Hazine ve Maliye Bakani Lütfi Elvan, Turkuvaz Medya Grubu tarafindan düzenlenen Türkiye 2023 Zirvesi ve Para Sohbetleri etkinligine katildi. Etkinlikte açiklamalarda bulunan Bakan Elvan, ''Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan’in en hassas oldugu hususlardan bir tanesi de vatandaslarimizin enflasyona ezdirilmemesidir. Ilgili bakanliklarimizla güçlü bir is birligi içinde çalisiyoruz. Asgari ücret basta olmak üzere bu konuda gerekli hassasiyeti gösterecegiz. Borçlanma konusunda da son derece temkinli bir yaklasim izledik. Bütçe disiplininde gösterdigimiz hassasiyet, hazinenin finansman ihtiyacini da azaltti. 2021 yilinda 618 milyar lira borçlanma öngörmüstük. 155 milyar lira daha az borçlanma ile yili kapatacagiz. Asagi yukari 463 milyar lira ile yili kapatmis olacagiz'' dedi.
Salgin dönemine dair bilgiler veren Bakan Elvan, ''Salgin döneminde reel sektörün ayakta kalmasi ve istihdamda sürekliligin saglanmasi bizim açimizdan oldukça önemliydi. Uyguladigimiz politikalar sayesinde geçtigimiz seneyi iç talebin sürükledigi bir büyüme ile kapattik. Bu sene ise asilamanin artmasi ve küresel canlanma bizi daha saglam ve dengeli büyüme rotasina yönlendirdi. Yilin ilk yarisini yüzde 14,3’lük bir büyüme ile kapattik. Bu büyümenin yaklasik yüzde 60’ini yurtiçi yatirimlar ve net dis talep olusturdu. Bu saglikli bir büyüme demektir. Yilin 2’nci yarisina iliskin öncü göstergeler, ilimli bir yurtiçi talebe ve güçlü bir ihracata isaret ediyor. 2021 yilini yüzde 9’un üzerinde bir büyüme ile kapamayi öngörüyoruz. Çift haneli bir rakamla da kapatabilecegimizi düsünüyoruz. Bizim için büyümenin dengeli ve sürdürülebilir olmasi, istihdama olan katkisi ve gelir dagimi adaletini tesis edici nitelikte olmasi büyümenin seviyesinden çok daha önemli.
''Bu sene için öngördügümüz yüzde 9’luk büyümeyi, milli gelire oran olarak yüzde 2’nin altinda cari açikla gerçeklestirecegiz''
Bakan Elvan, sözlerine söyle devam etti: ''Geçmis yillardaki egilime baktigimizda, büyüme ile cari açik arasinda çok yakin iliski oldugunun görüyoruz. Büyümenin yüksek oldugu dönemlerde cari açigimiz yüksek, düsük oldugu dönemlerde ise cari açigimiz düsük hatta kimi zaman fazla da veriyoruz. Bu döngüyü kirmak ve yapisal cari açigi azalmak üzere önemli adimlar attik, atmaya devam ediyoruz. Savunma sanayinde gösterdigimiz basariyi diger alanlara da yaymanin gayreti içindeyiz. Bu sene için ön gördügümüz yüzde 9’luk büyümeyi, milli gelire oran olarak yüzde 2’nin altinda cari açikla gerçeklestirecegiz. Yili, geçmis egilimlerin aksine yüksek büyüme ve düsük cari açikla kapatacagiz.
''Hükümetimizin ihracati destelemek amaciyla yüksek döviz kuru hedefledigine iliskin yorumlar dogru degil''
Uluslararasi emtia ve enerji fiyatlari aleyhimize islese de bu basarili performansta 4 faktör rol oynuyor. Birincisi yapisal cari açigi azaltici yatirimlara öncelik veriyoruz. Ikincisi artan dis talebin etkisiyle güçlü bir ihracat performansi gösteriyoruz. Üçüncüsü altin ithalatina iliskin aldigimiz önlemler güçlü sekilde etkisini ortaya koydu. Dördüncüsü ise turizmde 2020 yilina kiyasla çok daha iyi bir performansa imza attik. Hükümetimizin ihracati destelemek amaciyla yüksek döviz kuru hedefledigine iliskin yorumlarla karsilasiyoruz. Bu yorum dogru degil. Türkiye, dalgali kur rejimi uygulamaktadir. Kurun degeri de piyasada belirlenir.
