Tarih: 21.10.2021 13:49
Dünya Genelinde Akciger Kanserinden Sonra En Çok Ölüm Meme Kanserinde Yasaniyor
Farki sebeplerden ötürü yaklasik 685 bin kadinin meme kanseri sebebiyle hayatini kaybettigini açiklayan Çakmak, 'OECD verileri bize söylüyor ki meme kanserinde özellikle verilerin orta ve düsük gelirli seviyeli ülkelerde oldugu. Yani büyük bir bölümü kayiplarin yaklasik üçte ikisini orta ve düsük gelir sahibi olan ülkelerde oldugunu biliyoruz. Bu neden böyle çünkü bu gibi ülkelerde ne yazik ki çok daha ilerlemis evrede ortaya çikiyor' diye konustu.
Bursa ONKODAY Dernegi ile Bati Karadeniz Meme Hastaliklari Dernegi tarafindan Prof. Dr. Güldeniz Karadeniz Çakmak baskanliginda ‘ Meme Kanseri Farkindalik’ etkinligi düzenlendi. Etkinlikte Bashekim Doç. Dr. Özcan Piskin'in yani sira Fiziksel Tip ve Rehabilitasyon Anabilim Dali'ndan Prof. Dr. Selda Sarikaya, Anesteziyoloji ve Reanimasyon Dali’ndan Rahsan Dr. Ögretim Üyesi Dilek Okyay, Genel Cerrahi Anabilim Dali’ndan Prof. Dr. Güldeniz Karadeniz Çakmak, Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dali’ndan Prof. Dr. Hakan Bakkal, Patoloji Anabilim Dali’ndan Prof. Dr. Burak Bahadir, Radyoloji Anabilim Dali Baskani Prof. Dr. Banu Alicioglu katildi.
Toplantinin açilis konusmasini yapan Bashekim Özcan Piskin, meme kanserine karsi farkindalik olusturmak toplanti düzenlediklerini belirterek farkli bölümlerin bir araya gelerek meme kanserinin tedavisine yönelik çalismalar yaptigini ifade etti. Piskin, 'Türkiye’nin bir çok merkezinde meme kanserine karsi bir farkindalik olusturmak için bir çok toplanti yapiliyor. Bu gün biz tip fakültesi hastanesinde meme kanserini tedavi eden bütün disiplinlerle beraber bir farkindalik toplantisi düzenledik. Bir çok bölümün dahil oldugu bir organizasyon. Meme kanseri tedavi asamasi. Bütün paydaslar birlikte çalistigi zaman basari geliyor. Kendi adima bütün hocalarima tesekkür ediyorum. Güldeniz hocama meme kanseri ile ilgili sadece sehrimize degil bütün ülkeye hitap ettigi için. Sehrimiz adina hastanemiz adina meme kanseri tedavi merkezinin Avrupa’dan da sertifikalandirilmasi bizi ayrica gururlandiriyor. Bu konuda emekleri için bütün hocalarima tesekkür ederim' ifadelerine yer verdi.
'Dünya genelinde saglanan standartlari saglamayi hedefledik'
Genel Cerrahi Anabilim Dali’ndan Prof. Dr. Güldeniz Karadeniz Çakmak, dünya genelinde saglanan standartlari saglamayi hedeflediklerini ve standartlara da ulastiklarini söyledi. Çakmak, ' Meme kanseri dünya genelinde artik biliyoruz ki kadinlarda en sik görülen kanser türü. Hepimiz zaten biliyoruz. Geçtigimiz yila kadar mortalite açisindan degerlendirildiginde genel anlamda akciger kanserinden sonra ölümcüllük açisindan ikinci sirada yer aliyordu. Bazi ülkelerde hala belki ikinci sirada olmasina ve haber dünya genelinde artik ölümcüllük açisindan da birinci sirada yer aldigini biliyoruz. Dünya Saglik Örgütü verileri göz önünde bulundurulursa. 2020 yili itibariyla dünyada 2 milyon 300 bin kadina yeni meme kanseri tanisi kondu. Ve ne yazik ki farkli sebeplerden ötürü yaklasik 685 bin kadini meme kanseri sebebiyle dünyamiz kaybetti. Bu oranlar su anda 5 yil içerisinde meme kanseri tanisi konmus yaklasik 7 milyon 800 bin kadin dünyada yasamaya devam ediyor. Amacimiz bu oranin çok daha artirilmasi. Simdi OECD verileri bize söylüyor ki meme kanserinde özellikle verilerin orta ve düsük gelirli seviyeli ülkelerde oldugu. Yani büyük bir bölümü kayiplarin yaklasik üçte ikisini orta ve düsük gelir sahibi olan ülkelerde oldugunu biliyoruz. Bu neden böyle çünkü bu gibi ülkelerde ne yazik ki çok daha ilerlemis evrede ortaya çikiyor. Kadinlarin tanilari ve tedavilerinde gereken standartlar saglanamiyor. Buna bagli olarak da hastalarimizi ne yazik ki kaybedebiliyoruz bu noktada meme kanseri ile savasta hepinizin yapabilecegi ile elimizde olan en önemli silahimiz erken taniyi saglayabilmek. Erken taniyi saglayabilmenin en önemli yolu kadinlarin meme kanserinin problemin büyüklügünün farkinda olmalari. Iste bu çalismalarimizin hepsinin altinda amaç olarak aslinda bu yatiyor. Kadinlar farkinda olursa bilinçlenirse kontrolleri düzgün yaptirirlarsa biz bu hastaligi artik hekimler olarak tedavi edebiliyoruz. Bu noktada özellikle tani anina ana kadar kadinlarin yapmasi gereken bazi seyler var neler var kadinlar 25 yasindan itibaren kendi memelerini muayene etmeliler. 40 yasindan itibaren mutlaka doktor muayenesi ve yilda bir monografik tarama programlarina dahil olmalari gerekiyor ki bu hastalik erken teshis edilebilsin. O noktada tani basamaginda erken taninin saglanabilmesi adina Radyoloji bölümümüz Radyoloji hocalarimiz bize yol gösteriyor. Açikçasi o noktada sikintili her vaka da bize her zaman için her vakamizda destegini saglayan Banu hocamiz da çok tesekkür etmek istiyorum' diye konustu.
