Içinde bulunduklari bölgede çesitli siyasi krizlerle, çesitli çalismalarla iç içe faaliyetleri yogun bir sekilde yürüttüklerini belirten Akar, 'Esas olan, hakki hukuka, ecdadimizdan aldigimiz mirasa uygun sekilde, hak, adalet, istikrar, baris için ve insanlarin rahati, huzuru ve güvenligi için gayretlerimizi gösteriyoruz. Bu esaslar çerçevesinde yaptigimiz mücadelede hakkimizi, hukukumuzu korumakla kararliligi herkesin bilmesini istiyoruz.' diye konustu.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ile mücadele edildigini vurgulayan Akar, 'Çok sükür aldigimiz siki ve kati tedbirlerle herhangi bir sekilde operasyon bölgelerimizde Kovid-19 ile ilgili bir hadise görülmedi.' bilgisini verdi.
Bakan Akar, ciddi sekilde yurt disi ziyaretlerin söz konusu oldugunu belirterek, sunlari söyledi:
'Silahli Kuvvetlerin savunma planinin yeni yapisiyla geçmiste olmadigi kadar bu konuda da dis temaslarini bizler Bakanlik olarak, Genelkurmay Baskanimiz, Kuvvet Komutanlarimiz da kendi muhataplariyla görüsmelerini sürdürüyoruz. Bu yil içinde bizim 104, toplamda 163 temasimiz oldu. Bu görüsmelerde, bütün bu çalismalarda Cumhurbaskanimizin talimatlari, bizim sahip oldugumuz ilkeler, yasalarimiz, hak ve menfaatlerimiz çerçevesinde hakkimizi hukukumuzu savunmaya gayret gösteriyoruz.'
Yurt disindaki temsilciliklerin ciddi sekilde arttigini belirten Akar, 83 ataselige ulastiklarini ifade etti.
Burada yogun bir temaslar hiyerarsisi oldugunu dile getiren Akar, 'Askeri egitim is birligi anlasmalari, çerçeve anlasmalari da sayisal olarak artmis durumda. Bugüne kadar yapilan askeri, diplomatik, tüm çalismalari Sayin Cumhurbaskanimizin önderligindeki yapilan girisimler, yüz yüze görüsmeler, toplantilar. Bunlarin hepsinin sonunda geldigimiz nokta artik erkesin bilmesi lazim, Türkiye Cumhuriyeti Devleti, uluslararasi ortamda gerçekten bir özne haline gelmistir. Dolayisiyla bütün degerlendirmeleri bu esas dahilinde yapmamiz lazim.' dedi.
'15 Temmuz sonrasi asil milletimiz, ordusuna sahip çikti'
15 Temmuz sonrasi asil Türk milletinin ordusuna sahip çiktigini vurgulayan Bakan Akar, söyle devam etti:
'Dolayisiyla o hain darbe girisiminin verdigi zarari, ziyani çok sükür, çok kisa sürede atlatma imkanina kavusabildik. Bu hainler gittikten sonra su anda içinde bulundugumuz ortamda Silahli Kuvvetlerimizin her geçen gün daha da kuvvetlendigini, sanli üniformanin gerçek sahipleri tarafindan giyilmesiyle gücümüzün, kuvvetimizin daha da arttigini görmek mümkün. 15 Temmuz'dan itibaren 93 bin 327 personel aldik. Bu personelin yüzde 70'i karada, denizde, havada, yurt içinde ve sinir ötesinde bütün operasyonlarda büyük bir kahramanlik ve fedakarlikla çalisan uzman ve sözlesmeli personelimizden ibaret. Bunlarin yaptiklari çalismalar gerçekten son derece saygideger ve dolayisiyla bizim gücümüz ve kuvvetimiz de herhangi bir sikinti yok.'
