Erdogan, Cumhurbaskanligi Külliyesi'ndeki Kabine Toplantisi'nin ardindan millete seslendi.
Konusmasina, kendisini dinleyenleri selamlayarak baslayan Erdogan, Cuma günü Izmir'de bizzat yerinde sevincini paylasacagi bir müjde verecegini söyledi.
Geçen yil 30 Ekim'de Izmir'de aci bir deprem yasadigini, bu depremde 117 vatandasin yikintilar altinda hayatini kaybettigini animsatan Erdogan, hayatini kaybeden vatandaslara Allah'tan rahmet, yakinlarina bassagligi diledi.
Yitirilen canlilarin acisinin yüreklerde hala taze oldugunu belirten Erdogan, depremin ilk anindan itibaren, hükümet olarak tüm imkanlarla vatandaslarin imdadina kostuklarini, her bir insanin acisini paylastiklarini, dertleriyle dertlendiklerini, yaralari sarmak için var güçle çalistiklarini ifade etti.
Deprem anindan itibaren bakanlarin, AFAD'in, UMKE'nin, Kizilay'in, TOKI'nin, ilgili tüm kurumlarin sahada oldugunu hatirlatan Erdogan, arama kurtarmadan ilk yardima, barinmadan giyim, gida ve esyaya kadar Izmirli vatandaslarin neye ihtiyaci varsa hepsini karsiladiklarini söyledi.
Erdogan, evleri yikilan vatandaslari bir an önce yeni yuvalarina kavusturmak amaciyla hemen harekete geçtiklerini hatirlatarak, söyle konustu:
'Elazig ve Malatya'da oldugu gibi Izmir'de de hizli bir sekilde hasar tespit çalismalarini tamamladik. Yasanan depremin ardindan Elazig'da 23 bin 677 konut ve 2 bin 515 köy evi, Malatya'da 6 bin 287 konut ve 1555 köy evi yaparak 1 yil geçmeden vatandaslarimiza teslim etmeye baslamistik. Diger afet bölgelerinde oldugu gibi Izmir'de de ayni hizla konutlarimizi insa ettik. Bu süreçte Izmir tarihinin en büyük kentsel dönüsüm, deprem dönüsüm çalismalarini yürüttük. Hazirliklari hizla tamamlayarak yikilan evlerin yerine vatandaslarimiza sicak birer yuva olacak konutlarin temellerini 22 Subat'ta attik. Depremden en çok etkilenen Bayrakli'nin 3 Mahallesi'ndeki toplam büyüklügü 75 bin metrekareyi bulan 7 ayri bölgede yatirim bedeli 750 milyon lira olan 1391 konut ve 302 dükkan insa ettik. Bunlardan 596'si konut ve 145'i dükkan olmak üzere toplam 741 bagimsiz bölümün yapimini tamamladik. Insallah bu konut ve dükkanlari 26 Kasim'da, yani önümüzdeki cuma günü vatandaslarimiza bizzat teslim edecegiz.'
Geri kalan 795 konut ve 157 dükkani da en kisa sürede tamamlayarak hak sahiplerine vereceklerinin altini çizen Erdogan, Bayrakli'da 3 milyon 800 bin metrekare büyüklügündeki rezerv alanda depremzedeler için yatirim degeri 1,5 milyar lira olan 3 bin 649 konut ve 51 dükkan yaptiklarini aktardi.
- 'Her adimin gerisinde mücadele var'
Bu alanin ilk etabinda insa edilen 397 konutu yilbasinda tamamlayarak Izmirli vatandaslara teslim edeceklerini dile getiren Erdogan, kalan konutlarin insasini da etaplar halinde en kisa sürede bitireceklerini söyledi.
Bugünkü Kabine Toplantisinda hak sahibi vatandaslarin yapacaklari ödemelerle ilgili karari da verdiklerini belirten Erdogan, sunlari kaydetti:
'Izmir'de insa ettigimiz konutlarimizi ilk 24 ayi ödemesiz, 216 ayi ödemeli olmak üzere 20 yila yayilan bir vade ile vatandaslarimiza takdim edecegiz. Aylik ödemeler 2 arti 1 konutlarda 740 liradan, 3 arti 1 konutlarda ise 1020 liradan baslayacak. Bir baska ifade ile Izmirli depremzede vatandaslarimizi, 2 arti 1 konutlari 160 bin lira ile 180 bin lira, 3 arti 1 konutlari 220 bin lira ile 260 bin lira arasinda maliyetinin çok altinda fiyatlarla ev sahibi yapiyoruz. Nasil 19 yil boyunca verdigimiz tüm sözleri tuttuysak, hamdolsun Izmir'de de bir sözümüzü daha yerine getirmenin mutlulugunu yasiyoruz. Yeni, güvenli, konforlu yuvalarinin Izmirli vatandaslarimiza hayirli olmasini diliyorum. Bu hizmetlerin Izmirimize kazandirilmasinda emegi geçen TOKI ve AFAD basta olmak üzere, tüm kurumlarimiz ile mühendisinden isçisine herkesi tebrik ediyorum.'