'Türkiye'de yaklasik 25 bin kadina meme kanseri tanisi konuldu'
Saglik Bakanligi verilerine göre geçen yil Türkiye'de 25 bin kadina meme kanseri tanisi konuldugunu aktaran Güldeniz Karadeniz Çakmak, 'Türkiye verileri yine Dünya saglik örgütünün 2020 yilinda yansiyan verileri dogrultusunda Saglik Bakanligimizin verileri göz önünde bulundurulacak olursa geçtigimiz yil içerisinde Türkiye'de yaklasik 25 bin kadina meme kanseri tanisi kondugunu biliyoruz. Vefatlarda tabii Covid-19 dönemi oldugu için açikçasi bu vefatlarla ilgili kayiplar ve sayilarda bazi degisiklikler söz konusu olabiliyor. Vefat sayisi da bine yakin bizim hastanemizde basvuran ve tani alan hastalarin genel anlamda yeni tani sayisi 300 yakindir. Ama toplamda tedavi gören hasta sayisi binin üzerindedir. Sayilar yalan söylemiyor. Zonguldak üzerinde yansittigini da sunu söylemeniz gerekiyor Biz Zonguldak'ta popülasyona göre meme kanseri sikliginin daha fazla oldugu gibi bir bu rakama bakarsak sonuç çikabiliyor. Ama olay o degil de esasen. Biz hastaneniz kapasitesi ve yetkinlikleri sebebiyle sadece Zonguldak ilinden degil çevredeki Bati Karadeniz ve Dogu Karadeniz'in bati tarafindan da hastalari kabul ediyoruz. Dolayisiyla da bizim hizmet verdigimiz hastalarimiz sadece Zonguldak yöresine ait degil. O yüzden normal Zonguldak popülasyonunda sahip çok daha fazla meme kanseri hastamiz var ve çok daha fazla meme kanseri hastasina takip ve tedavisinde rol almak konumunda kaliyoruz yani ne yazik ki size Zonguldak'ta meme kanseri orani Türkiye ya da dünya geneline göre daha azdir ya da daha fazla diyemiyorum. Çok genis bir aga hizmet ediyoruz. Hastanemizin kapasitesi ve yetkinlikleri sebebiyle. Ama meme kanseri Türkiye genelinde geçtigimiz 2000’li yillarin basindan 1980’ler itibariyle göz önünde bulundurursak hem Türkiye hem de dünya genelinde artis gösteriyor. Yillik 10 binli rakamlari gördügümüzde bu rakam artik 25 binli rakamlarda. 2030’lu yillarda 35 binli rakamlara çikacagi öngörülüyor. Amacimiz tani koydugumuz hastalari mümkün olan erken dönemde yakalanmasi' seklinde sözlerine devam etti.
Dogu ve Güneydogu'da tani açisindan istenilen noktaya gelinemedi
Kaliplarin 3'te 2'sinin az gelismis ve gelismemis ülkelerde oldugunu aktaran Güldeniz Karadeniz Çakmak, 'Bütün dünyada programlarin artmasiyla birlikte farkindaligin artmasi ile birlikte çok daha fazla sayida Biz meme kanseri tanisi tespit ediyoruz onu amacimiz bu tanik oldugumuz hastalarin tarama programlarinin hepsinin amaci bu mümkün olan en erken dönemde yakalanmasi. Çünkü hastalik ilerlediginde hem tedavi sansi çok zorlasiyor. Hem daha genis tedaviler yapip hastalarin hayat kalitesini çok degistirmemiz ve bozmamiz gerekiyor. Hem de ne yazik ki uzun dönemde kanserden kaybettigimiz hasta sayilari çok artiyor. Bakin gelismemis ülkelerde ki meme kanseri tanisi alan kadinlarda 685 bin Dünya Saglik Örgütünün yillik meme kanseri nedenli kayiplarinin 3'te 2'si az gelismis ve gelismemis ülkelerde oluyor. Yani gelismis ülkelerde bu kadinlarin çok büyük bir kismi açikçasi tedavi edilebilir noktaya geldi. Bizim ülkemizdeki tarama programlari kadinlarin özellikle farkindaligin artmasi nedeniyle artik bizim ülkemizde de çok yüz güldürücü sonuçlar ortaya çikmaya basladi. Mortalite ve ölüm oranlarimiz çok azalmaya basladi. Hala ne yazik ki ulasamadigimiz noktalar var bölge bölge, il il bu degisebiliyor biz kendi hasta portföyümüzde çikardigimizda hem tanilarimizi hem de mortalitemizin Türkiye'nin çok altinda oldugunu tespit ettik. Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi olarak çünkü tüm Türkiye'nin analizlerini yapma imkanimiz oldu. Diger sehirlerden de sonuçlari elde ederek yaptigimiz çalismaydi bu. Ama özellikle Dogu ve Güneydogu bölgelerinde bu oranlar biraz daha hem tani açisindan az daha hala istenilen noktaya gelmemis durumda hem de ne yazik ki daha ileri evrede tümörlerle karsi karsiya kalabiliyoruz. O yüzden özellikle basin ülkenin en uç noktasina kadar sesini duyurabiliyor' diye konustu.
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —