Yanginda bir tek sehidin emanetleri ve Türk bayragi yanmadi

Manisa'nin Kula ilçesinde 2017 yilinda cinnet getiren arkadasi tarafindan vurularak sehit edilen sehit jandarma Er Onur Sünnüoglu'nun futbol oynarken giydigi eldiven ve ayakkabilar, bir dönem formasini giydigi Pinargücü Spor Kulübü'ne ailesi tarafindan emanet edildi. 13 Temmuz sabahi saat 04.30 siralarinda Pinargücü Spor Kulübü binasinda meydana gelen yangin, itfaiye ekiplerinin müdahalesinin ardindan söndürüldü. Yanginda, konteyner yapi olan kulüp binasi yanarak kullanilamaz hale geldi. Çikan yanginda metalden yapilan kupalar bile erirken, bir dönem kulüpte forma giymis olan Sehit Jandarma Er Onur Sünnüoglu'nun ailesi tarafindan kulübe emanet edilen eldiven, ayakkabi ve fotografa hiçbir zarar gelmedi. Çikan yanginda duvarda asili olan Türk bayraginin yanmamasi da dikkat çekti. Sehidin eski futbol antrenörü yasadigi saskinligi anlatti Pinargücü Spor Kulübü'nde bir dönem kalecilik yapan Onur Sünnüoglu'nu çalistiran kulübün Altyapi Sorumlusu Yalçin Akdemir, sehidin emanetlerinin yanmamasina çok sevindiklerini, saskinlik yasadiklarini söyledi. Akdemir, 'Onur Sünnüoglu kardesimiz bizde kalecilik yapmisti. 2017 yilinda sehit oldu. Kendisi pozitif enerjisiyle güler yüzüyle Pinarbasi Mahallesi'nde çok sevilen bir kardesimizdi. Onu unutturmamak adina kulüp binamizda ona özel bir köse yapmistik. Ailesi de onun eldiven ve ayakkabilarini bize emanet etmisti. 13 Temmuz tarihinde burada çikan yanginda yanmayan hiçbir sey kalmamisti. Sadece sehidimizin emanetleri olan krampon, ayakkabi ve sehidimizin fotografinin yanmadigini gördük. Bu bize bir nebze moral oldu. Burayi yeniden tadilat ettirdigimizde sehidimiz için yeniden güzel bir köse yapacagiz' dedi. 'Metalden yapilan kupalar bile erimis haldeydi' Çikan yanginda metalden yapilan kupalarin bile eridigini ancak Türk bayragi ile sehidin emanetlerine zarar gelmedigini söyleyen Pinargücü Spor Kulübü Altyapi Sorumlusu Yalçin Akdemir, 'Burasi disaridan bakildiginda iki katli bir konteyner ama içeri girenler buranin adeta bir müze oldugunu görüyordu. Burada bizim tarihi fotograflarimiz ve yüze yakin kupamiz vardi. Yangindan sonra içeri girdigimizde içerisi harabe gibiydi. Burada yanmayan hiçbir sey kalmamisti. Metalden yapilan kupalar bile erimis haldeydi. Ama sehidimizin emanetleri ve fotograflari sapasaglam. Bizler inançli insanlariz. Sehitlerimizin ne kadar önemli bir yere sahip oldugunu burada da görebiliyoruz. Bunlarin hiçbiri tesadüf olamaz. Nasil bir sel, deprem oldugunda cami ayakta kaliyorsa sehitlerimizin de emanetleri zarar görmüyor. Bu ilahi bir takdirdir' sözlerine yer verdi.