Nükleerin, küresel enerji sisteminin ve enerji yogun endüstrilerin karbondan arindirilmasinda diger sürdürülebilir düsük karbonlu veya sifir karbon teknolojilerinin kullanilmasinin yaninda daha genis bir yelpazenin parçasi olarak görülebilecegi belirtildi.
Iklim degisikliginin etkilerini hafifletmeye ve düsük karbonlu teknolojilerin yayilmasini hizlandirmaya yardimci olmak için UNECE tarafindan yayinlanan bir dizi enerji teknolojisi özetinden biri olan raporda, nükleer santrallerin kapatilmasi kararlarinin iklim degisikliginin azaltilmasina yönelik yürütülen çabalar için gerilemeyi temsil ettigi kaydedildi. Raporda ayrica mevcut nükleer santrallerin uzun vadeli isletiminin güvence altina alinmasinin önemine dikkat çekildi.
UNECE Genel Sekreteri Olga Algayerova, konuya iliskin yaptigi açiklamada, “ Nükleer enerji, bu teknolojiyi uygulamayi seçen ülkeler için karbon nötrlügü elde etmeye katkida bulunabilecek, dolayisiyla iklim degisikligini azaltmaya ve 2030 Sürdürülebilir Kalkinma Gündemine ulasmaya yardimci olabilecek önemli bir düsük karbonlu elektrik ve isi kaynagidir” dedi.
Zaman daraliyor
Düsük karbonlu bir enerji kaynagi olan nükleer enerji, iklim degisikligine yol açan CO2 emisyonunu önlemede büyük rol oyuyor. Son 50 yilda, yaklasik iki yillik toplam küresel enerji emisyonuna denk düsen 74Gt hacminde CO2 emisyonunu önleyen nükleer enerji, Paris Iklim Anlasmasi'nin amaçlarina ulasmada ne kadar önemli oldugunu ortaya koyuyor.
Günümüzde nükleer enerji, UNECE bölgesinde üretilen elektrigin yüzde 20’sini, düsük karbon üretiminin ise yüzde 43’ünü karsiliyor. UNECE bölgesindeki elektrik üretiminin yarisindan fazlasi halen fosil yakitlar tarafindan saglaniyor. Uzmanlar bu nedenle küresel çaptaki enerji sisteminin hizla dönüstürülmesi için zamanin daraldigina dikkat çekiyor.
Nükleer reaktörlerin kapatilma karari gözden geçirilmeli
Raporda, nükleer enerjinin, UNECE bölgesindeki 11 ülkede (Belçika, Bulgaristan, Çekya, Finlandiya, Fransa, Macaristan, Slovakya, Slovenya, Isveç, Isviçre ve Ukrayna) elektrik üretiminin yüzde 30'dan fazlasini saglayan enerji sisteminin aktif bir parçasi oldugu vurgulandi. Halihazirda 20 ülkenin nükleer santral islettigi, 15 ülkenin ise yapim veya gelistirme asamasinda olan yeni reaktörlere sahip oldugunun açiklandigi raporda, UNECE üyesi 7 ülkenin, ilk kez nükleer enerji programi gelistirme sürecinde bulundugu kaydedildi.
Kanada, Çekya, Finlandiya, Fransa, Macaristan, Polonya, Romanya, Slovakya, Slovenya, Rusya Federasyonu, Ukrayna, Birlesik Krallik ve Amerika Birlesik Devletleri gibi bazi ülkeler, nükleer enerjinin gelecekte ulusal emisyonlarini azaltmada önemli bir rol oynayacagini açikça dile getirdi. Buna karsilik Belçika 2025’te, Almanya ise 2023’te nükleer enerjiyi asamali olarak devre disi birakacagini duyurdu. Özet raporda, bölgede toplamda 292 reaktörün aktif çalistigi, 2000 yilindan bu yana siyasi, ekonomik veya teknik nedenlerle 70’in üzerinde reaktörün kapatildigi belirtildi. Çogunlukla bu reaktörlerin yerini iklim degisikligi ile mücadelede aksakliklara yol açacak olan kismi fosil yakitli enerji üretim sistemleri aldi.
