Cumhurbaskani Erdogan: 'Viyana Sözlesmesinin 41’inci Maddesini Onlara Hatirlatmis Olduk'

Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan, Azerbaycan ziyareti sonunda uçakta gazetecilerin sorularini cevapladi. Cumhurbaskani Ilham Aliyev’in davetine icabetle, Azerbaycan’a gerçeklestirdigi günübirlik çalisma ziyaretini verimli bir sekilde tamamladiklarini ifade eden Erdogan, “Kardes Azerbaycan’i son olarak haziran ayinda ziyaret etmistim. Ilham kardesimle, Susa’nin ardindan bu defa da isgalden kurtarilan Füzuli ve Zengilan’da bir araya geldik. Ziyaretimizde, Azerbaycan’in, isgalden kurtarilan topraklarinda hayata geçirdigi yeniden imar ve kalkinma çalismalarini yakindan gördük. Bölgedeki ekonomik kapasitenin canlandirilmasina, ulastirma hatlarinin ihyasina ve yenilerinin insasina dair faaliyetleri birlikte incelemis olduk. Azerbaycan’in basarilariyla, en az Azerbaycanli kardeslerimiz kadar biz de mutlu oluyoruz. Türkiye olarak, bu projelerin parçasi oldugumuz için gurur duyuyoruz” dedi. “Kilit önemdeki bir hava ulastirma güzergahi, hayata geçirilmis oldu” Ziyarette Füzuli Uluslararasi Havalimani’nin açilisini yaptiklarini hatirlatan Cumhurbaskani Erdogan, “Ziyaretimiz kapsaminda, 8 ay gibi rekor bir sürede tamamlanan Füzuli Uluslararasi Havalimani’nin açilisini, kardesim Cumhurbaskani Aliyev’le birlikte gerçeklestirdik. Böylelikle kilit önemdeki bir hava ulastirma güzergahi, hayata geçirilmis oldu. Bu havalimani, sadece Azerbaycan için degil, Kafkaslarin geneli için de ulastirma konusunda katma deger sunabilecek potansiyele sahiptir. Azerbaycan’in, bölgenin kalkinma önceligi yönündeki iradesinin tezahürü olan ve çok kisa sürede tamamlanan bu önemli ulastirma merkezinin faaliyete geçirilmesinde emegi bulunan herkesi tebrik ediyorum. Ziyaretim vesilesiyle, yine bölgedeki ulastirma için önemli bir yere sahip olan karayollari insasiyla ilgili çalismalari da yerinde inceledik; bunlarin temel atma törenine istirak ettik. Sirketlerimiz tarafindan bölgede sürdürülen karayolu insaati çalismalari hakkinda yetkililerimiz ve çalisanlarimizdan bilgi aldik. Türkiye olarak, bölgesel baris ve istikrarin tesisinde ulastirma hatlarinin önemini her zaman vurguladik” ifadelerini kullandi. Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan söyle devam etti: “Ziyaretim sirasinda, bölgenin yeniden kalkindirilmasi amaciyla baslatilan akilli tarim projeleri kapsaminda, Zengilan’i da ziyaret ettik ve buradaki Akilli Tarim Kampüsünün temelini, kardesim Sayin Aliyev’le birlikte attik. Isgalden kurtarilan bölgelerde, tarim üretiminin modern ve sürdürülebilir yöntemlerle yeniden baslamasini, 30 yila yakin süren isgalin çevreye verdigi tahribatin yaralarinin sarilmasi bakimindan önemsiyoruz. Azat edilen Azerbaycan topraklarinin, yakin zamanda bölgede örnek birer üretim ve refah merkezi olacagina gönülden inaniyorum. Tüm bu alanlarda ilgili kurumlarimiz, kuruluslarimiz ve firmalarimiz Azerbaycanli kardesleriyle omuz omuza çalisiyor.” Gelismeler bölgeyi, Türkiye’yi, diger ülkelerle iliskileri nasil etkileyecek? Gazeteci Isinsu Tüz’ün, “Siz de ifade ettiniz, bölgede büyük bir degisim var. Türkiye’nin de destegiyle büyük bir kalkinma hamlesi yapiliyor, Füzuli Havalimani açildi. Zengezur Koridorunun da hayata geçirilmesi planlaniyor. Bütün gelismeler bölgeyi, Türkiye’yi, diger ülkelerle iliskilerimizi nasil etkileyecek?” sorusu üzerine Cumhurbaskani Erdogan sunlari kaydetti: “Su an itibariyla