Tarih: 10.09.2021 10:37

Çarpici pandemi tespiti:Çocuklarda otizm spektrum bozuklugu çok artmaya basladi

Facebook Twitter Linked-in

Buz daginin görünen kismi yasli, kronik hastalarimiz gibi gözükse de buzdaginin görünmeyen kisminda çocuklarimiz var. Etkilerini yillar boyu görecegiz, pandemi çocuklari diye yillar sonra konusulacak. Ailelerin bu dönemde mutlaka destek almalarini öneriyorum' dedi. Pandemi döneminin en çok çocuklari etkiledigini belirten Çocuk Sagligi ve Hastaliklari Uzmani Dr. Pinar Karadeniz, “ Pandemi döneminde otizm spektrum bozukluklarinin sayisi çok fazla artmaya basladi. Buz daginin görünen kismi yasli, kronik hastalarimiz gibi gözükse de buzdaginin görünmeyen kisminda çocuklarimiz var. Etkilerini yillar boyu görecegiz, pandemi çocuklari diye yillar sonra konusulacak. Aileler bu dönemde çocuklarla nasil iletisim kuracaklarini bilemiyorlarsa mutlaka destek almalarini öneriyorum” dedi. Yetiskinlerin çocuk hastaliklari ve sagligina yönelik bilinçlendirilmesi amaciyla Kagithane Belediyesi, Liv Hospital ve Boston Childrens Hospital is birliginde 'Pediatrik Hastaliklarda Yenilikler Üzerine Aile Atölyeleri ve Uluslararasi Web Seminerleri” etkinligi düzenlendi. 7 Eylül'de baslayan seminerlerle ailelerin çocuk sagligi ve hastaliklari konularinda uzman hekimler tarafindan bilgilendirilmesi saglaniyor. Kagithaneli ebeveynlerin ilgiyle takip ettigi etkinliklerde Çocuk Sagligi ve Hastaliklari Uzmani Dr. Pinar Karadeniz de hem vatandaslari bilgilendirdi hem merak edilen sorulari yanitladi. “ Otizm spektrum bozukluklarinin sayisi çok fazla artmaya basladi” Pandemi döneminde çocuklarin yasadigi sikintilara iliskin konusan Çocuk Sagligi ve Hastaliklari Uzmani Dr. Pinar Karadeniz, “Pandemiden en çok etkilenen kesim çocuklar oldu, hem fiziksel hem ruhsal hem sosyal yönden. Okullarina gidemediler, fiziksel olarak ekran bagimliligi oldu. Hareket edemediler, omurga bozukluklari, obezite gibi sorunlar olusmaya basladi. Otizm spektrum bozukluklarinin sayisi çok fazla artmaya basladi. Çünkü evde kaldilar, yalnizlastilar bireysellestiler. Ekran maruziyetinin çok fazla olmasi bu hasta grubunu çok fazla etkiledi. Özel egitim gereksinimi olan çocuklarin bir kismi gidemedi. Çocuklarin rutin takipleri aksamis durumdaydi aslinda buz daginin görünen kismi sanki yasli kronik hastalarimiz gibi gözükse de buz daginin görünmeyen kisminda çocuklarimiz var. Biz bunun etkilerini yillar, yillar boyu görecegiz. Pandemi çocuklari diye yillar sonra konusulacak. Okul sadece egitim ögretim yeri degildir ayni zamanda çocugun sosyallestigi bir yerdir ve birey olmasi için gerekli olan bir kurumdur” diye konustu. “Asil soru, ebeveynler çocuklarini okula göndermeye hazir mi” Online egitim sürecinin ardindan yüz yüze egitime geçisin çocuklar ve ailelerine yansimasina iliskin degerlendirmelerde bulunan Dr. Karadeniz, “Maske kullanimina takarken, çikartirken dikkat edecegiz. Dogru kullanimini mutlaka çocuklarimiza anlatacagiz ve egitim, ögretimlerinin devam etmesini saglayacagiz. Psikolojik olarak çocuklar okula hazir, ebeveynler çocuklarini okula göndermeye hazir mi, asil soru bu. Çocuklar okula girmek için can atiyorlar. Eger aile kaygisini azaltabilirse çocuga bunun yansimasini biraz daha az yapabilirse, çocukla düzgün iletisim kurup pandemiyi düzgün bir sekilde anlatabilirse çocuklar okula gitmeye hazir. Çocuklar okulda sosyallige yönebilirler bu bir tehlike degildir. Bilinmez bir durum var; çocugum okula giderse hastalik kapar mi, bize bulastirir mi, agir geçirir mi bu bilinmezlikler insanda kaygi olusturur. Eger bu kaygilarimiz çok fazlaysa ve günlük fonksiyonlarimiza etki ediyorsa ailelerin bu konuda destek almasini öneriyorum. Çocuklarla nasil iletisim kuracaklarini bu dönemde bilemiyorlarsa mutlaka destek almalarini öneriyorum. Ana kurallari çocuklara iletirsek çocuk zaten bunlari uyguluyor” ifadelerini kullandi. “Hiçbir zaman ödül, ceza ve tehdidini ailelerin çocuklarina yapmalarini önermiyoruz” Karadeniz, ailelerin çocuklarini tehdit ederek, ödül ya da ceza yöntemiyle bir seyleri yaptirmaya çalismasinin dogru olmadigina vurgu yaparak sözlerini söyle sürdürdü: “Kendi patronlari, akranlari kendilerini tehdit ettikleri zaman nasil bir duyguya kapiliyorlar, onu bir düsünsünler ona göre çocuklara ayni sekilde davransinlar. O yüzden tehdit diye bir sey olmaz, ödül ceza diye bir sey bu dönemde bu olay için geçerli degildir. Hiçbir zaman ödül, ceza ve tehdidini ailelerin çocuklarina yapmalarini önermiyoruz”. Katilimcilarin çocuk ve gençlerin sagligi konularinda merak ettigi sorularin da yanitlandigi 24 farkli baslikta verilen seminerler bugünkü etkinliklerin ardindan sona erecek.


Orjinal Habere Git
— HABER SONU —