2022 Bütçe Görüsmeleri

Cumhurbaskani Yardimcisi Fuat Oktay, 10 büyükelçinin açiklamasina iliskin, ’Niyetimiz elbette kriz çikarmak degil, ülkemizin egemenlik hakkina yöneltilen bu saygisizliga gerekli cevabi vermekti. Tutumumuzu net bir sekilde ortaya koyduk ve yanlisi

Siyaset 27.10.2021 08:10:00 0
2022 Bütçe Görüsmeleri
Oktay, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda 2022 Merkezi Yönetim Bütçe ve 2020 Kesin Hesap Kanun Teklifi üzerine milletvekillerinin sorularini cevapladi. Oktay söyle konustu: “Bu ülkenin esnafini, KOBI’sini, girisimcisini, Start-up sahiplerini, e-tüccarini, çiftçisini, besicisini, zanaatkârini, tasarimcisini pek çok tesvik programiyla destekleyen; bizleriz. Ögrencimizin yurdunu da en iyi sartlarda biz yaptik ve yapiyoruz; ögrencilerimizin kredisini, bursunu da olabilecek en yüksek seviyede biz veriyoruz. Çalisanimizin yanindayiz; engelli vatandasimizin ve korunmaya muhtaç çocuklarimizin yaninda da biz variz. Dogal afetlerde en hizli sekilde vatandasimizin imdadina kosan da biziz, afet sonrasi yaralari en hizli sekilde sararak sehirlerimizi yeniden ihya eden de biziz. AK Parti hükümetlerinin bugüne kadar ne badireler atlattigini, hangi zorluklara gögüs gerdigini; her seye ragmen büyük ve güçlü Türkiye hedefinden sasmadigini aslinda hepiniz biliyorsunuz.” Para ve maliye politikalarina deginen Oktay, “ Para ve maliye politikalarimiz birbiriyle koordineli olarak üst politika dokümanlarinda belirlenmekte ve yayimlanmaktadir. Orta Vadeli Program (OVP) salginin etkisiyle yükselen kamu açiklarinin tedrici olarak azaltilmasi ve mali disiplinin sürdürülmesi program döneminde izlenecek maliye politikasinin temel amaci olacagi dile getirilmistir. Ayrica, stratejik ölçütler çerçevesinde yürütülen borçlanma politikasi kapsaminda borçlanma agirlikli olarak TL cinsinden yapilacagi dile getirilmis, yurt içi döviz ve altin cinsi borçlanmalarin ise piyasa kosullari çerçevesinde kademeli olarak azaltilmasi borçlanma politikasinin temel stratejik hedeflerinden birisi olacagi vurgulanmistir. Kazanimlarimizin dayanagi; maliye politikamizi güçlü bir biçimde kullaniyor olmamiz ve bütçe disiplinimizdir” seklinde konustu. Oktay, bütçe disiplini konusundaki muhalefet milletvekillerinin elestirilerine, “Son iki yilda tüm dünyada bütçe açiklari artmistir. Bütçe açiginin milli gelire orani; ABD’de yüzde 5,7’den yüzde 10,8’e, Avro Bölgesi’nde yüzde 0,6’dan yüzde 7,7’ye, Almanya’da yüzde 1,5 fazladan yüzde 7,7 açiga, Fransa’da yüzde 3,1’den yüzde 8,9’a, Çin’de yüzde 6,3’ten yüzde 7,5’e, Hindistan’da yüzde 7,4’ten yüzde 12,8’e yükselmistir. Ülkemizde ise salginin agir sartlarina ve hükümetimizin açikladigi pek çok destege ragmen bütçe açigini 2020 yilinda yüzde 3,5 seviyesinde gerçeklestirdik. 