Kalp damar hastaliklari tüm dünyada ölüm nedenlerinin basinda geliyor. Dünya Saglik Örgütü verilerine göre dünyada her yil 18 milyon kisi bu nedenle yasamini kaybediyor. Tiptaki gelismeler sayesinde kullanimi yayginlasan girisimsel tedavi yöntemleri ve kalp koruyucu ilaçlara karsin bu ölümlerin 2030 yilinda 23 milyona ulasacagi belirtiliyor. Oysa yasam tarzinda yapilacak degisiklikler, fiziksel aktivitenin artirilmasi ve saglikli beslenme bu hastaliklarin daha olusmadan önlenmesinde büyük önem tasiyor.
Gögüs agrisi da yapiyor, yorgunluk da
Özellikle gögüste agri, sikisma, tikanma ya da yanma gibi belirtilerle kendini gösteren kalp damar hastaliklari erken yorulmaya, nefes darligina ve fenalik hissine de yol açiyor. Bu hastaliklarin küresel çapta öne çikan bir halk sagligi sorunu olmaya devam ettigine dikkat çeken Dr. Karabacak, “Iki yildir tüm dünyayi etkisi altina alan Covid-19 pandemisi, spor yapmaya müsait yesil alanlarin giderek azalmasi, sosyal medyada geçirilen sürenin artmasi, çogunlukla masa basi tarzinda icra edilen yogun çalisma temposu ve egzersizin yararlari hakkinda farkindalik eksikligi, günümüzde fiziksel aktivitede sinirlamaya yol açiyor. Oysa hareketsiz (sedanter) yasam, kalp damar hastaliklari için en yaygin risk faktörüdür” diye konusuyor.
Hizli yürüyüs, bisiklet sürme ve hafif kosu
Düzenli fiziksel aktivitenin insan sagligi üzerindeki olumlu etkileri, bilimsel olarak da dogrulaniyor. Nefes almanin ve kalp atim sayisinin normalden fazla oldugu ve kaslarin zorlanmaya basladigi hizli yürüyüs, düsük tempolu kosular ve bisiklet sürme gibi aktivitelerin kalp damar sagligi açisindan önemli oldugunu vurgulayan Dr. Karabacak, düzenli egzersizin yararlari hakkinda sunlari söylüyor:
“Fiziksel aktivite, seker hastaligi olan hastalarda, kan sekerinin düzenlenmesine ve ihtiyaç duyulan insülin tedavisinde azalmaya yardimci olur. Düzenli egzersiz ile mutluluk hormonu olarak bilinen serotonin salinimi artar ve depresyon görülme sikligi azalir. Ayrica fiziksel aktivitenin, sigaranin birakilmasina ve uyku kalitesinin artmasina yardimci oldugu gösteriliyor.
Kontrollerinizi de ihmal etmeyin
Kalp hastalarinin daha hareketli bir yasama kademeli olarak uyum saglamalarina yardimci olmak için kalp rehabilitasyon merkezlerine, sosyal farkindalik kampanyalarina, nüfusun yogunlastigi merkezlerde yesil alanlari artirilmasina ve araç trafigine kapali bisiklet yollarinin yayginlastirilmasina gerek duyuldugunu belirten Dr. Karabacak, ayni zamanda düzenli kontrollerin de önemini vurguluyor. 20’li yaslardan itibaren herkesin kolesterol, kan sekeri ve tansiyon degerlerini ölçtürmesini öneren Dr. Karabacak, “Degerler normal çikarsa bu ölçümler 30 yasina kadar 5 yilda bir, 30-40 yas arasinda 3 yilda bir, 40 yasindan sonra ise risk durumuna göre 1 ya da 3 yilda bir yinelenmeli” diyor.