Sürdürülebilir çay tariminin temelini olusturan toprak sagliginin korunmasi amaciyla TEMA Vakfi ve Dogus Çay is birligi ile 2016 yilinda Rize’de baslatilan ‘Her Dem Toprak Için’ projesi 3’üncü etap çalismalari ile devam ediyor. 2021-2022 yillarini kapsayacak olan yeni dönemde örnek uygulamalarin Trabzon ve Artvin illerinden bahçeleri de kapsayacak sekilde daha fazla örnek bahçede yayginlastirilmasi hedefleniyor.
Sürdürülebilir çay tarimi için örnek bahçeler araciligiyla dogru tarimsal uygulamalarin üreticilere gösterilmesini ve bu uygulamalarin yayginlastirilmasini hedefleyen ‘Her Dem Toprak Için’ projesinde 3’üncü etap çalismalari baslatildi. TEMA Vakfi ve Dogus Çay is birligi ile 2016 yilindan bu yana dünyanin sayili çay üretim merkezlerinden Rize’de yürütülen projenin yeni döneminde uygulama alani genisletildi. Çay topraklarindaki asitlesme sorunu hakkinda sosyal paydaslara yönelik farkindalik çalismalariyla baslayan ve 5 yildir basari ile devam eden proje sayesinde hayata geçirilen örnek bahçelerde yüzde 38 verim artisi saglandi.
2016 yilinda baslatilan “Her Dem Toprak Için” projesinde bugüne kadar elde edilen kazanimlara deginen TEMA Vakfi Yönetim Kurulu Baskani Deniz Ataç; “Çay, Türkiye ve özellikle Dogu Karadeniz Bölgemiz için çok büyük bir öneme sahip bir tarimsal varlik. Çayin gelecegi ise, çayin yetistirildigi topraklarin ve çay tarimina bagli yasamin sürdürülebilirliginden geçiyor. Ne yazik ki son 50 yilda basta yogun kimyasal gübre kullanimi sebebiyle çay topraklarinin sagligi büyük oranda bozulmus durumda. Bölgedeki topraklarin yaklasik yüzde 86’si yogun kimyasal gübre kullanimi sebebiyle kuvvetli veya çok kuvvetli seviyede asidik hale geldi. Bu da topragin, çay tarimina uygun olmadigi anlamini tasiyor. Biz de Dogus Çay is birligiyle 2016'da Rize'de baslattigimiz bu projede, ilk iki fazda öncelikle çay topraklarindaki asitlesme sorunu konusunda farkindalik yaratarak dogru tarimsal uygulamalar ile topraklarin nasil islah edileceginin bölge üreticilerine gösterilmesine agirlik verdik. Bu kapsamda 2016 yilindan bugüne kadar yaklasik 12 bin kisiye egitimlerle ulastik. Rize ilinin farkli vadilerini temsilen seçilen 6 uygulama bahçesinde (toprak örnegine dayali tarim kireci, çay atigi kompostu, organik gübreleme, budama ve çapalama gibi) örnek uygulama çalismalari yürüttük. Örnek uygulama bahçelerinde çay atigindan kompost yaparak topraga geri kazandirdik. Özellikle çay fabrikalarinda üretim sonrasi ortaya çikan çay atiklarinin kompost haline getirilerek tekrar çay bahçelerinin gübre ihtiyacinin karsilanmasinda kullanilmasi çok önemli. Yürütülen çalismalarla baslangiçta çok kuvvetli asit (ph 4,14) karakterde olan uygulama bahçelerini, çay tarimi için de uygun olan orta derece asit (pH 5,51) seviyelerine getirdik. Tabii ki toprak sagliginin iyilesmesi ürün verimine de yansidi ve tüm bu uygulamalar sonucunda bahçelerde 3 yil gibi kisa bir sürede ortalama yüzde 38 oraninda verim artisi sagladik” diyerek projede gelinen bu basarili noktadan oldukça memnun olduklarini ifade etti.
“Her Dem Toprak Için” projesi uygulama alanini genisleterek Trabzon ve Artvin’e uzaniyor
Projenin 3’üncü etap çalismalari hakkinda bilgi veren Deniz Ataç; “Ilk iki fazda elde edilen basarili sonuçlarin mutlaka bölge bahçelerine yayginlastirilmasi gerektigi düsüncesiyle is birligimizi 2022 yilina kadar uzatma karari aldik ve projede 3’üncü etap çalismalarimizi baslattik. Yeni dönemde 6 bahçe olan örnek uygulama bahçe sayimizi yüzde 50 artirarak 9’a çikardik. 2021 yilina dek Rize’de yürüttügümüz çalismalarimizi, çay tariminin yapildigi Trabzon ve Artvin illerini de kapsayacak sekilde genislettik. Yeni dönemde sahibi kadin üretici olan bir bahçeyi de örnek uygulama bahçesi olarak projeye dâhil ettik. Bu bahçede kadinlara yönelik bahçe günü etkinlikleri düzenleyecegiz. Beraberinde, uygulamalari daha çok üreticiye yayginlastirmak için, egitim çalismalarimiza; üretici, çay eksperi ve gelecekte çay tarimina hizmet edecegine inandigimiz, bölgede tarimsal mesleki egitim gören üniversite ögrencileri ile devam edecegiz. Simdiye dek toprak analizleri ile topraklarin yapisindaki iyilesmeyi izlemistik. Projenin bu yeni döneminde toprak analizlerine ilave olarak, uygulamalarin çayin kalitesine olan etkisini de ölçümlemek üzere yaprak analizleri de yapacagiz” dedi.
“Türk çayi, sürdürülebilir tarim olanaklariyla önemli bir ihracat unsuru haline gelebilir”
Dogus Çay’in Dogu Karadeniz’den, çayin ana vatani Rize’den çikmis bir marka olduguna dikkat çeken Dogus Çay Yönetim Kurulu Üyesi Harika Karakan Batalli, “Çay bizim hem isimiz hem tutkumuz. Bu tutku bölgedeki çay tariminin sürdürülebilirligi konusunda elimizi tasin altina koymamizi sagladi. Çay, Türkiye ekonomisinde, tariminda ve bölge insaninin yasaminda çok önemli bir yere sahip. Türkiye, dünyada çay tüketiminde birinci, üretiminde ise besinci sirada. Türkiye'de sudan sonra en fazla tüketilen tek içecek çay. Türkiye'de üretilen çayin diger ülkelerde üretilen çaylara göre çok önemli bir üstünlügü var. Türk çayi, tarlada kar altinda kalarak yetisen tek çay. Bu haliyle de lezzet açisindan önemli bir avantaja sahip. Cografi ve iklimsel olarak sahip oldugumuz bu avantaji, dogru tarim uygulamalari ile önemli bir rekabet avantajina dönüstürebiliriz” dedi.
Türkiye’de üretilen çayin, sürdürülebilir tarim olanaklariyla önemli bir ihracat unsuru haline gelebilecegine vurgu yapan Harika Karakan Batalli: “Bugüne gelecek olursak, mevcut durumda çay, Dogu Karadeniz bölge insani ve ekonomisi için adeta yasamsal önem tasiyor. Türkiye’de toplam siyah çay üretimi miktari 285 bin ton. Dogus Çay olarak bu üretimin yaklasik 40 bin tonunu biz karsiliyoruz. Türkiye’de üreticilerden toplam yas çay alim miktari 1.445.180 ton. Bunun yüzde 52’si devlet, yüzde 48’i ise özel sektör tarafindan gerçeklestiriliyor. Dogus Çay ise özel sektörde yüzde 23’lük bir oranla 160 bin ton yas çay alimi ile üreticilerini destekliyor. Üçü dünyanin en büyük çay fabrikalari arasinda yer almak üzere; Rize’de bes adet yas çay isleme, Ordu’da ise bir adet çay paketleme tesisimiz bulunuyor. Bu tesisler yillik 50 bin ton üretim kapasitesine sahip. Genel merkezimizle birlikte, fabrikalarimizda 4 bin kisiyi istihdam ediyoruz. Çay, bizim isimizin merkezinde. Çay tariminin etkin ve verimli sekilde yapilmasi, topragin saglikli bir sekilde islenmesi sadece bizim gibi çay üreticileri için degil, ülke ekonomisinin gelecegini düsünen herkes için bir öncelik olmali. Buradaki kritik nokta çay üretiminde topragin sürdürülebilir yönetimi” diye konustu.
“Türkiye’de tüm kisi ve kuruluslarda farkindalik yaratmak istiyoruz”
Dogu Karadeniz’de çayin bölge insanina katkisinin devamini saglama ve saglikli topraklarda çay tarimi yapma amaciyla 2016 yilinda TEMA Vakfi ile birlikte çay tarimi için toprak sagligina yönelik ‘Her Dem Toprak Için’ projesine basladiklarini söyleyen Harika Karakan Batalli, “Rize’nin dogal zenginligi ve en önemli geçim kaynagi olan çayin en iyi sartlarda yetistirilmesi, ayni lezzet ve kalitede üretilebilmesi için bilinçlenmek, sürdürülebilir tarimin önemini anlamak artik zorunlu hale gelmisti. Dogdugumuz topraklarda çayin ilelebet yetismesi hem hayalimiz hem de sorumlulugumuzdur. Bu proje, Dogus Çay olarak bölgeye duydugumuz hassasiyetin de bir yansimasi. Bes yildir süren projemizin merkezinde çay üreticileri yer aldi. Biz bu üreticilerin her birini birer ‘mikro aile isletmesi’ olarak tanimliyoruz. Proje süresince, üreticilere özel olarak kurgulanan bir egitim programi uygulandi. Yaptigimiz ise inaniyoruz ve bu noktada hem ülkemize hem de ülkemizin insanlarina fayda saglayabilmek için var gücümüzle çalisiyoruz. Amonyum sülfat kullaniminin yasaklanmasi gibi devlet tarafindan alinan kararlar da topraga ve tarima sahip çikma konusunda bize büyük destek oluyor. Biz Dogus Çay ailesi olarak, yatirimlarimiz hep tarim sektörüne yapiyoruz. Yilda 70 bin çiftçiden 15 bin ton misir, 50 bin ton patates, 50 bin ton domates, 975 bin ton sekerpancari ve 160 bin ton çay alimi yaparak Anadolu’nun dört bir yaninda konumlanan 10 adet fabrikamizda üretimi gerçeklestirip dünyaya satiyoruz. Topraga olan saygimizi her seyden degerli görüyoruz; çünkü toprak bizim ana hammaddemiz. Gelecek nesillerin de bu bilinç ile yetismesi, dogru ve iyi tarim uygulamalarindan geçiyor. TEMA Vakfi ile projemizin temel amaci, Türkiye’de tarim ile ugrasan ugrasmayan tüm kisi ve kuruluslarda farkindalik yaratmak, onlara ilham olabilmek. Bunu basarabilmek benim ve Dogus Çay ailesi için çok büyük bir mutluluk. Bunun için var gücümüzle çalisiyoruz” dedi.