altyapi ve üst yapida Türk firmalarinin Azerbaycan’da çok ciddi bir potansiyele sahip oldugunu görüyoruz. Su an itibariyla altyapi insaatlarinda Türk firmalari çok ciddi isler almis durumdalar. Indigimiz Füzuli Havalimaninda 12 Türk firmasi Azerbaycanli kardesleriyle birlikte çalistilar ve 8 ay gibi kisa bir zamanda burayi yetistirdiler. Simdi iki tane daha havalimaninin insasi devam ediyor. Onlarin da süratle, 1 yil içinde bitirilecegi planlanmis vaziyette. Akilli tarim dedigimiz olayda da su anda yogun bir sekilde Türkiye-Azerbaycan birlikteligiyle akilli tarim yapiliyor ve bununla ilgili çalismalar da yine kararli bir sekilde devam ediyor. Bunun yaninda hayvancilikta da su anda basarili bir çalismanin oldugunu bizzat gördük. Bu basarili çalismayla birlikte bir taraftan mayin temizligi de sürüyor. Mayindan arindirilmis olan arazilerde su an itibariyla gerek Azerbaycan’a gerekse Türkiye’ye yönelik kazan-kazan esasina göre, tarim ve hayvancilik baslamis vaziyette. En az 5-10 bin kadar angus türü hayvan buraya getirilmek suretiyle burada besi hayvanciligi cinsinden bir çalismanin yapilacagini, bununla da özellikle Azerbaycan’in et ithalatini minimize edeceklerini bizlere söylediler. Bu da gösteriyor ki su anda tarimda ve hayvancilikta bu noktada çok ciddi siçrama olacak. Ayni sekilde altyapi ve üstyapida yine Türkiye-Azerbaycan is birligiyle çok ciddi kararli bir adim atilmis vaziyette.” “Ülkeler birbirlerinin karar mekanizmalarini etkilememeli” Cumhurbaskani Erdogan, Gazeteci Yücel Koç’un, “Gerek sahsiniz gerek Sayin Aliyev Ermenistan’a kalici baris için masaya gelmesi çagrisinda bulunmustunuz, hatta 6’li bir komisyon önermistiniz; Iran ve Gürcistan’in da içinde olacagi. Bugün Ermenistan’a yönelik bu çagriyi da tekrarladiniz. Ama Iran son dönemde ‘Israil’i buraya getirdiniz’ bahanesiyle Azerbaycan’i ciddi sekilde tehdit ediyor; diger taraftan da Ermenistan’la yeni is birligi arayislarina girerek sanki sizin ve Sayin Aliyev’in çabalarini baltalamaya çalisiyor gibi bir görüntü var. Siz bunu nasil yorumluyorsunuz” sorusu üzerine ise söyle konustu. “Ilham Bey’le bu konunun da müzakeresini yaptik. Ilham Bey kararli bir durus içerisinde ve o kararli durusundan da herhangi bir taviz vermiyor. Dedi ki ‘Bizim Israil’e yönelik verilmis bir tavizimiz yok. Biz Israil’le her türlü mal mübadelesi içerisinde adim atabiliriz. Farkli ülkelerle nasil adim atiyorsak, burada da ayni sekilde Israil’le bu tür iliskilerimiz vardir ve bundan sonra da olacaktir.’ Bu konularda da ülkeler birbirlerinin karar mekanizmalarini etkilememeli, etkileyemez. Temennimiz odur ki Iran da burada akliselim ile hareket ederse Iran ve Azerbaycan arasinda herhangi bir sikinti yasanmamis olsun.” Büyükelçi gerilimi Nilgün Balkaç’in, “10 büyükelçiden gerilimi düsüren bir açiklama geldi. Aslinda sizin yaptiginiz bu çikis Davos’taki ‘one minute’ çikisina benzeyen bir çikis olarak nitelendirildi. Ne yasandi bu süreçte? Biden ile görüsme öncesinde Amerika Birlesik Devletleri’nden geri adim mantigindaki adim, süreci nasil etkileyecek bundan sonrasi için, nasil olmali süreç” sorusu üzerine Cumhurbaskani Erdogan, “Bizim atmis oldugumuz adim birilerine gövde gösterisi degil, sadece Türkiye’de görev yapmakta olan büyükelçilerin Türkiye’nin iç islerine müdahil olmamasi anlamindadir. Herhangi bir büyükelçi görev yaptigi ülkenin iç islerine müdahale yetkisine sahip degildir. Viyana Sözlesmesinin 41’inci maddesini bunlarin