''Bu yili yüzde 3 buçugun altinda bütçe açigi ile kapatacagiz''
Türkiye ekonomisi kamu maliyesi kaynakli bir risk yasamadi, yasamayacaktir. Dünyada bütçe açiklarinin çift haneleri, borçluluk seviyeleri ise üçlü haneli gördügü bir ortamda biz, saglam ve ihtiyatli kamu maliyesi politikalarimizla pozitif olarak ayristik. 2021 yili bütçemizde yüzde 4,3’lük bütçe açigi öngörmüstük. Bu yili yüzde 3 buçugun altinda bütçe açigi ile kapatacagiz''.
''Pandemi nedeniyle 2020’den bu yana sunulan destekler yil sonunda toplam 734 milyar liraya ulasacak''
Pandemi döneminde yapilan desteklere deginen Bakan Elvan, ''Pandemi nedeniyle 2020’den bu yana gerek bütçeden gerekse diger kaynaklardan sundugumuz destekler, yil sonunda toplam 734 milyar liraya ulasacak. Enflasyonla mücadelede vergi indirimleri ve fiyat ayarlamalariyla 125 milyar liralik kamu gelirinden vazgeçtik. Maliye politikasi kararliligini çok net bir biçimde gösterdik. Bahsettigim bu tutara dogalgaz ve elektrik alaninda verdigimiz destekler dahil degildir.
Türkiye net enerji ithalatçisi konumundadir. 2020 yili sonu ve bu yilin basina göre brent petrol varil fiyati yüzde 72, dogalgaz fiyati da metreküp basina yüzde 349 artti. Daha birkaç gün önce bu oran yüzde 400’ün üzerindeydi. Bunlara ek olarak maruz kaldigimiz kuraklik neticesinde hidroelektrik santrallerinin toplam elektrik üretimindeki payi yüzde 30’dan yüzde 19’a düstü. Biz bu düsüsü dogalgazla yapilan elektrik üretimiyle telafi ettik. Dolayisiyla elektrik üretim maliyetlerimiz de önemli ölçüde artti. Söz konusu maliyet artislarini da vatandaslarimiza en az düzeyde yansitip, maliyetin önemli bir bölümünü biz üstleniyoruz.
Su anda isinma amaçli olarak yurtdisindan 100 birime mal ettigimiz dogalgazi 4’te 1’i fiyatina yani 25 birime vatandaslarimiza satiyoruz. Elektrigi ise üretim maliyetinin yüzde 50’si daha düsük bir fiyatla sunuyoruz. Tarim ürünleri tarafinda da un fabrikalarini, yem üreticilerini, hayvan yetistiriciligi ve besiciligiyle ugrasan üreticilerimize 800 ila bin lira arasinda ilave bugday, arpa ve misir destegi veriyoruz'' seklinde konustu.
Asgari ücret konusuna dikkat çeken Bakan Elvan, ''Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan’in en hassas oldugu hususlardan bir tanesi de vatandaslarimizin enflasyona ezdirilmemesidir. Ilgili bakanliklarimizla güçlü bir is birligi içinde çalisiyoruz. Asgari ücret basta olmak üzere bu konuda gerekli hassasiyeti gösterecegiz'' açiklamasinda bulundu.
''2021 yilinda 618 milyar lira borçlanma öngörmüstük, 155 milyar lira daha az borçlanma ile yili kapatacagiz''
Borçlanma konusunda da son derece temkinli bir yaklasim izlediklerini belirten Bakan Elvan, ''Bütçe disiplininde gösterdigimiz hassasiyet, hazinenin finansman ihtiyacini da azaltti. 2021 yilinda 618 milyar lira borçlanma öngörmüstük. 155 milyar lira daha az borçlanma ile yili kapatacagiz. Asagi-yukari 463 milyar lira ile yili kapatmis olacagiz. AB tanimli borç stokumuzun milli gelire oranini da düsürüyoruz. Borç stokumuzun düsük olmasi elbette basli basina yeterli degildir. Borç stokumuzun yapisini da iyilestirmemiz gerekiyor. Bu amaçla iç piyasada döviz cinsi borçlanmayi bu yil yari yariya düsürdük. Ayni zamanda iç borçlanmanin vadesini de önemli ölçüde uzattik. 2020 yili içerisinde 29 aya kadar düsen iç borçlanmanin ortalama vadesini 56 aya kadar yükselttik.