UNICE uzmanlari, daha fazla nükleer santralin erken kapanmasinin önüne geçilmesi gerektigini dile getirdi. Uluslararasi Enerji Ajansi ve Uluslararasi Atom Enerjisi Ajansi’nin da bunu iklim degisikligine yönelik acil bir öncelik olarak gördügüne dikkat çekti.
Reaktör teknolojilerinin seçenekleri
Nükleer reaktör teknolojisinin, büyük gigawatt ölçekli reaktörler, küçük modüler reaktörler (Small Modular Reactors - SMR) ve mikro reaktörler olmak üzere üç siniftan olustugunun açiklandigi raporda, büyük reaktörlerin, günümüzde ticari olarak temin edilebilen oturmus teknolojiler oldugunun alti çizildi. Küçük modüler reaktörlerin, ticari dagitima hizla yaklasan tasarimlara sahip olup, Rusya'nin kuzey kiyilarinda bu yönde faaliyet gösteren bir tesisin, uzak mesafelerdeki insanlara isi ve elektrik tedarik ettigi ifade edildi. Bazi mikro reaktör tasarimlarinin, önümüzdeki 5 yil içerisinde, ABD ve Kanada gibi satici ülkelerde yer almasi bekleniyor.
Nükleer rekabetçi bir seçenek
Söz konusu teknoloji özetinde, nükleer enerjinin rekabetçi bir seçenek oldugu vurgulanarak, “ Nükleer enerji, elektrik üretimi açisindan dünyanin birçok yerinde maliyet endeksinde rekabetçi bir seçenek sunuyor. Düsük maliyetli finansman ve pazar yapisi sayesinde, büyük nükleer santraller için 5-10 milyar ABD dolari arasinda degisen yüksek miktarlardaki ön sermaye maliyetinin yükü azaltilabilir. Gelecegin küçük ölçekli ‘mikro reaktörleri’ ve küçük modüler reaktörlerin, degisken yenilenebilir enerji ile teknoloji etkilesimini finanse etmesi ve desteklemesi daha kolay olacak” ifadelerine yer verildi.
Nükleer enerjinin gelecegin karbondan arindirilmis enerji sistemlerinde diger düsük karbonlu enerji kaynaklariyla entegrasyonunu artirma potansiyeline sahip oldugu belirtilirken, nükleer gücü kullanan ülkelerin birlikte çalismalari ihtiyaci da vurgulandi.
Türkiye, Akkuyu ile ilk adimi atti
Su anda tüm dünyada 443 nükleer güç reaktörü düsük karbonlu elektrik üretmeye devam ediyor. Aralarinda Türkiye, Çin, Fransa, Japonya, Ingiltere ve Finlandiya’nin da bulundugu 19 ülkede ise 51 reaktör insa halinde bulunuyor.
Mersin’de insasi devam eden Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS) ise Türkiye’nin iklim degisikligi sorununu çözme yönünde attigi önemli bir adimi temsil ediyor. Uzmanlar, Türkiye’de bu yil görülen sel, kuraklik ve orman yanginlarinin gelecekte meydana gelecek iklim olaylarinin bir isareti olarak görülmesi gerektigini kaydediyor. Bu açidan ülkenin hem iklim hedefleri hem de sürdürülebilir kalkinma için nükleer enerjiye yönelmesinin bir seçenek degil, zorunluluk oldugunun, temiz enerjiye geçisin nükleersiz olamayacaginin alti çiziliyor.
Akkuyu NGS, modern Rus tasarimi 3+ nesil VVER 1200 teknolojisine sahip toplam 4 reaktörden olusacak. Yilda 35 milyar kilovatsaat elektrik üretecek santral, ülkenin enerji ihtiyacinin yüzde 10’unu karsilayacak. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanligi verilerine göre; Akkuyu NGS’nin tam kapasitede çalismasi durumunda Türkiye her yil 7 milyar metreküp dogalgaz ithalatindan da kurtulmus olacak. Toplam sera gazi saliniminin yüzde 86’sini hidrokarbon yakit kullaniminin olusturdugu ülkede Akkuyu ile yilda 35 milyon ton karbondioksit saliniminin da önüne geçilmis olacak.
Mersin HABERI