2021 yili bütçe açigi ise Meclisimizden yüzde 4,3 olarak geçmisken, bir taraftan salgindan etkilenen kesimler basta olmak üzere sosyal ve iktisadi destek ihtiyaci olan tüm kesimlerin gereksinimlerini tamamen karsilayacak sekilde harcama politikalarimizi sürdürürken, diger taraftan sene basinda aldigimiz tasarruf tedbirleriyle yüzde 3,5’lik bir açik seviyesini hedefleyerek bütçemizi etkin bir biçimde yönettik. Sene sonuna yaklastigimiz su günlerde bu hedefi tutturuyoruz” diye konustu. Merkez Bankasi’nin politika faiz indirimine iliskin olarak Oktay, “ Para politikasi kararlari, Para Politikasi Kurulu üyeleri tarafindan alinmaktadir. Bu sebeple tartismalarin Merkez Bankasinin bagimsizligini zedeleyecek bir zemine çekilmemesi gerektigini düsünüyorum. Ayrica politika faizi ve enflasyon denklemine sadece dar tek bir çerçeveden bakamayiz. Salginin etkileriyle enflasyonun tüm dünyada bir yükselis trendinde oldugunu görüyoruz. Ancak enflasyonun artiyor olmasi Merkez Bankalarinin illa ki enflasyon üzerinde bir politika faizi uygulamasi anlamina gelmiyor. Örnegin gelismis çogunda, hemen hemen hepsinde politika faizleri enflasyonun oldukça altindadir. ABD’de yüzde 5,4 enflasyon varken politika faizinin yüzde 0,25 oldugunu görüyoruz. Bu örnege Kanada, Almanya, Fransa, Italya, Ingiltere ve Japonya gibi birçok ülkeyi dahil edebiliriz. Gelismekte olan ülkeler açisindan da benzer bir durum söz konusu. Örnegin Brezilya’da yüzde 10,25 enflasyona karsilik faizin yüzde 6,25, Meksika’da ise enflasyon yüzde 6 iken faizin yüzde 4,75 oldugunu görüyoruz” ifadelerini kullandi. Oktay sunlari kaydetti: “Kur hareketleri konusuna deginecek olursak; Dolarin ABD’nin tahvil alimlarini yakin zamanda azaltmaya baslayacaginin netlesmesiyle ve faiz artirim karari ile birlikte diger ülke para birimleri karsisinda degerlendigi bir dönemde bulunmaktayiz. Dolar endeksi Mayis ayindan bugüne bir yükselis trendi içindedir. Avro/Dolar paritesi de 1,16 seviyelerindedir. Bu durumdan pek çok ülke gibi bizim de etkilendigimiz bir gerçektir. Türkiye ilimli bir borçluluk seviyesi, düsük bir bütçe açigi ve genis gamda üretim kapasitesiyle güçlü bir ekonomiye sahiptir. Bankalarimizin sermaye yeterlilik rasyolari da oldukça kuvvetlidir. Ihracatimiz Ocak-Eylül döneminde geçen seneye kiyasla yüzde 36 artis sergilemistir. Buna bagli olarak cari açigimizda önemli iyilesmeler görülmektedir. Türkiye yillar sonra görece düsük cari açikla büyüyebilme kapasitesine erismeye yakindir. Cari açigimizdaki iyilesmeyle birlikte kur saldirilarina karsi ekonomimizi daha dirençli hale getirmekte ve bu saldirilari püskürtme kabiliyet ve kapasitemizi artirma kararliligindayiz.” Oktay, Türkiye’nin büyümesine iliskin olarak, “Büyümenin kalitesine isaret eden önemli göstergeler makine-teçhizat yatirimlari ve ihracat bazli büyümelerin olup olmadigidir. Makine-teçhizat yatirimlari 2019 yili son çeyreginden bu yana 7 çeyrektir büyüme kaydetmektedir. 2021 yilinin ilk yarisinda da makine-teçhizat yatirimlari yillik bazda yüzde 32,9 büyümüs, GSYH büyümesine 3,4 puan katki vermistir. Güçlü iç talebin yani sira bu dönemde net dis talebin büyümeye katkisi da 3,9 puan olarak gerçeklesmistir” ifadelerini kullandi. Oktay Türkiye’de devam eden dava süreciyle ilgili on büyükelçinin ortak açiklamasina deginerek, ortak açiklamanin toplumun her kesiminde infial olusturdugunu ifade etti. Oktay, “Bagimsiz ve tarafsiz Türk yargisina baski yapmaya niyetlenen bu hadsiz girisime karsi basta Sayin Cumhurbaskanimiz olmak üzere her düzeyde tepki gösterdik. Niyetimiz elbette kriz çikarmak degil, ülkemizin egemenlik hakkina yöneltilen bu saygisizliga gerekli cevabi vermekti. Tutumumuzu net bir sekilde ortaya koyduk ve yanlisi ortadan kaldirmayi hedefledik. Türkiye Cumhuriyeti, bagimsiz ve egemen bir devlettir. Yargi yetkisini de bu bagimsizlik ve egemenliginin gerektirdigi sekilde bagimsiz ve tarafsiz mahkemeleri eliyle kullanir. Devletin yargi yetkisini zaafa ugratacak hiçbir girisim kabul edilemez. Türkiye Cumhuriyeti yasalarina göre Türk mahkemelerinde yargilanan tüm saniklarla ilgili kararlari tereddütsüz Türk mahkemesi verecektir. Disaridan, baska yerlerden sonuç umanlar hüsrana ugramaya mahkumdur. Bu vesileyle uluslararasi hukukun bir geregini tekrar hatirlatmakta da fayda görüyorum. Diplomatlar bulunduklari ülkenin yasalarina ve yargisal süreçlerine saygi göstermek zorundadir. Diplomatik bagisikliklar bulunulan ülkenin bagimsizlik ve egemenlik haklarina karsi kullanilamaz. Mahkemelerimizde görülmekte olan davalara hangi saikle olursa olsun disaridan hiçbir müdahale kabul edilemez. Müdahale olursa da uluslararasi hukukun ülkemize tanidigi haklar çerçevesinde karsiligini bulur. Büyükelçilikler de bu diplomatik teamüllere uymayan yanlisi düzeltmek için daha sonra bir açiklama yaparak, Diplomatik Iliskiler hakkindaki Viyana Sözlesmesinin 41. maddesine riayet etmeyi teyit ettiler. Diger bir deyisle, niyetlerinin iç islerine ve yargiya müdahale olmadigini ortaya koydular” dedi. Oktay, Türkiye’nin maruz kaldigi dogal afetlerle ilgili bölgeler için ayni ve nakdi yardimlarin hizli bir sekilde sonuçlandirildigini belirterek, “Meydana gelen sellerde devletimizin tüm imkânlari seferber edilerek afet bölgelerine toplam 2,5 milyar liradan fazla kaynak aktarilmis durumdadir. Su ana kadar Kastamonu, Sinop ve Bartin’da afetten etkilenen vatandaslarimiza toplam; 306 milyon 65 bin 349 lira nakdi yardim yapilmistir, buna kira yardimi, isyeri hasarlarinin yüzde 70’inin karsilanmasi ve araç yardimlari dâhildir. Kastamonu’da bin 50 konut ve 40 köy evi, Sinop’ta 80 konut ve 110 köy evi ve Bartin'da 20 köy evi olmak üzere toplam bin 130 konut ve 170 köy evi yapiyoruz. Bunlardan 615 konut ve 110 köy evinin ihalesi yapilarak insaatlarina baslandi. Adana, Mersin, Antalya, Mugla, Isparta, Burdur ve Denizli illerimiz ise orman yanginlarindan etkilenmis; yanginlar kisa sürede kontrol altina alinmis ve bölgede hasar tespit çalismalari hizlica tamamlanmistir. Bu illerimize su ana kadar yaklasik 37 milyon lira Afet ve Acil Durum Faaliyetleri Ödenegi gönderilmistir. 28 Temmuz-13 Agustos 2021 tarihleri arasinda toplam 54 ilde 313 adet orman yanginina 18 su atar uçak, 9 IHA, 66 helikopter, 850 arazöz ve su tankeri, 430 is makinasi ve 5250 personel ile hizli ve etkin müdahale edilerek yanginlar kisa sürede kontrol altina alinmistir” diye konustu.