''2022 yilinda toplam 498 milyar lira tutarinda borçlanmayi hedefliyoruz''
Önümüzdeki sene gelismis ülke merkez bankalarinin para politikalarinin etkili olacagi bir yil olacak. Yurtdisi piyasalarda oynakligin arttigi bir döneme giriyoruz. Gelismekte olan ülkelere yönelik portföy akimlari da bu dönemde olumsuz etkilenebilir. Dolayisiyla 2022 Yili Hazine Finansman Programi’ni bu gelismeleri dikkate alarak ihtiyatli bir yaklasim içinde hazirladik. 2022 yilinda toplam 498 milyar lira tutarinda borçlanmayi hedefliyoruz. Piyasa kosullarina bagli olmakla birlikte önümüzdeki yil yurtiçinde döviz cinsi borçlanma yapmayi planlamiyoruz. Hazinemizin yesil tahvil olarak da bilinen, sürdürülebilir tahvil ihraçlarina imkan verecek programlarimizi yakinda tamamlamis olacagiz'' dedi.
Yüksek enflasyonun dünyada da sorun olmaya basladigini aktaran Bakan Elvan, ''Yüksek enflasyon sadece Türkiye’de degil, dünya genelinde de önemli bir sorun olmaya basladi. Küresel tedarik zincirinde ve ara mali temininde yasanan aksakliklar, arz talep dengesizlikleri olusturarak fiyatlara olumsuz yansiyor. Hizli talep artisi da basta enerji olmak üzere küresel emtia fiyatlarini yukari çekiyor, navlun ücretleri de bu artislara eslik ediyor. Dünya çapinda yasanan kuraklik, olumsuz iklim kosullari ve stoklama egilimindeki artis, uluslararasi gida fiyatlarinin yükselmesine neden oluyor. Maalesef bizde arz ve talep kaynakli bu gelismelerden etkilendik. Enflasyonla mücadelede 2020’nin son çeyreginden itibaren para ve maliye politikalarinda kritik adimlar attik. Ancak son iki aydir, küresel gelismelerin de etkisiyle finansal piyasalarda dalgalanmalar yasandi. Merkez Bankasi karari sonrasinda piyasa faizlerinde, varlik fiyatlarinda, döviz kurunda ve beklentilerde bir hareketlilige sahit olduk. Burada hiçbir ilgili dinamigin göz ardi edilemeyecegi kanaatindeyim. Çünkü tüm bu unsurlar entegre bir sekilde enflasyon görünümünü sekillendiriyor. Gerek küresel konjonktür gerekse yurtiçinde enflasyonun seyri temkinli olmayi gerektiriyor. Enflasyon, orta ve uzun vadede bir arz talep sorunudur. Bu baglamda maliye politikalarimizi arz yönlü yapisal politikalarla ve verimlilik artislarina yönelik tedbirlerle desteklemeye devam edecegiz. Basta yenilenebilir enerji olmak üzere, enerji alaninda atmakta oldugumuz yapisal adimlar, enerji faturamizi ve dolayisiyla maliyet geçiskenligini sinirliyor. Benzer adimlari gida enflasyonu için de titizlikle atiyoruz. Kurdugumuz erken uyari sistemi ve uyguladigimiz yapisal tedbirler sayesinde küresel düzeyde artan gida enflasyonunun ülkemizdeki etkilerini proaktif bir biçimde sinirlamayi amaçliyoruz'' ifadelerini kullandi.
''Kaynaklarin tahsisinde bankalarin seçici ve odakli bir yaklasim içinde olmasi gerektigin düsüyoruz''
Finansal sektördeki tüm paydaslarla yakin bir iliski içerisinde olduklarini vurgulayan Bakan Elvan, ''Kredi gelismelerini düzenli bir sekilde takip ediyor. Kredi segmentlerindeki egilimi yakindan izliyoruz. Bankacilik sektörümüz güçlü sermaye yapisi ve aktif kalitesiyle saglikli bir yapi arz ediyor. Sektörün iki konuyu hassasiyetle degerlendirmesini istiyorum. Birincisi; kullandirilacak olan yeni kredilerin yatirim, üretim, istidam ve ihracata yönelik olmasini çok önemsiyoruz. Kaynaklarin tahsisinde bankalarin seçici ve odakli bir yaklasim içinde olmasi gerektigin düsüyoruz. Verilen kredilerin hangi amaçlarla kullanildigini takibi de sart. Ikincisi; bankacilik sektörümüz teminata dayali geleneksel kredilendireme yaklasiminin ötesine geçmeli diye düsüyorum. Risk yönetimine dayali finansman uygulamalarini yayginlastirmak gerekiyor. Bu yönde yaklasim, KOBI’lerin ve startup’larin yeterli finansal kaynaga ulasmasinda oldukça büyük önem tasiyor. Küresel ölçekte sorunlarin yasandigi bir dönemde büyümede, kamu maliyesinde ve bankacilik sektöründe en iyi performans gösteren ülkelerden biriyiz'' diye konustu.