaret Alice Ping, AA muhabirine yasananlari anlatti.
Esiyle beraber yasadigi Güney Kibris Rum Yönetimi'nde aradigi tedaviyi bulamadigini ifade eden Ping, 'Kibris'ta iyi bir doktordan 'ikinci görüs' almaya gittigimizde bize Istanbul'da bulunan Medipol'ün bize yardimci olabilecegini önerdi. Sonunda buraya gelerek muayene olduk. Açik kalp ameliyati da dahil pek çok ameliyatin bir arada yapilmasi gerektigini, ani ölüm riskimin bulundugunu, bu ameliyati bir arada yapabileceklerini söyledi doktorlar. Kabul ettim. Sonunda her sey yolunda gitti ve buradayim.' diye konustu.
Türk doktorlarin bu kadar iyi oldugunu hiç tahmin etmedigini anlatan Ping, 'Geldigimde biraz sasirdim. Türk profesörler, Türk hekimleri çok yetenekli. Türkiye'de tedaviyi öneririm.' ifadelerini kullandi.
'Pihti kalp kulakçigina kadar ilerlemisti'
Medipol Mega Üniversite Hastanesi Tibbi Onkoloji doktorlarindan Prof. Dr. Özcan Yildiz, hastanin kendilerine nefes darligi sikayetiyle geldigini ifade ederek, 'Öyküsüne baktigimizda bu yilin basinda beyninden bir kitle alinmis ve bu böbrekte tümöre benzer bir yapi göstermis. Bunun üzerine yapilan tetkiklerde sag böbreginde bir kitle, yine sag omzunda yine bir lezyon saptaninca ileri evre bir böbrek tümörü düsünülerek hastaya immünoterapi ve tirozin kinaz dedigimiz bir hap verilmis.Güney Kibris'ta yasayan bir hasta... Orada bu ilaçlarin temininde biraz güçlükler yasamis ama tabii o esnada hastalik da ilerlemis. Hastamiz daha sonra bizim merkezimizi duyup buraya basvurmaya karar vermis.' diye konustu.
Yildiz, nefes darligi sikayetiyle gelen hastayi muayene ettiginde, hastanin sag böbreginden kaynaklanan pihtinin toplar damarlardan kalbin sag kulakçigina kadar ilerledigini tespit ettigini söyledi.
Bu durumun böbrek tümörlerinde nadiren de olsa görülen bir durum oldugunu ifade eden Yildiz, hastanin akciger filmi çekildiginde akcigere de birkaç küçük pihti atilmis oldugunu gördüklerini kaydetti.
'Büyük bir ameliyatti, risk aldik'
Teshisin ardindan ekibi toplayarak bir konsey yaptiklarini anlatan Yildiz, 'Ürolojiye, kalp damar cerrahlarina, karaciger transplant ekibinden de bir arkadasimiz bu tümörün alinabilecegini, hastanin tamamen bu tümörden kurtulabilecegini bize ifade ettiler. Süreç bunun üzerine isledi.' ifadelerini kullandi.
Tümör konseyi toplantisini Kovid-19 önlemleri kapsaminda telekonferans ile yaptiklarini anlatan Yildiz, 'Büyük bir ameliyatti, risk aldik. Hastanin esine durumu anlattik. Hastamiz Margaret hanim emekli bir hemsire oldugu için tüm riskleri kabul ediyorum, yeter ki bu tümörden bizi kurtarin dediler. Bunun üzerine böyle bir ameliyat gerçeklesti.' diye devam etti.
'Ani ölüm riskiyle karsi karsiyaydi'
Medipol Mega Üniversite Hastanesi Organ Nakli Bölümü doktorlarindan Prof. Dr. Murat Dayangaç, onkolojinin pek çok bransin birlikte çalismasini gerektirdigini ifade ederek, hep birlikte hareket ettiklerini anlatti.
Hastadan Onkoloji Konseyi'nde haberdar oldugunu söyleyen Dayangaç, 'Aslinda ürolojik cerrahi, kalp-damar cerrahisi, hepatobiliyer cerrahi... Multidisipliner cerrahinin iyi bir örnegi bu ama her seyden önce hayat kurtarici bir cerrahi. Çünkü hastanin ana toplar damari boyunca kalbin içine girmis büyük bir pihtisi oldugu için ani ölüm riskiyle karsi karsiyaydi. Bu tür cerrahiler yasam süresini uzatmak için yapilir ama her seyden önce hastanin hayatini kurtardik. Her sey de çok iyi gitti. herkes üzerine düseni çok iyi gerçeklestirdi. Iyi bir ortak çalisma örnegi oldu.' ifadelerini kullandi.
'Operasyon tam bir ekip ruhunu ve dayanismayi gerektiriyordu'
Medipol Mega Üniversite Hastanesi Üroloji Bölümü Cerrahi Prof. Dr. Rahim Horuz da, hastanin daha önce böbrek tümörüyle ilgili tani almasina ragmen usulünce tedavi edilememis durumda kendilerine geldigini söyledi.
Seyahat halindeyken solunum sikintisi çeken 66 yasindaki hastanin kendilerine geldigini ifade eden Horuz, 'Medikal Onkoloji Bölümümüz degerlendirdi hastayi. Zeminde sag böbreginde bir tümör var. Fakat hastayi özel yapan sey bu böbrek tümörü, gögüs kafesi içindeki ana bir damar yoluyla ilerleyip kalbin sag tarafina kadar uzaniyor. Dolayisiyla kalbe gelen kani da azaltarak solunumla ilgili sorunlara yol açiyor. Hatta bu tümörden kopan bazi parçalar akcigerin damarlarini tikiyor.' bilgilerini verdi.
Böbrek tümörlerinde eger tümör ilerlememisse ya tümörü ya da böbrekle beraber tümörü aldiklarini anlatan Horuz, bu hastada durumun ani ölüm riski nedeniyle farkli oldugunu tekrarladi.
' Ameliyat 8 saatten uzun sürdü'
Operasyonun bazi riskleri bulundugunu aktaran Horuz, hastanin hem kanserden hem de kalbi pihtinin yükünden kurtarmak için operasyonu kabul ettigini söyledi.
Horuz söyle konustu:
'Operasyon tam bir ekip ruhunu ve dayanismayi gerektiriyordu. Üroloji, karaciger nakliyle ugrasan cerrahlarimiz ve neticede kalp damar cerrahisinin isin içinde oldugu bununla beraber anestezinin, yogun bakim ekibinin bir ekip çalismasiyla disiplin içinde yürüttügü bir cerrahi operasyon olacakti, bu planlamayi yaptik.
Çok ciddi bir hazirlik süreci vardi, kalp hekimleri kalbin bu ameliyata hazir olup olmadigini, anestezi hekimleri bu ameliyatin kendine özel risklerini degerlendirmislerdi. Ameliyat tabii bütün günü aldi. Sabah erken 8 gibi organize olup ameliyata basladigimizi düsünelim, 16-17'ye kadar devam etti. 18 saatten uzun süren bir ameliyat oldu. Sonuçta tüm tümörler topyekun temizlenmis oldu.'
Horuz, hastanin ameliyat sonrasinda ciddi iyilesme emareleri gösterdigini, yakinda taburcu edilecegini söyledi.
'Akcigeri ve kalbi durdurmadan bu ameliyati yapmak istiyorduk'
Ameliyata giren hocalardan Medipol Mega Üniversite Hastanesi Kalp-Damar Cerrahisi Bölüm Baskani Prof. Dr. Halil Türkoglu, ameliyata 3 takim halinde girdiklerini ifade ederek, 'Öncelikle karin bölgesi açilarak böbrekteki tümörün alinmasi safhasina kadar hazirlandiktan sonra biz devreye girdik. Tabii burada çok fazla kanama olabilirdi. Onun için hastaya mümkün oldugu kadar az kan vermek istedik.' bilgilerini verdi.
Böbrekteki tümör alinmaya hazir hale gelince kendilerinin 'Iman tahtasi' denen bölgeyi açarak kalp akciger makinesine bagladiklarini söyleyen Türkoglu, 'Önemli olan suydu: Akcigeri ve kalbi durdurmadan bu ameliyati yapmak istiyorduk çünkü kalp çalisirken diger organlarda sikinti olabilirdi. Hastayi çok fazla sogutmadik çünkü kalp ameliyatlarinda hastalari genelde orta derece hipotermi dedigimiz 30-32 derecede sogutmak isteriz, bunu 35-36 derecede tutmaya çalistik.' diye konustu.
'Kemoterapiye devam edecekler'
Ameliyatin basarisinda ekip çalismasinin önemli yer tuttugunu anlatan Türkoglu, 'Bu tür ameliyatlari çok büyük merkezlerde ancak yapabilirsiniz. Yani büyük üniversite hastanelerinde, çok gelismis bir egitim hastanesinde, yurt disinda da tabii büyük merkezlerde bunu yapabilirsiniz. Yani lalettayin bir merkezde bunu yapmaniz mümkün degil. Onun için tabii hastanin burayi tercih etmesinin bir nedeni de tabii büyük bir hastane olmasi ve iyi bir ekip çalismasinin saglanmis olmasiydi.' ifadelerini kullandi.
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —