Tarih: 25.11.2021 14:03

“ISTANBUL SÖZLESMESI HAYAT KURTARIR, YASATIR!”

Facebook Twitter Linked-in

“DEVLETIN TÜM ORGANLARI VE YARGI SISTEMI SORUMLUDUR” Mersin Barosu Baskani Gazi Özdemir, yönetim kurulu ve avukatlarin katilimiyla Mersin Barosu’nda düzenlenen basin açiklamasinda merkez adina açiklama yapan Mersin Barosu Kadin Haklari Merkezi Baskani Av. Arzu Günay, dünyada ve ülkemizde kadina yönelik siddette sürekli artis olduguna dikkat çekerek, “25 Kasim 1960’ta diktatörlüge karsi mücadele eden Mirabal Kardesler’in, tecavüz edilerek vahsice öldürülmesinin ardindan 1985 yilinda Birlesmis Milletler  tarafindan Kadina Yönelik Siddetin Yok Edilmesi için Uluslararasi Mücadele Günü olarak kabul edilen 25 Kasim günü, en son 1999’da Kadina Yönelik Siddete Karsi Uluslararasi Mücadele ve Dayanisma Günü olarak ilan edilmistir. Dünyanin birçok ülkesinde oldugu gibi ülkemizde de kadina yönelik siddet, sürekli bir artis göstermektedir. Kadinlar yalnizca erkek siddetine maruz kalmamakta ayni zamanda erkek egemen sistemin dayattigi baski, esitsizlik ve hak ihlalleri ile mücadele etmek durumda kalmaktadirlar. Buna karsin kadinlar yürüttügü mücadele nedeni ile de yargilanmakta ve idari yaptirimlarla karsilasmaktadirlar. Her gün en az bir kadin cinayeti ile güne baslar olmak ve bu kadin cinayetlerini normallestirerek toplumun duyarsizlastirilmasi, faillere uygulanan cezalarin yetersiz olmasi ve siddet gören, tehdit edilen kadinlar için gerekli tedbirlerin alinmamasi nedeni ile gerçeklesen bu cinayetler karsisinda, devletin tüm organlari ve yargi sisteminin sorumlulugu bulunmaktadir” ifadesini kullandi. Istanbul Sözlesmesi; kadina yönelik siddet ve aile içi siddetin sona ermesi için çok uzun yillardir sürdürülen kadin haklari mücadelesi ve kazanimlari ile hazirlanan,  kadinlarin, çocuklarin, herkesin temel hak ve özgürlüklerini güvence altina alan ve siddet magdurlarinin korunmasi, rehabilitasyonu ve bir daha ayni siddet vakalarinin yasanmamasi için topyekûn bir birlikteligi öngören,  herkesin yasama hakkinin teminati olan, 11 Mayis 2011 tarihinde Türkiye’nin ilk imzacisi oldugu,08 Mart 2012’de Resmi Gazete ’de yayinlanarak yürürlüge giren uluslararasi bir sözlesme oldugunun altini çizen Günay konusmasini söyle sürdürdü: “ISTANBUL SÖZLESMESI’NDEN ÇEKILME KARARININ HUKUKEN KABULÜ MÜMKÜN DEGIL” Siddetle etkin mücadele yöntemlerini belirleyen ve siddetle mücadeleyi devletin öncelikli görevleri arasinda sayan, uluslararasi hukukun en önemli kilometre taslarindan biri olan Istanbul Sözlesmesi’nden çekilme kararinin hukuken kabulü mümkün degildir. Parlamento tarafindan kabul edilerek iç hukukun ayrilmaz bir parçasi haline gelen ve normlar hiyerarsisinde kanunlardan bile önce gelen Uluslararasi Istanbul Sözlesmesi’nin tek kisi karari ile kaldirilamayacagi açiktir. Buna iliskin olarak Mersin Barosu, birçok baro ve STK tarafindan hukuka aykiri Cumhurbaskanligi kararinin iptali için Danistay’a dava açilmis olup, hukuki süreç titizlikle takip edilmektedir.   “ISTANBUL SÖZLESMESI FESHEDILDIGINDEN BERI 200 KADIN ÖLDÜRÜLDÜ” Türkiye’nin Sözlesmeden çekilmeye yönelik hukuka aykiri Cumhurbaskanligi kararinin açiklanmasinda bu yana 200 kadin öldürüldü.   Bu vahim tablo bile Istanbul Sözlesmesi’nin  önemini ve uygulanmasinin gerekliligini bir kez daha göstermektedir. 6284 Sayili Ailenin Korunmasi ve Kadina Karsi Siddetin Önlenmesine Dair Kanun’un önemi de açikça gözler önüne serilmistir. Özellikle kolluga yapilan basvurularda magdurlara kolluk tarafindan verilmesi gerekli destegin acil ve gerektigi gibi yapilmadigi, tedbir kararlarinin verilmemeye baslandigi, ayrica tedbir kararlarinin ihlalinde dahi ceza almamaya baslayan faillerin, ceza almadiklari için magdur karsisinda güçlendikleri ve magdurlarin magduriyetinin ikiye katlandigi görülmektedir. “ACILEN TECAVÜZ KRIZ MERKEZLERI KURULMALIDIR” Covid 19 salgin sürecinde kadina siddet, kadin yoksullugu ve çocuk istismari vakalarinin vahim oranda artmasi da yayginlikla tespit edilmistir. Siddet magduru kadinlara yargilamanin her asamasinda, suç vasfi ve ceza orani ne olursa olsun adli yardim sisteminden vekil atanmalidir. Tüm devlet katmanlarinda uygulanacak ve geçerli sayilacak bir kadina siddet tanimi yapilmali ve siddeti önlemeye yönelik egitimlere hiz verilmelidir. Israrli takip Türk Ceza Kanunu’nda ayri bir suç olarak düzenlenmelidir.  Acilen tecavüz kriz merkezleri kurulmalidir. 20 Mart 2021 tarihinde bir gece yarisi operasyonu ile kadinlari, çocuklari eril siddete ve cinsel istismara mahkûm eden Cumhurbaskani Kararinin hukuka aykiriligi karsisinda bir araya gelerek vazgeçmeme kararliligimizi sürdürüyoruz. “ISTANBUL SÖZLESMESI’NDEN ASLA VAZGEÇMIYORUZ” Mersin Barosu Kadin Haklari Merkezi olarak, Istanbul Sözlesmesi’nin ve 6284 Sayili Ailenin Korunmasi ve Kadina Karsi Siddetin Önlenmesine Dair Kanun’un tüm siddet magdurlari için sahada eksiksiz ve kesintisiz uygulanmasi için mücadele azim ve kararliligimizdan vazgeçmiyoruz. Biliyoruz ki mücadele kazandirir, Istanbul Sözlesmesi hayat kurtarir, yasatir! Istanbul Sözlesmesi’nden asla vazgeçmiyoruz!” Mersin HABERI


Orjinal Habere Git
— HABER SONU —