Ipek Er'in tecavüz zanlisi Musa Orhan'a ceza indiriminin gerekçesi açiklandi: 'Gelecegi üzerindeki olasi etkileri'

Siirt’te Ipek Er’in tecavüz zanlisi ve daha sonra yasamini yitirmesine neden olan uzman çavus Musa Orhan hakkinda 'Nitelikli cinsel saldiri' suçundan açilan davanin karar durusmasi 3 Aralik'ta Siirt 1’inci Agir Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme, “iyi hal” indirimi uygulayarak Orhan'a 10 yil ceza verdi. Mahkeme, ayrica failinin kaçma süphesi bulunmadigi gerekçesiyle adli kontrol tedbiri uygulanarak, tutuksuz halinin devamina karar verdi. Kararin gerekçesini açiklayan mahkeme, 'iyi hal' indiriminde 'sanigin gelecegi üzerindeki olasi etkileri nazara alindigini' belirtti. MAHKEME ER'I 'SAMIMI' BULDU! Mahkeme, uzman çavus Musa Orhan'a verilen 'iyi hal' indirimli cezanin gerekçesini açikladi. 38 sayfalik gerekçeli kararda, iddianamenin özeti, iddia makaminin mütalaasi, sanik Musa Orhan’in yaptigi savunma, Ipek Er’in savcilik asamasinda verdigi ifade, anne ve babanin beyanlari ve avukatlarin savunmalarina yer verildi. Kararda, Orhan’in defalarca Er'e tacavüz girisiminde bulundugu belirtildi. Kararda, ATK raporu ve tecavüzün yasandigi ikamette bulunan bulgulara isaret edilerek, 'Magdurun olayin gerçeklestigi yer ve zamana iliskin iddialarini dogruladigi, yine magdurun anlatimlari bir bütün olarak dikkate alindiginda, kabul ile uyumlu oldugu görülmektedir' ifadelerine yer verildi.  Ipek Er'in 'rizasinin bulunmamasinin' suçun olusumu için yeterli oldugu kaydedilen kararda, 'Burada magdur, yapilan ilk cinsel birlesmenin istegi disinda ve zorla gerçeklestigini beyan etmis ve bu beyani da diger delillerle desteklenmistir. Oysa sanigin savunmalari olayla ve raporlarla çelismektedir. Bu sebeplerle magdurun beyanlarinin dogru oldugu kabul edildiginde sanigin üzerine atili eylemi magdurun rizasi olmaksizin gerçeklestirdigi anlasilmakta olup açiklanan sebeplerden dolayi sanigin üzerine atili cinsel istismar suçunu isledigi sabit oldugundan cezalandirilmasina karar verilmistir” denildi. INDIRIM GEREKÇESI: SANIGIN GELECEGI Gerekçede, devamla su ifadelere yer verildi: 'Eylemine uyan 5237 sayili TCK’nin 102/2 maddesi uyarinca suçun islenis biçimi, suçun islenmesindeki özellikler ile suç konusunun önem ve degeri göz önüne alinarak takdiren 12 yil hapis cezasi ile cezalandirmasina, verilen cezanin sanigin gelecegi üzerindeki olasi etkileri nazara alinarak 5237 sayili TCK'nin 62/1 maddesi uyarinca cezalarinda 1/6 oraninda indirim yapilarak, sanigin neticeten 10 yil hapis cezasi ile cezalandirmasina, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete'de yayimlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayili iptal karari ve 7242 sayili Kanun ile yapilan degisiklikler sonrasi olusan duruma göre, sanik hakkinda TCK'nin 53. maddesinin 1. ve 2. fikralari ile 3. fikrasinin birinci cümlesinin uygulanmasi uygulanmasina, Sanigin tutuklulukta ve gözaltinda kaldigi sürenin TCK 63. Maddesi uyarinca cezasindan Mahsubuna, 5320 sayili yasanin 16. maddesi geregince karar kesinlestiginde sanik karar takip formu düzenlenerek, sorusturmada görev alan kolluk birimine gönderilmesine ve sanigin bu asamaya kadar tüm durusmalari takip ediyor olmasi, kaçacagina iliskin somut bir delilin bulunmamasi, adli kontrol tedbiriyle de beklenen amaca ulasilabilecek olmasi sebebiyle sanik hakkinda daha önce uygulanan 5271 sayili CMK’nin 109/3-a maddesindeki yurt disina çikma yasaginin aynen devamina ve ayni maddenin 3-b maddesi geregince ikamet ettigi en yakin karakola giderek her ayin 1.ve 15. günleri (tam gün esas alinarak) imza vermek suretiyle adli kontrol tedbirlerine hükmedilmesine, adli kontrol tedbirlerine uyulmamasi halinde hakkinda yeniden tutuklanma karari verileceginin saniga bildirilmesine, söz konusu adli kontrol tedbirinin kararin kesinlesmesini mütakip infazina baslanilmasi ile birlikte kaldirilmasina (...)'


Orjinal Habere Git