Erdogan, Türkiye'nin geçen 19 yilda demokraside ve kalkinmada çok büyük bir degisim yasadigini vurgulayarak, bu degisimin etkilerini insanlarin günlük hayatlarindan Türkiye'nin uluslararasi alandaki konumuna kadar her yerde görmenin mümkün oldugunu dile getirdi.
Milletin hak ve özgürlükleri ile refahi konusunda yasanan hiçbir gelismenin kolay olmadigina isaret eden Erdogan, atilan her adimin gerisinde, verilen büyük bir mücadelenin ve yapilan fedakarliklarin oldugunu söyledi.
- 'Tek bir mücadele yöntemi görülmemistir'
Çok partili siyasi hayata geçisten sonra milli iradenin üstünlügünü tanimak yerine tek parti fasizminden beslenen vesayeti güçlendirmek isteyenlerin hep olduguna dikkati çeken Erdogan, sunlari ifade etti:
'Kimi zaman siyasi ve ekonomik krizlerle kimi zaman darbelerle milletimizin sirtina agir maliyetler bindiren bu sistemin ekonomik boyutu da vardir. Yillarca dünya ortalamalarinin çok üzerinde oranlarla borçlanan, borçlanmak zorunda birakilan bir ülke olduk. Bu yüksek maliyetin karsiligini da yatirima, üretime, istihdama kavusarak degil, kendi siyasi ve güvenlik politikalarimizi izlemeye kalktigimizda santaja maruz kalarak aldik. Parlamenter sistemde hiçbir hükümetin bu santaja karsi durabilecek gücü olamadigi için ülkemiz siyasi istikrarsizlik batagina mahkum edildi. Son 19 yildaki güçlü siyasi irade, bilhassa da Cumhurbaskanligi Hükümet Sistemi sayesinde bu mücadeleyi verebilecek dirayete, azme ve imkana kavustuk. Ülkemizde kurdaki hareketlerin de etkisiyle yükselen enflasyonla veya fiyat artisi ile sonuçlanan ekonomik sikintilar elbette vardir. Ama öncelikle sorunun adini dogru koymamiz gerekir. Fiyatlardaki düzenli artisi ifade eden enflasyonun oldugu yerde yatirim olmayacagi, üretim azalacagi, istihdam düsecegi için dengeler bozulur. Buna karsilik sadece kurdaki yükselise bagli olarak kimi ürünlerde ortaya çikan fiyat artisi ise yatirimi, üretimi ve istihdami dogrudan etkilemez. Tam tersine kurdaki rekabet gücü yatirimda, üretimde ve istihdamda artisa yol açar. Ülkemizde yasanan durum tam da budur. Yani fiyat artisidir. Velev ki bunun adi enflasyon olsa bile dünyaya baktigimizda ülkelerin enflasyonu yenmek için farkli politikalar izledigini görüyoruz.'
Enflasyona karsi kimi ülkelerin bu noktada faiz artirdigini, kiminin döviz çikmasi kullandigini, kimimin enflasyon hedeflemesine gittigini belirten Erdogan, 'Bugüne kadar tüm ülkelerde geçerli tek bir enflasyonla mücadele yöntemi görülmemistir. Geçmiste enflasyon sorunu bulunmayan ülkelerin ortak özelligi ise cari açik vermemeleridir. Cari açigi olup da enflasyon yasamayan ABD gibi ülkelerin avantaji ise paralarinin rezerv para olmasidir.' dedi.
Erdogan, dünyada bir süredir yasanan ve salgin süreci ile hizlanan gelismelerin ekonomik isleyisin klasik iktisat teorileri ile açiklanamayacak yeni bir seviyeye evrildigine isaret ettigini kaydetti.