benden daha iyi bilmeleri lazim. Çünkü büyükelçilerin kendileriyle ilgili bu tür sözlesmeleri adim adim uygulamasi lazim, adim adim takip etmesi lazim. Kaldi ki sen Türkiye’de görev yapiyorsun; Türkiye’de görev yapan bir büyükelçinin, Türkiye’nin bir kabile devleti olmadigini bilmesi lazim. Türkiye gibi böyle kadim bir tarihe sahip olan bu ülkede görev yapan büyükelçinin neyin nereye varacagini çok iyi bilmesi lazim. Eger bunu bilmiyorsa Viyana Sözlesmesinin 41’inci maddesini onlara hatirlatmis olduk. Olay bu kadar basit. Tabii Amerika’nin büyükelçisi de bu ise karistigi için herhalde Biden nezaket gösterisinde bulundu ve ilk açiklama oradan geldi. Zaten Amerika’dan açiklama gelince diger 9 tanesi de ona tabi olmak suretiyle bu is böylece kapanmis oldu.” Dedi. 'Ben taarruzdayim, benim kitabimda geri adim atmak yok' Cansin Helvaci’nin, “Amerika Birlesik Devletleri ve büyükelçiler krizini konusurken, bir yandan Amerika gazetelerinde bazi mansetler gördük bugün. Sizinle ilgiliydi o mansetler; ‘Erdogan krizden kaçti, geri adim atti’ gibi Bunlari nasil degerlendiriyorsunuz” sorusu üzerine Erdogan, “Ben nasil geri adim attim? Ben taarruzdayim. Benim kitabimda geri adim atmak yok” dedi. Deniz Kilislioglu’nun “10 büyükelçiyle ilgili kriz bitti ama bir taraftan da Avrupa Konseyi’ndeki süreç devam ediyor. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi kasimin sonunda Türkiye’nin sözlesmeyi ihlal edip etmedigine iliskin olarak bir süreç baslatabilir. Bununla ilgili olarak degerlendirmeniz nedir? Çünkü eger bu tarihe kadar Osman Kavala serbest birakilmazsa, AIHM’nin verecegi bir görüs bu anlamda belirleyici olacak herhalde. Ne söylersiniz acaba? Beklentiniz nedir?” sorusu üzerine Cumhurbaskani Erdogan sunlari ifade etti: “Benim herhangi bir beklentim yok. Benim sadece tek beklentim var; biz bildigimizi okuruz. Konsey bildigini mi okur; okusun. Onlar ne okuyor; dinleriz, görürüz. AIHM’ninkini de Konsey’inkini de dinleriz; dinledikten sonra da biz üzerimize düseni yapariz. Geregi neyse bunu yapacagiz. Ben Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaskani olarak bu makamda bulundugum sürece üzerime düsen görevi dört dörtlük yaparim. ‘Acaba su ne der, bu ne der’; bunlara hiç bakmam. Benim aldigim terbiye bu, yetisme tarzim bu. Ölene kadar da aynen bu istikamette devam ederim, devam edecegim.” CHP’nin ’ büyükelçi gerilimi’ tutumu Cumhurbaskani Erdogan, Mustafa Yildiz’in, “10 büyükelçi hadisesi yasanirken sizin durusunuz, tepkiniz, tavriniz ortadaydi ancak örnegin CHP lideri Kemal Kiliçdaroglu basta olmak üzere bazi çevrelerden de ‘Nazikçe uyariyorlar, bunlara neden tepki gösteriyorsunuz’ gibi buna benzer açiklamalar geldi. Bazilari da ‘Non grata ilan etmek bizi yalnizlastirir’ dedikten sonra, onlar geri adim attiktan sonra da bunun bir diplomatik basari oldugunu söylemeye basladilar. Bunu nasil degerlendiriyorsunuz” sorusuna su yaniti verdi. “Bunlardan biri de geçmiste Bakü’de büyükelçi olarak görev yapmisti, simdi CHP’de güya siyaset yapiyor. Ilham Bey’le konusurken o bile ‘Ben bu adami bir daha bu kapidan içeri sokmam’ dedi. Çünkü Azerbaycan’a da ihanet etti. Sen önce bir defa büyükelçilik yaptigin ülkenin siyasetine saygili olmayi ögren. Bunu ögrenmedi ki bu adam. Su anda da rastgele iste nasil olduysa siyaset yapiyor. Biz bu tür siyasetçileri cepten çikariyoruz. Bunlarin siyaseti ögrenmeleri için daha çok firin ekmek yemeleri lazim. Bunlar büyükelçilik yapmis, siyasetçilik