DEVA Partisi Genel Baskani Ali Babacan, Sakarya’da partisinin 1. Olagan Akyazi Ilçe Kongresi’nde konustu. Konusmasina demokratlik vurgusu yaparak baslayan Babacan’in gündeminde ayrica asilama süreci vardi. Agustos’ta pekistirme asilarina baslanmasi gerektigini söyleyen Babacan su ifadeleri kullandi:
‘Ülkemizin yarinlari için mutabakata varanlarin partisiyiz’
“Biz her zaman farkliliklarimizla birlikte birbirimize saygi içerisinde ortak bir ülke, ortak bir toplum, ortak bir yasami savunacagiz. Biz birarada güçlüyüz. Farkliliklar içinde birbirimize saygi göstererek, birlik ve beraberlik içinde yol yürümeyi önce kendi partimiz içinde yasayacagiz; ardindan bunu tüm Türkiye’ye yasatacagiz. Geçmiste farkli siyasi tercihleri desteklemis, farkli ideolojileri benimsemis arkadaslarimiz, bugün DEVA çatisi altinda toplandi, toplaniyor. Geçmis üzerinde anlasmamiz her zaman kolay olmuyor. Bu bütün toplumlar için geçerlidir. Biz, ülkemizin yarinlari için mutabakata varanlarin partisiyiz. Ayni Türkiye vizyonuna sahip, ayni Türkiye hayali ve hedefi etrafinda kenetlenenlerin partisiyiz.”
‘Geçmisin acilarindan ders alacagiz, yarinlari insa edecegiz’
“Geçmiste bu topraklarda nice acilar yasandi. Nice göz yaslari döküldü. Kuskusuz bu topraklarda yasanan acilardan, dökülen gözyaslarindan mutlaka ders alacagiz. Ancak siyasetçilerin asli görevi ülkenin yarinlarini insa etmektir. Birbirimizi dinleyecegiz, iliskilerimizde özenli hareket edecegiz. Demokrat bir durus, farkli düsüncelere saygi demektir. Digerini anlama gayretidir. Demokrat olmak, ayni zamanda saygi, müsamaha, katlanmak, digerkamlik demektir.”
‘Asida bile araya araci sokmanin pesinde oldularsa yatacak yerleri yok’
“BionTech asisi daha yeni gelmeye basladi. 6 aydir niye temin etmediniz? Dedikodu, söylenti var: “Çin asisinda araci vardi, onun için hizli yürüdü. Bu firma ise araci kabul etmedigi, ‘Dogrudan devletle çalisirim’ dedigi ve araci sokamadiklari için bu anlasmayi yapmadilar.” Aylarca can kaybi verdik. Hükûmetin açiklamasi lazim. Yanlissa ‘Böyle bir sey olmadi’ demeliler. Dogruysa bunlarin yatacak yeri yok. Her alanda oraya ortak sok, oraya araci sok anladik ama bu can ya.”
‘Pekistirme asilari mutlaka RNA asilarindan olmali’
“Agustos ayi pandemiyle mücadelede çok kritik bir tarih. Risk altindaki 65 yas üstü vatandaslarimiz ile saglik çalisanlarimiza mutlaka 3. doz rapel (pekistirme asisi) yapilmalidir. Bu pekistirme asilari da mutlaka RNA asilarindan olmalidir. Mesela, gurur kaynagimiz olan, kendi insanimiz iki bilim insaninin Almanya’da ürettigi cinsten asilar. Bu pekistirme asilarina neden en geç agustos ayinda baslanmali? Çünkü 2. doz asinin ardindan 6 ay dolmus olacak. Asinin etkinligi azalacak. Agustos ayinda risk altindaki vatandaslarimiz ve saglik çalisanlarimiz öncelikli olmak üzere mutlaka pekistirme asilamasina baslanmalidir.”
‘Cumhurbaskani kendine hak gördügünü milletten esirgememeli’
“Sayin Erdogan katildigi bir televizyon programinda ‘3. doz asimi da oldum’ dedi. Üstelik o dönemde daha halkimizin çogu birinci doza ulasamiyordu. Ülkenin cumhurbaskani, kendine hak gördügünü, bu milletten esirgememeli. Bu millete hizmet demek öncelikle asi saglamak demek. Bir numarali konu bu.”
‘Kapali mekanlara giriste asi zorunlulugu düsünülmeli’
“Bu dönemde salginin yayilmasinda yeniden bir artis görmeyi hiçbirimiz arzu etmeyiz. Kapali mekanlara giriste ilave bir tedbir olarak asi zorunlulugunun düsünülmesi gerektigini ortaya koymak istiyoruz. Bu iste rehavet olmaz. Özgürce, serbestçe hareket edebilmeliyiz. Bu esnada gereken tedbirlerin alindigindan da emin olmaliyiz. Böylece toplum olarak kendimizi güvende hissetmeliyiz.”
‘Rusya’dan girislerde karantinanin kaldirilmasi rehavet karari’
“Bizler serbestçe hareket ederken, özellikle uluslararasi bazi gelis-gidislere de dikkat etmek gerekiyor. Bu virüsün delta diye bir varyanti var. Bu varyantin kaynagi Hindistan. Bu varyantin en çok yayildigi ülkelerden birisi ise Rusya. Hükûmet, Rusya’dan girisleri serbestlestirip karantina uygulamasini kaldirdi. Her gün bir baska genelge çikiyor. Isi ciddiye alarak degil, bilime dayanarak degil, anlik kararlarla yönetiyorlar. Çocuk oyuncagina çevirdiler. Salgini kontrol etme yolunda ilerlerken, turizm gelirlerini önceleyen karari rehavet çerçevesinde alinmis bir karar olarak degerlendiriyoruz.
‘Esnaftan tedbir bekleyip devleti tedbirsiz yönetmek kabul edilemez’
“Ekonomiyle ilgili, turizmle ilgili konularda aceleci davrandilar. Pandemiden önce ülkenin kaynaklarini tükettiler. Ekonomide tedbirli olmak gerekir. Isler iyiyken, ekonomi hizli büyürken, gelirleriniz varken kötü günler için birikim yaparsiniz. Devlet böyle yönetilir. Hatta ticaretle ilgili mevzuatimizda ‘müdebbir tüccar’ kavrami vardir. Bakkal dükkâni, manav açan vatandastan müdebbir olmasi beklenir. Esnaftan, küçük isletmeden tedbirli olmasini bekleyin ama koskoca devleti tedbirsiz yönetin. Böyle bir sey kabul edilebilir mi?”