Aileler HDP’yi sorumlu tutarak yüzyilda geçse çocuklarini almadan gitmeyeceklerini belirtirken, kararli direnis sayesinde simdiye kadar 32 aile çocuguna kavustu.
Çocuklari terör örgütü PKK tarafindan zorla daga kaçirildigi iddiasiyla HDP Diyarbakir il baskanligi binasi önünde 3 Eylül 2019'da ailelerin baslattigi oturma eylemi 3'üncü yilina girdi.
Diyarbakir'da oglunun HDP'liller tarafindan daga kaçirildigini iddia eden anne Hacire Akar, HDP Il Baskanligi binasinin girisinde oturma eylemi baslatmis, oglunun teslim edilmedigi sürece binanin girisinde oturacagini belirterek 22 Agustos 2019'da baslattigi eylemin ardindan kararli mücadele sayesinde 24 Agustos 2019'da evladina kavusmustu.
Hacire Akara'dan sonra 234 aile nöbete katildi
Hacire Akar gibi ayni acilari yasayan ailelerden bazilari, bu mücadeleyi örnek alarak 3 Eylül 2019'da HDP Il Baskanligi önünde oturma eylemi baslatti. Evlatlarini terörün pençesinden kurtarmak isteyen ve birçok kentten Diyarbakir'a gelen diger ailelerin de eyleme katilmasiyla sayi her geçen gün artarak 234'e ulasti.
Korona virüs kisitlamalarinda bile eyleme devam ettiler
Ilk günden itibaren evlatlarina kavusmak için kararli olan anne ve babalar, HDP il binasi önünden ayrilmadi. Aileler, yazin sicaginda, kisin sogugunda eylemlerine ara vermeden devam etti. Aileler, tüm dünyayi etkisi altina alan yeni tip korona virüs salgini döneminde de gerekli tedbirleri alip kisitlama döneminde kaldiklari otelde eylemlerini devam etti.
32 aile evladina kavustu, HDP kepenk kapatti
Ailelerin eylemiyle 32 aile terörün pençesinden kurtardiklari evlatlarina kavusmanin mutlulugunu yasadi. Anne ve babalarinin 'geri dön' çagrisina kayitsiz kalmayip örgütten kaçarak teslim olan çocuklari gören diger aileler, eylemlerinde daha kararli hale geldi. Her kavusma, annelere babalara sevinci ve hüznü birlikte yasatti. Aileler, terör örgütünden kaçip gelen her evlada, bir yandan kendi evladi gelmis gibi sevindi, diger yandan kendi çocuguna sarilmadiklari için de gözyasi döktü. Ailelerin acilariyla yüzlesmek istemeyen HDP'liler, çareyi bir süre kepenklerini kapatmakta bulurken, HDP, daha sonra il binasinda yaptigi faaliyetleri ilçe binalarinda sürdürdü.
Aileler tehditlere ragmen eylemini sürdürdü
Terör örgütü PKK ise aileleri eylemlerinden vazgeçirmek için her yolu denedi. Aileler, evlerine giderken veya çarsida dolasirken tehditlere maruz kalirken, örgütten kaçarak ailesine kavusanlar, ise baski ve silah zoruyla kendilerine metinler okutuldugunu dile getirdiler. Aileler, yasadiklari zor sürece ragmen eylemlerine kararlilikla devam etti.
Cumhurbaskani basta olmak üzere birçok kesim destek verdi
Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan ile bakanlar, aileleri eylem yaptiklari çadirda ziyaret ederek, sonuna kadar ailelerin yaninda olduklari mesajini verirken, aileleri siyasetçi, sanatçi, gazeteci, yazar, sporcu, sivil toplum kurulusu temsilcisi, kanaat önderi, din adami, sehit ailesi, gazi, esnaf, muhtar, ögretmen ve gurbetçiler olmak üzere toplumun her kesiminden binlerce kisi ziyaret ederek destek verdi.
“Baran beni duyuyor ve gelmez ise ben hakkimi ona helal etmiyorum”
Van'dan 5 yil önce 15 yasinda daga kaçirilan oglu Baran için eyleme dahil olan anne Solmaz Ögrünç, oglunu almadan oradan gitmeyecegini belirterek, “Hacire anneyi televizyona gördüm ve o cesaretini görünce, bende kalkip geldim ve eyleme katildim. Baran'i istemek için geldim eyleme ve Baran'imi almadan da HDP'nin önünden gitmem. Baran 6 yildir yok ve HDP cigerimi yakti. Ben evladimi istiyorum, kuzumu istiyorum. Ben gece gündüz gözyasi döküyorum. Ben elbisesini koklaya koklaya yatiyorum. Ben Baran'imi istiyorum ve kapim ona açiktir. Baran beni duyuyor ve gelmez ise ben hakkimi ona helal etmiyorum. Ben onu yoksullukla, fakirlikle büyüttüm. Benim evladimi versinler ben baska bir sey istemiyorum onlardan. Bakiniz 3'üncü yila girdik. Ceylanlar, Baranlar, Yusuflar ve isimlerimi sayamadigim diger çocuklar ölmesin, annelerin yüreklerini yakmasinlar. Yeter artik buna son versinler. Bizim çocuklari versinler yeter artik” dedi.
'Hacire Akar nasil Mehmet'ini aldiysa, bende Mehmet'imi onlardan alacagim”
2015 yilinda terör örgütü PKK tarafindan zorla daga kaçirilan oglu Mehmet için Istanbul'dan Diyarbakir'a gelerek 2 yildir evlat nöbetinde olan anne Immihan Nilifirka ise “Ben evde ilk eylem basladigi zaman, dedim gidecegim ve karar verdim geldim eyleme katildim. 2 yilimiz bitti, 3'üncü yila girdi ve biz buradayiz. Biz eylemimiz terk etmiyoruz ve bir çocuk dagdan kalincaya kadar bekleyecegiz. Biz kazanacagiz. Anne ve babalar olarak çocuklarimizi almadan da asla çikmayacagiz buradan. Allah o kadindan razi olsun. Hacire Akar nasil Mehmet'ini aldiysa, benim oglumun ismi de Mehmet'tir. Ben de Mehmet'imi ve diger anneler de çocuklarini alinca çikacagiz buradan, bu çadir öyle kalkacaktir. Oglum Mehmet beni görüyor ve duyuyorsan dön gel. Ramazan askere gitti, Yakup askerligini yapti geldi. Mehmet'im ablanla buradan seni bekliyoruz. Çik gel güvenlik güçlerine teslim ol” diye konustu.
“Ben Ceylan'imi HDP'den istiyorum”
7 yil önce 17 yasinda iken kandirilarak daga kaçirilan kizi Ceylan için oturma eylemini sürdüren ve Bursa'dan Diyarbakir'a gelerek eyleme katilan anne Türkan Mutlu da, “2 yil önce 3 Eylül'de Allah razi olsun Hacire anne geldi HDP'den oglunu aldi götürdü ve bize bu yolu açti. Bizlerde ondan güç alarak 2 yildir burada mücadele veriyoruz. Ben kendi sahsim için söylüyorum, 10 yilda bu eylem devam edene kadar ve ben Ceylan'imi alincaya kadar Diyarbakir'dan gitmem, terk etmem. Ben Ceylan'imi istiyorum. Ben HDP nasil Ceylan'imi benden koparip götürüp PKK'ya teslim ettiyse öylede getirsinler. Ben Ceylan'imi alincaya kadar bu eylemi sürdürecegim. Ceylan'ima da sesleniyorum. Ceylan'im çik gel güvenlik güçlerine teslim ol” seklinde konustu.
“2 yildir eylemdeyim ve hiçbir zaman umudumu kaybetmedim”
7 yil önce HDP Kagithane binasina gittikten sonra, daga kaçirildigi ileri sürülen oglu Yakup Edizer için eyleme devam eden anne Saliha Edizer de, “2015 yilindan Yakup'u internetten kandirdilar, daga götürdüler ve 7 yildir kendisinden haber alamiyorum. Hacire anneyi gördüm ve diger anneler çocuklari için eylemde oturmaya baslamislardi. Bende geldim Yakup'a teslim olmasi için çagrida bulunuyorum. 2 yildir eylemdeyim ve hiçbir zaman umudumu kaybetmedim. Çocugum gelecek diyerek haber bekliyorum. Yakup beni görüyor ve dinliyor ise çikip gelmesini güvenlik güçlerine teslim olmasini bekliyorum. Yakup gelsin lise ögrencisiydi. Artik yeter, canimiz nereye kadar yanacak” diye ifade etti.
“Yüz yilda geçse de biz çocuklarimizi almadan buradan gitmeyecegiz “
2012 yilinda lise ögrencisiyken kandirilarak zorla daga götürülen oglu Emircan için eyleme katilan anne Nihal Çiftçi, 2 yildir eylem yaptiklarini anlatarak sunlari söyledi:
“10 yildir oglum HDP ve PKK tarafindan kaçirildi. Oglum 13 yasindaydi ve 2012 yilinda kaçirdilar. Simdi yasiyor ise 23 yasinda olmasi gerekir. Ben bu eylemi televizyonda gördüm ve annelerden cesaret alarak katilmak istedim. Iyi ki de katilmisim ve 2 yildir burada eylem yapiyoruz. Bugün 3 Eylül tam 3'üncü yilimiza giriyoruz. Bu halkin çocuklarini çalan partinin önünde eylem yapiyoruz. Ama ne yazik ki, bizi görmüyorlar. Üstüne üstelik kaçip gittiler. Suçlu olduklarini kendileri de biliyorlar. Ama biz kararliyiz. Yüz yilda geçse de biz çocuklarimizi almadan buradan gitmeyecegiz”