degil. Siyasetçilik baska bir sey, büyükelçilik baska bir sey.” “Bunu Sayin Biden ile konusmam isabetli olacaktir” Erdinç Çelikkan’in “Roma ve Glasgow'da dünya liderleriyle görüseceksiniz, hem G20 hem BM Iklim Zirvesi kapsaminda. Özellikle ABD Baskani Joe Biden ile görüsmenizde hangi basliklar masada olacak? Daha önce ABD F-16 ile ilgili talebini iletmisti. Bu konuda teknik görüsmeler sürüyor. Bu görüsmeler ne asamada? Biden'dan ne gibi taleplerimiz olacak” sorusu üzerine Erdogan, “Roma’nin gündemi ile Glasgow’un gündemi su anda degismis gibi gözüküyor. Büyük ihtimalle Roma’da degil ama Glasgow’da görüsmemiz olacak. Bu görüsmede de tabii ki en önemli maddemiz; malum bizim F-35 konumuz var. F-35’le ilgili olarak bizim 1 milyar 400 milyon dolarlik yapmis oldugumuz bir ödeme var. Bu ödemeyle ilgili olarak da tabii ki bunun bize geri ödeme planinin nasil olacagini kendileriyle görüsmemiz gerekecek. Bu konuda mükâleme ne getirecek ne götürecek; onu kendileriyle görüserek ögrenecegiz. Alt düzeyde aldigimiz bazi bilgiler var. Bize F-16 verme konusunda gelen bazi bilgiler Bize gelen bilgi, bunlarla bu isi ödeme gibi bir plan oldugu yönünde. Bu dogru mudur, degil midir; bunlari kendilerinden ögrenecegiz. En üst düzeyde de bunu tabii benim Sayin Biden ile konusmam isabetli olacaktir. Eger böyleyse ona göre bir anlasma yoluna gitmis olacagiz” diye konustu. Bahçeli ile yaptigi görüsme Gazeteci Fazli Sahan’in “MHP lideri Sayin Devlet Bahçeli ile önceki bir görüsme gerçeklestirdiniz. Bu görüsmede Siyasi Partiler Kanunu ve yeni Anayasa çalismasi gündeme geldi mi? Cumhur Ittifaki olarak bu ortak teklifinizi ne zaman kamuoyuyla paylasacaksiniz? Tarih, takvim belli mi?” sorusuna Cumhurbaskani Erdogan, “Tarih, takvimden öte bizim su anda Cumhur Ittifaki ile müsterek attigimiz adimi Sayin Genel Baskan ile görüsme imkanimiz oldu. MHP’den anayasa çalismasiyla ilgili hazirliklar bize gelmisti. Bu bizim çalismalarimiza da ayni sekilde bir destek oldu. Onu da zaten planliyoruz, degerlendiriyoruz. Seçim Yasasi ve Siyasi Partiler Kanunu’yla ilgili de Feti Bey’in bizim arkadaslara vermis oldugu çalisma metni de arkadaslarimizin elinde. Burada özellikle yüzde 5, yüzde 7 meselesi gündemdeydi. Bu konuda Devlet Bey, benim yüzde 7 teklifimi kendileri de aynen kabul ettiler. ‘Bu noktada siz nasil uygun görüyorsaniz bizim için o kabuldür’ dediler. Dolayisiyla bu yüzde 7 meselesini su anda kanunda bu sekilde bizler de arkadaslarimiza söyleyecegiz. Onun üzerinden hareket edecegiz. Öbür tarafta tabii anayasa ile ilgili çalismalarimiz da aynen devam edecek. Arkadaslarimiz bu çalismayi tamamen bitirdikten sonra o da Meclis gündemine gelecektir. Ama biz de tabii Meclis’te bir altyapinin olmasinin geregine inaniyoruz. Bu konuda gönül arzu ediyor ki Meclis’teki diger siyasi partiler de buna hazir olsunlar, onlar da bu konuda ‘Tamam biz de yapariz’ desinler ama su anda onlardan aldigimiz ses seda tam aksine, böyle bir sey yok” dedi. “Allah bunlarin eline bu milleti düsürmesin” Cumhurbaskani Erdogan, Esra Elönü’nün “Son zamanlarda özellikle milli olan bütün kurumlar saldiri altinda. Bunlar içerisinde TÜGVA da var; TÜRGEV de Ensar da var. Çok ciddi iftiralar atildi, çok ciddi saldirilar yapildi. Bu vakiflar neden saldiri altinda?” sorusu üzerine sunlari kaydetti: “Bay Kemal ve yandaslari bir defa hukuk tanimaz bir güruh. Diyelim ki TÜGVA 10 yillik bir anlasmayla adadaki bu yeri kiralamis. Anlasma 10 yillik