'Etki alanimiz, gerçekten son derece genisledi'
Hulusi Akar, Cumhurbaskanliginin 1 nolu kararnamesiyle Milli Savunma Bakanliginin statüsünün, Cumhurbaskanligi Hükümet Sistemi'ne bagli olarak degistirildigini animsatti.
Hiyerarsinin, Cumhurbaskani, Bakanlik, Genelkurmay Baskanligi ve Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanliklari seklinde siralandigini anlatan Akar, buna göre faaliyetleri yürüttüklerine isaret etti.
Bu hiyerarside tam emir komutanin söz konusu oldugunun bilgisini veren Akar, konusmasini söyle sürdürdü:
'Bütün sorumluluk dahil, bütün yetki de bu faaliyetlerimizi sürdürmek zorundayiz. Bununla alakali gerekli mevzuat çalismalari sürmekte. Bu duruma uymak için yillardan beri olmus birtakim aliskanliklar ve yapilanmalar var. Bunlarin düzenlenmesi gerekiyor. Esas olan hukuktur. Esas olan hukukun üstünlügü. Buradan hareketle faaliyetlerimizi planliyoruz, sürdürüyoruz.
2019'un Haziran ayinda yeni Asker Alma Kanunu çikti. Bu önemli bir asamaydi. 1927'den beri çesitli sekillerde degisiklik yapildigi için sistematigi bozulan bir yasaydi. Bu yeni yasayla birlikte bir bütün halinde Asker Alma Kanunu belirlendi. Daha sonra 2020'de yapilan düzenlemelerle personel, teskilat ve disiplin konularinda ilave bazi tedbirler alindi. 'Hukukun üstünlügü esas' diyerek bu çalismalarimizi sürdürüyoruz. Askeri alanda, askerlik anlaminda, askerlik teorisinde bir husus var. Etki alani var, ilgi alani var. Bizim su anda etki alanimiz gerçekten son derece genisledi. Fakat ilgi alanimiza geldigimizde artik bütün dünya demek yanlis olmayacak. Bütün dünyadaki gelismeleri, siyasi, askeri, teknolojik ne varsa bunlarin hepsini yakindan takip etmek durumundayiz. Takip ediyoruz. Dolayisiyla ülkemizin ve milletimizin hak ve menfaati için ne gerekliyse bunlari yapmanin çalismasi ve gayreti içindeyiz.'
Akar'dan Yunanistan'a 'görüsme' daveti
Dogu Akdeniz ve Ege'deki gelismelerin ardindan Yunanistan ile yasanan gerginlikle ilgili Türkiye'nin durusuna yönelik soru üzerine Akar, 'Daha önceki muhatap ve mevkidaslarimizla daha önceki dönemde Genelkurmay Baskani sonrasinda Savunma Bakani olarak yaptigimiz görüsmelerde belli bir noktada mutabakat sagladik. Herhangi bir tahdit olmaksizin kendi aramizda, uzmanlar arasinda bunlari görüselim diye. 15-20 kisilik bir heyet seçtik biz Atina'ya gönderdik. Teknik bir mesele konusalim, her seyi aklimizin arkasinda bir sey kalmasin, her seyi masaya koyalim açikça görüselim dedik. Fakat buradaki kural su: Bütün meseleler çözülmeden hiçbir mesele çözülmeyecek. Buna göre konusalim' ifadelerini kullandi.
Yunanistan tarafinin da bunu kabul etmesinin ardindan belirlenen heyetin Atina'ya gittigini belirten Akar, sunlari söyledi:
'Atina'da bir toplanti yaptilar. Daha sonra Yunan uzman heyeti Türkiye'ye geldi Ankara'da bir toplanti yaptik. Daha sonra biz Atina'ya tekrar bir daha gönderdik. Simdi dördüncü toplanti Ankara'da olacak. Bugün bir kez daha söylüyorum biz her durumda, her sartta bekliyoruz. Biz konusmaktan yanayiz. Biz hakliyiz, onun için güçlüyüz dolayisiyla biz konusmaktan korkmuyoruz. Gelin konusalim. Her sey açik. Diyaloga açigiz. Biz baris, huzur istiyoruz ama hakkimizi, hukukumuzu da istiyoruz. Çocuklarimizin, torunlarimizin gelecegi için de neyse o sorumlulugu da yerine getirmek istiyoruz. Dolayisiyla önümüzdeki günlerde Yunan mevkidaslarimiz karar verirlerse biz onlari burada agirlamaktan memnuniyet duyariz. Uzmanlar gelsinler, konusalim, görüselim.'