Küresel ekonominin 1929 ve 2008'de büyük krizler yasadigini animsatan Cumhurbaskani Erdogan, 'Küresel ekonomi, yeni sinamalar karsisinda ciddi bir bocalama içindedir. Düsük faiz ve ucuz dolar çilginliginin Amerika basta olmak üzere gelismis ülkeler ekonomisindeki sonucu 2008 kriziyle ortaya çikti. Salgin sürecinde izlenen politikalarla birlikte FED'in 2008 öncesi 750 milyar dolar olan bilanço büyüklügü bugün 8,5 trilyon dolara ulasti.' ifadelerini kullandi.
Buna ragmen küresel ekonomideki handikaplarin asilamadigini belirten Erdogan, söyle devam etti:
'Sonuçta dünya milli gelirinin üçte ikisini olusturan hizmetler sektöründe salgin döneminde yasanan çöküsün, imalat sanayisinde de duraksamaya yol açtigi bir gerçekle karsi karsiya kaldik. Gelismis ülkelerin parasal genisleme ve negatif faiz uygulamalari ise küresel ekonominin isleyisini daha da bozdu. Arastirmalar, Amerika'daki sirketlerin yüzde 17'sinin aldiklari kredilerin birakin anaparasini, faizini bile ödeyemeyecek durumda olduklarini gösteriyor.
Teknoloji sirketlerinin degerindeki asiri yükselisin de gerçek ekonomiyle ilgisinin olmadigi, geçmisten beri yasanan tecrübelerle zaten biliniyor. Ayni sekilde dünya borsalarindaki siskinlik, basilan fazla paranin kendisine gidecek yer bulamamasindan kaynaklaniyor. Fazla paranin yol açtigi bir baska sorun da gelismis ülke ekonomilerinin ciddi enflasyon rakamlariyla karsi karsiya kalmasidir. Üretici fiyatlari enflasyonu, Amerika'da yüzde 9'u, Almanya'da yüzde 18,4'ü, Çin'de yüzde 13,5'i, Avrupa Birligi ortalamasinda da yüzde 16,2'yi gördü.'
Alinan tedbirlerle bu üretici enflasyonu rakamlarinin tüketici enflasyonuna kismen daha düsük seviyelerde yansimis olmasinin, küresel ekonominin önündeki hayati sorunlari ortadan kaldirmadigini bildiren Cumhurbaskani Erdogan, 'Gelismis ülkelerin, küresel ekonominin mevcut isleyisinde radikal degisiklikler olmadigi sürece faiz artirimina gitmeleri veya parasal daralmaya yönelmeleri zor gözüküyor. Amerika'nin bir yandan aylik 15 milyar dolarlik parasal daralma politikasi açiklarken diger yandan 1,5 trilyon dolarlik altyapi yatirimina izin vererek bu politikayi fiilen ortadan kaldirmasinin sebebi de iste bu durumdur.' dedi.
Erdogan, Avrupa Birligi tarafinda da parasal genislemeye devam etme ve faiz artirimindan uzak durma yaklasiminin hakim oldugunu belirtti.
- 'Ülkemizi, bu ekonomik kurtulus savasindan da zaferle çikartacagiz'
Çin'in de ciddi bir finansal genisleme politikasiyla parasinin degerini düsük tutmayi sürdüreceginin anlasildigini ifade eden Cumhurbaskani Erdogan, sunlari söyledi:
'Karsimizdaki bu tablo bizi bir tercihe zorlamistir. Ya ülkemizde eskiden beri hakim olan anlayisi sürdürerek yatirimdan, üretimden, büyümeden, istihdamdan vazgeçecektik ya da kendi önceliklerimize göre yolumuza devam ederek tarihi bir mücadeleyi göze alacaktik. Her zamanki gibi biz mücadeleyi tercih ettik. Türkiye, belki de tarihinde ilk defa kendi ihtiyaçlarina ve gerçeklerine uygun bir ekonomi politikasi izleme firsati elde etmistir.
Geçmisten beri her alanda oldugu gibi finansal kriz yönetimlerinde de çok büyük birikim ve tecrübe sahibi bir ülke olarak dünyanin içinden geçtigi su kritik dönemin önümüzü açtigi firsatlari degerlendirmekte kararliyiz. Ülkemizi, eskiden hep yaptiklari gibi denklemin disina itmek isteyenlerin kur, faiz ve fiyat artislari üzerinden oynadiklari oyunu görüyor, kendi oyun planimizla devam etme irademizi ortaya koyuyoruz.'
Ayni oyunu vesayetle mücadelede gördüklerini vurgulayan Erdogan, 'Sabrettik ve basardik. Biz ayni oyunu terör örgütleriyle mücadelemizde gördük, karsi atagimizi yaptik ve basardik. Biz ayni oyunu darbe girisimlerinde gördük, milletimizle birlikte direndik ve basardik. Biz ayni oyunu uluslararasi nice hadisede, nice platformda gördük, güçlü bir durus sergileyerek girdigimiz her mücadeleden alnimizin akiyla çiktik. Ülkemizi bunca tuzaktan, bunca badireden nasil çikardiysak, Allah'in yardimi ve milletimizin destegiyle bu ekonomik kurtulus savasindan da zaferle çikartacagiz.' ifadelerini kullandi.
- 'Milletimiz için en dogru olani yapmakta kararliyiz'
Öncelikleri olan istihdami arttirmanin yolunun yatirimdan, üretimden, ihracattan, büyümeden geçtigi konusunda hiç kimsenin süphesinin olmamasini isteyen Cumhurbaskani Erdogan, 'Türkiye'nin yaklasik 200 yildir baslattigi her kalkinma hamlesinin önünün darbeyle, vesayetle, krizle kesilerek IMF, Dünya Bankasi ve mandaci iktisatçilarimiz tarafindan aksi istikametle yönlendirilmeye çalisildigi gerçek iste budur. Biz geçmiste uzunca bir süre denenmis ama bir türlü sonuç alinamamis yüksek faiz döngüsü yerine yatirim, üretim, istihdam, ihracat, büyüme odakli ekonomi politikamizla ülkemiz ve milletimiz için en dogru olani yapmakta kararliyiz. Politika faizinin düsük tutulmasini, bunun için memnuniyetle karsiliyoruz.' diye konustu.
Kurun piyasadaki hareketlerini, bunun için takipte özellikle kararli olduklarini belirten Erdogan, sunlari kaydetti:
'Yatirimi, üretimi ve ihracati bunun için tesvik ediyoruz. Istihdami bunun için gözümüz gibi koruyoruz. Büyümeyi bunun için önemsiyoruz. Felaket tellallarinin gürültülerini bunun için dikkate almiyoruz. Mandaci iktisatçilarin reçetelerine bunun için itibar etmiyoruz. Tüm bunlarla beraber kurdaki yükselisi bahane ederek, hiçbir mantikli izahi olmayan fahis fiyat artislari yapan firsatçilara da göz açtirmayacagiz, hepsinin de tepesine tepesine binecegiz.
Altini bir kez daha çizerek ifade etmek istiyorum. Bu politikayla biz ne yaptigimizi, niçin yaptigimizi, nasil yaptigimizi, hangi risklerle karsi karsiya bulundugumuz sonunda ne elde edecegimizi gayet iyi biliyoruz. Üstelik bu politikayi öyle bir anda da hayata geçirmis degiliz. Bugüne kadar attigimiz her adimin, insa ettigimiz her eser ve hizmetin, kurdugumuz her altyapinin gerisindeki gayelerden biri de iste bugünlere hazirlik yapmaktir. Bu anlayisla organize sanayi bölgelerini yayginlastirarak ve güçlendirerek, Çin ile Avrupa arasindaki en büyük ve en kabiliyetli imalat sanayisini kurduk. Üniversiteleri, arastirma, gelistirme kuruluslarini ülke geneline yayarak orta ve yüksek teknolojiye dayali atilimlarimiz için insan kaynagi çesitliligine gittik.'
Insa ettikleri yollar, köprüler, tüneller, havalimanlari, demiryollari, limanlar ile Pekin'den Londra'ya kadar uzanan bölgenin en güçlü lojistik altyapisinin Türkiye'ye ait oldugunu vurgulayan Erdogan, 'Ihracatimizi, Afrika'dan Güney Amerika'ya kadar dünyanin dört bir yanina yayarak sehirlerimizin tamaminin ve on binlerce yeni sirketimizin bu alana girmesini sagladik. Swap islemlerini yakindan izlemek suretiyle küresel para cambazlariyla is birligi yaparak kendi ülkelerini soymayi aliskanlik haline getirenlerin önünü kestik. Issizlik sigortasi ve bireysel emeklilik sistemi gibi uygulamalarla uzun vadeli kaynaklar ürettik. Bireysel yatirimcilarin ve geliri döviz olmayanlarin dolarla borçlanmasina imkan tanimayarak, kur üzerinden kumar oynanmasini engelledik. Terör örgütleriyle mücadeledeki ve afetlere müdahaledeki hizimiz ve etkinligimizle ülkemizin çözüm üretme yetenegine güveni biz artirdik.' diye konustu.
Türkiye'de geçmisten farkli olarak bireylerin döviz borcunun degil, bankalarda ve yastik altinda ciddi bir döviz varliginin bulundugunu belirten Erdogan, ihracat ve ithalat isi olanlar disinda kayda deger düzeyde döviz borcu olan sirketin de olmadigini ifade etti.
Bankalarin açik pozisyonlarinin bulunmadigini, bütçe performansinin yüksek seviyede oldugunu dile getiren Erdogan, büyük altyapi projeleri önemli ölçüde bittigi için yatirimlarda kullanmak üzere acil finansman ihtiyacinin da kalmadigini söyledi.
Dünyanin Türkiye'den örnek aldigi yap-islet-devret modeli sayesinde devam eden büyük projelerin de kamu finansmanina yük getirmedigini belirten Erdogan, sektörün gayretli çalismasi sayesinde turizm gelirlerinin hizla arttigini kaydetti.
Savunma sanayinin ülkenin en önemli gelir kalemlerinden biri haline dönüstügünü vurgulayan Erdogan, Suriye, Libya, Kafkasya gibi istikrarsizlik bölgelerindeki basarili kriz yönetiminin siyasi ve insani hareket alanini genislettigini söyledi.
Karadeniz'de bulunan dogal gazin en önemli döviz gideri olan enerji sorununun çözümü konusundaki umutlari güçlendirdigini dile getiren Erdogan, 'Bu yilin 3. çeyreginde geçen yilin ayni dönemine göre 2 milyon 288 bin kisi artan istihdam ile son aylarda fazla vermeye baslayan cari denge, attigimiz adimlarin amacimiza uygun sonuçlar dogurduguna isaret ediyor. Faiz sebeptir, enflasyon neticedir. Bu tespitimiz ülkemizin bugüne kadar yasadiklarindan çikardigimiz derslere dayanmaktadir.' diye konustu.
- 'Bu mücadeleyi vermemiz gerekiyor'
Ekonomi politikalarinin bir araci olan faizin seviyesini belirleyecek olanin ülkenin ihtiyaçlari olduguna dikkati çeken Erdogan, enflasyonun sadece parasal daralma ile düsürülebilecegi teorisinin kapali ekonomiler disinda hiçbir karsiliginin bulunmadigini kaydetti.
Erdogan, sözlerini söyle sürdürdü:
'Ülkemizi mandaci iktisatçilarin arzuladigi sekilde küçültecek, zayiflatacak, insanlarimizi issizlige, açliga, yoksulluga mahkum edecek politikalari reddediyoruz. Üstelik bu reddimizi yeni de degil, uzunca bir süredir ortaya koyuyoruz. Bunun yerine sorunlarimizi kendi çözümlerimizle asacak adimlari atiyoruz. Yeni küresel sistem arayislari ve ülkemizin sahip oldugu güçlü altyapi böyle bir mücadele için bize geçmiste hiç olmadigi kadar uygun bir zemin sunmaktadir. Uyguladigimiz bu politikayla küresel finans çevrelerinin ülkemizi bunca zamandir ekonomik boyunduruklari altinda tutanlarin ve onlarin içerideki tetikçilerinin simseklerini üzerimize çektigimizin de elbette farkindayiz.
Ama ülkemizin ve milletimizin ekonomik kurtulusu için böyle davranmamiz, bu mücadeleyi vermemiz gerekiyor. Biz de iste bunu yapiyoruz, yapmaya da devam edecegiz. Insallah önümüzdeki aylardan itibaren bu politikanin insanlarimizin günlük hayatlarindaki olumlu yansimalarini görmeye baslayacagiz.'
- 'Tamamlama programlariyla acil insan kaynagi ihtiyacimizi karsilayacagiz'
Salginin yeni dalgalar ve yeni bilinmezliklerle dünyadaki etkisini sürdürdügüne isaret eden Erdogan, Türkiye'nin saglik hizmetlerinden asagiya kadar her konuda salginla mücadelede oldukça iyi bir yerde oldugunu söyledi.
Okullarda egitim ve ögretimin sürdügünü, is yerlerinin çalistigini, vatandaslarin günlük hayatlarina herhangi bir sinirlamaya tabi tutmadan devam ettigini dile getiren Erdogan, sahip olunan bu imkanlara devam edebilmek için tedbirin elden birakilmamasi gerektigini vurguladi.
Avrupa'da kismi kapatmalarin gündeme geldigi bir dönemde sadece biraz daha dikkatli ve özenli davranmaya ihtiyaç bulundugunu belirten Erdogan, asi olmayanlarin veya asisi eksik olanlarin saglik kuruluslarina basvurmalarini tavsiye etti.
Erdogan, bugüne kadar oldugu gibi bundan sonrada salginla mücadelede dünyanin önünde giderek Türkiye'yi bu musibetin sikintili sonuçlarindan koruyacaklarini ifade etti.
Okullarda egitim ve ögretime bir haftalik ara tatilin ardindan bugün tekrar basladigini, ara tatil döneminde 1170 okulu ögrencilere hizmet verecek yeni kütüphanelerine kavusturduklarini aktaran Erdogan, söyle konustu:
'Bu yilin sonuna kadar ülkemizde kütüphanesi olmayan okul birakmamayi hedefliyoruz. Ayni sekilde isgücü piyasamizin ihtiyaç duydugu insan kaynagimizi hizla yetistirmek için de mesleki egitim merkezlerini daha aktif kullanacak tedbirleri aliyoruz. Milli Egitim Bakanligimiz ile Sanayi ve Teknoloji Bakanligimiz yil sonuna kadar mesleki egitim merkezi olmayan organize sanayi bölgesi birakmamaya yönelik yogun bir çalisma içindeler. Bu merkezlerde 6-8 ay gibi kisa süreli tamamlama programlariyla acil insan kaynagi ihtiyacimizi karsilamayi planliyoruz. Attigimiz bu adimlarin özellikle genç issizligin süratle azaltilmasina katki saglayacagina inaniyoruz.'
- 'Sosyal yardimlarimizin yelpazesini genisletiyoruz'
Bu yil yagisin bol ve bereketli oldugu bir mevsim geçirerek gelecek yil çiftçinin üretim ve gelir seviyesini daha da yukariya çikarmayi ümit ettiklerini dile getiren Erdogan, Türkiye'nin tarimda dünyanin 206 ülke ve bölgesine 2 binin üzerinde ürün gönderen, yilin ilk 9 ayinda 17 buçuk milyar dolar gelir elde eden bir ülke oldugunu vurguladi.
Türkiye'nin tarimsal hasilada dünyada 10. siradaki yerini daha da ileriye tasimak için çalistiklarini anlatan Erdogan, 'Kamu isçileri ve memurlarinin ücretlerindeki artislarla baslattigimiz çalisanlarimizi fiyat artislarina karsi koruma politikamizi asgari ücretle de sürdürecegiz. Kapsamini ve miktarini oldukça yükselttigimiz sosyal yardimlarimizin yelpazesini hiçbir ihtiyaç sahibi vatandasimizi disarda birakmayacak sekilde genisletiyoruz.' diye konustu.
Sporcularin uluslararasi müsabakalarda gösterdikleri basarilarin milletçe herkesi gururlandirdigini ifade eden Erdogan, bu basarilarin kalici olmasi için altyapidan egitim ve tesvik programlarina kadar her alanda çok önemli faaliyetler yürüttüklerini söyledi.
Ulastirma basta olmak üzere insasi süren büyük altyapi projelerini bir an önce milletin hizmetine sunmak için çalistiklarini dile getiren Erdogan, 'Geçtigimiz günlerde yerinde gördügümüz 1915 Çanakkale Köprüsü ve Malkara Otoyolunu belirlenen tarihten bile önce hizmete açmayi ümit ediyoruz.' dedi.
Son dönemde Türkiye'ye kazandirilan kültür, sanat yatirimlarinin nesiller boyunca gençler basta olmak üzere tüm vatandaslara hizmet verecek abide eserler oldugunu ifade eden Erdogan, kapasitelerini büyüten, yeni insa edilen fabrikalarla organize sanayi bölgelerinin her birinin haril haril çalisan üretim merkezlerine dönüstügünü belirtti.
Erdogan, üretimdeki her bir istihdamin lojistik ve diger hizmet sektörlerinde 4'e 5'e kadar çikan ilave istihdama yol açtigi gerçegi isiginda ülkeyi büyütmek, güçlendirmek, kalkindirmak için gece gündüz mücadeleye devam ettiklerini kaydetti.