bir süre tanidigi halde daha üçüncü yildayken kalkip bunlarin kiraladiklari yeri zabitalarla basip oradan bütün demirbas esyalarina varincaya kadar hepsini disari atma gayretleri, bir defa bunlarin tiynetini göstermektedir, bunlarin cibilliyetini göstermektedir. Bu konuyla ilgili de açiklamalari ilgili bütün arkadaslarim yaptilar, yapiyorlar. Ayni sey TÜRGEV için geçerli, ayni sey Ensar için geçerli. Her türlü iftirayi attilar, her türlü yalan dolani söylediler. Bu bir seyi gösteriyor, bunlarin ne denli hukuk tanimaz oldugunu ortaya koyuyor. Eger bunlarda hukuka saygi olsa, zaten böyle bir adimi da atmazlar, atamazlar. Bu bir seyi daha ifade ediyor, Allah bunlarin eline bu milleti düsürmesin. Bunlarin eline bu ülke kalacak olursa, bu ülkede nelerin olacagini, olabilecegini artik düsünün. Bunlarin yapmayacaklari is yok. Insanlarin sirtindaki ceketi bile alir bunlar. Baska bir sey söylememe gerek var mi?” CHP’li Seyit Torun’un iddialari Sinan Burhan’in “Geçtigimiz günlerde CHP Genel Baskan Yardimcisi Seyit Torun, ‘Biz belediyeler olarak hükümetten esit kaynak alamiyoruz, Belediyeler Birliginden alamiyoruz’ gibi CHP’li belediyelerin ayrimciliga tabi tutuldugu yönünde bir basin toplantisi yapti. Hizmet üretemeyislerinin bir bahanesi mi oluyor bu? Nasil degerlendiriyorsunuz?” sorusuna Erdogan, su yaniti verdi: “Hepsi yalan. Bir defa yasal olarak belediyelerin haklari neyse bu haklarini Iller Bankasina yönelik olani oradan, Hazine Maliye’den almalari gerekeni oradan hiç istisnasiz kesinlikle aliyorlar. Bunlar bu parayi almamis olsalar ayakta duracak mecalleri kalmaz, maas ödeyemezler, yatirim yapamazlar, o derece ciddi manada sikintiya girerler. Bütün bunlari aldiklari içindir ki bu kadar rahat saga sola parayi dagitiyorlar. Bu dediginiz isim demek ki ne maliyeyi biliyor ne vergi denilen olayi biliyor ne de belediyelerin hangi kaynaklardan nasil gelir elde ettigini biliyor. Bunlarin hiçbirini bilmiyor. Önce bunu ögrensin. CHP’li belediyelerde hizmetlerin ne kadar aksadigini, ne kadar eksik oldugunu herkes görüyor.” Sinir ötesi tezkere Gazeteci Halime Kökçe’nin “TBMM’de TSK’nin terörle mücadele için sinir ötesine operasyon yapmasina izin veren tezkere geçti. Ama CHP grup karari olarak ‘hayir’ oyu verdi tezkereye. Daha öncesinde de HDP es baskanlarinin tezkereyle ilgili ‘hayir’ oyu verilmesi çagrisi vardi CHP’ye. Bir anlamda HDP’nin çagrisina olumlu yanit vermis oldular. ‘CHP yerli, milli degil’ diyoruz ama bu çok sembolik oldu açikçasi. Hakikaten CHP’li seçmeni bile sasirtacak denli bir durum. Çünkü halihazirda Türkiye sinirin ötesinden terör tehdidiyle muhatap. Sizin degerlendirmenizi merak ediyoruz” seklindeki sorusu üzerine Cumhurbaskani Erdogan, “Bunlardan farkli bir sey beklenir mi ki CHP ve HDP’nin verecekleri oy zaten belliydi. Bunlar cibilliyetlerinin geregini yaptilar. Orada sadece IP farkli bir karar ortaya koymus oldu ama HDP ile CHP orada, zillet ittifaki olarak cibilliyetlerinin geregini yaptilar. Biz terörle mücadeleyi onlarin destegini alarak degil, onlarin desteginin tamamen disinda zaten sürdürüyoruz. Bundan sonra da yine ayni kararlilikla terörle mücadelemizi sürdürecegiz. Hiç endiseniz olmasin, terörle mücadelede millet bizimle beraber. Ordumuz, jandarmamiz, bu noktada bizlerle beraber. Biz terörle mücadelemizi kararli bir sekilde de Gabar’da, Cudi’de, Tendürek’te, Bestler-Dereler’de, sinir ötesinde, sinir berisinde her yerde sürdürüyoruz” diye konustu.