'Bos bir hayal'
Dogu Akdeniz'de bazi ülkeler tarafindan düzenlenen ortak tatbikatlara da deginen Akar, 'Tatbikatlarla, benzer girisimlerle Türkiye'nin, TSK'nin faaliyetlerini engellemek, degistirmek gibi seyleri düsünmek bos bir hayaldir. Bizim kurallarimiz var, prensiplerimiz var, hukuk var, hak var, hakkaniyet var. Bu çerçevede yapilmasi gereken neyse bunlari yaptik, yapmaya devam edecegiz' diye konustu.
Türkiye'nin kimsenin topraginda, denizinde, hak ve hukukunda gözünün olmadigini vurgulayan Akar, söyle konustu:
'Bunu binlerce defa tekrarladik, söylüyoruz. Kendi sinirlarimizda kalmak kaydiyla hakkimizi, hukukumuzu istiyoruz, diger taraftan da bir damla suyunu dahi vermeyiz, hakkimizi yedirmeyiz. Bunu anlayin. Muhataplarimizin, bunu anlamakta sikintisi var. Hiçbir sekilde akla sigmayan taleplerle, yorumlarla görüsmelerle, konusmalarla olayi tirmandiran kendileri. Bizim yaptigimiz sey son derece barisçil bir sekilde sismik arastirma yapiyoruz, olay bundan ibaret. Buna karsi askeri tatbikat yapilmasi, gemiler, uçaklarin getirilmesi nedir?'
'Bu yaklasim Yunan halkina da zarar veriyor'
Yunanli müttefiklerin 'Her sey benim' yaklasiminda oldugunu söyleyen Akar, sunlari kaydetti:
'Tek hakli kendileri. Peki bu 83 milyonluk Türkiye'nin hiç hakki yok mu? Bu kadar yanlis, tek yanli, bencil bir yaklasim kendilerine de Yunan halkina da zarar veriyor. Komsumuz, Yunan halkinin da huzura ihtiyaci var. Her seferinde olaylari tirmandirarak onlari da rahatsiz, huzursuz etmenin bir anlami yok. Kendileri de kaybediyor.'
<br class='k-br' />
Savunma ve güvenlik alaninda NATO ve BM gibi global bazda bazi görevlerin, sorumluluklarin bulunduguna isaret eden Akar, 'Bunlari da gerçekten son derece basarili bir sekilde herkes tarafindan dikkat edilecek sekilde üstün bir düzeyde arkadaslarimiz büyük bir kahramanlik ve fedakarlikla yerine getirmeye devam ediyorlar.' ifadesini kullandi.
Ayrica ileri teknoloji için yürütülen faaliyetler hakkinda da bilgi veren Akar, 'Bu ileri teknolojiyi ithal ederek degil onu yerli ve milli sekilde üretmek suretiyle silahimizi, aracimizi, gerecimizi, mühimmatimizi da yapar hale gelmenin büyük bir azmi ve gayreti içindeyiz. Bu konuda Sayin Cumhurbaskanimizin gayretleri malum. Iddia malum. Bunun gerçeklesmesi için çok ciddi bir çalisma içindeyiz. Bunun sonucunda varmak istedigimiz sey, ülkemizi ve milletimizin güvenligini saglayacak düzeyde etkin, caydirici, saygin bir ordunun olusmasi, vatanina milletine bagli personelden mütesekkil.' degerlendirmesinde bulundu.
