Bakan Varank'tan Yapay Zeka Açiklamasi

Türkiye’nin yapay zeka stratejisi Kocaeli’nin Gebze ilçesinde bulunan Bilisim Vadisi’nde tanitildi. Program, Cumhurbaskanligi Dijital Dönüsüm Ofisi Baskani Dr. Ali Taha Koç’un sunumu ile basladi. “Türkiye olarak kaybedecek vaktimiz yok” ‘Müreffeh bir Türkiye için çevik ve sürdürülebilir yapay zeka ekosis-temiyle küresel ölçekte deger üretmek’ vizyonuyla 2021-2025 Ulusal Yapay Zeka Stratejisini hazirladiklarini söyleyen Cumhurbaskanligi Dijital Dönüsüm Ofisi Baskani Dr. Ali Taha Koç, “On Birinci Kalkinma Plani ve Cumhurbaskanligi Yillik Programlari dogrultusunda hazirladigimiz stratejimizin odagina 3 temel yetkinlik alanini aldik: Kaliteli veri, Ileri beceriler, Teknik altyapi. Türkiye olarak kaybedecek vaktimiz yok. Teknolojiyi takip eden degil, teknolojiye yön veren bir ülke olmaliyiz. Bunu da özel sektörün dinamizmini, üniversitelerin bilimsel yaklasimini ve sivil toplum kuruluslarinin kapsayici bakis açisini harmanlayarak basarabiliriz. Stratejimizin ana özelligi katilimci ve kapsayici olmasidir” dedi. 'En verimli sekilde faydalandik' Bu belgeyi hazirlarken kamu, üniversite, özel sektör ve STK’larla yogun görüs alisverisinde bulunduklarinin altini çizen Koç, “Ilgili tüm uluslararasi organizasyonlardan ve farkli disiplinlerdeki uzmanlarin degerlendirmelerinden en verimli sekilde faydalandik. Kalkinma hedeflerimizin temel taslardan biri olacak bu dokümanin bir diger özelligi; üst düzey yapay zeka politika ve stratejileriyle esgüdüm içerisinde hazirlanmis olmasi. Cumhurbaskanligi Bilim, Teknoloji ve Yenilik Politikalari Kurulu’nun hazirlamakta oldugu Yapay Zeka Teknoloji Yol Haritasi da stratejimizin ana hatlarindan olusuyor. 2021-2025 Ulusal Yapay Zeka Stratejimizin ülkemize, milletimize ve tüm paydaslarimiza hayirli ugurlu olmasini diliyorum. Destekleri ve is birliginden dolayi Sanayi ve Teknoloji Bakanimiz Mustafa Varank’a, belgenin hazirlanmasinda emegi geçen tüm paydaslara sükranlarimi sunuyorum” diye konustu. “Önümüzdeki 5 yilda bu teknolojilerin pazar büyüklügü 2 katina çikacak” Yapay zeka teknolojilerinin uygulama alanlarinin her geçen gün arttigini vurgulayan Sanayi ve Teknoloji Bakani Mustafa Varank ise “Özellikle kendini tekrarlayan ve yogun hesaplama gerektiren sektörlerde bu teknolojiler bizlere büyük kolayliklar sagliyor. Yapay zeka teknolojilerinin küresel ekonomi üzerinde internet devriminden bile daha büyük bir etki olusturacagi öngörülüyor. Bildiginiz üzere, zaten büyük bir hizla yasanan dijitallesme süreci, korona virüs salginin etkisiyle daha da hizlandi. Bu süreçte mecburen uygulanan sosyal mesafe kisitlari, iletisim ve yapay zeka uygulamalarinin kullanimini kat be kat artirdi. Çok yakin bir gelecekte yapay zekaya sahip teknolojiler ekonomik ve sosyal hayatimizin vazgeçilmez bir parçasi olacak. 2020 yilinda dünya genelindeki yapay zeka harcamalari yaklasik 50 milyar dolar olarak tahmin ediliyor ve önümüzdeki 5 yilda bu teknolojilerin pazar büyüklügü 2 katina çikacak. Yapay zekanin 2030 yilina kadar küresel ekonomiye 13 ila 16 trilyon dolar katki yapmasi ve yüzde 13 civarinda bir büyüme saglamasi bekleniyor” seklinde konustu. “Teknolojik degisime direnmek yerine onu benimsemek ve yönetmek tek akilci yoldur” Bu teknolojilerin insan hayatina daha yaygin bir sekilde girdikçe bazi islere ve hizmetlere duyulan ihtiyacin giderek azalacagini dile getiren Bakan Varank, su ifadeleri kullandi: 'Bu nedenle hemen her ülkede yapay zeka ve robotik teknolojilerinin yaygin bir issizlik doguracagi kaygisi hakim. Tabi bu kaygilar, dar bir bakis açisiyla yapilan degerlendirmelerin ürünü. Geçenlerde bir muhalefet milletvekili bana bir soru önergesi göndermis. Yapay zeka teknolojilerinin kullanimi ile kaç kisinin issiz kalmasinin öngörüldügünü sormus. Bu eksik bakis açisi, kaybolan islerin yerini yenilikçi düsünce ve bilgi gerektiren çok daha fazla islerin alacagini göz ardi ediyor. Teknoloji ve endüstri tarihini inceledigimizde, kaybolan ve yeni ortaya çikan islerin sayisiz örneklerinin oldugunu görüyoruz. Gelecekte de bu sürecin ayni sekilde devam edecegi asikar. Bu yüzden teknolojik degisime direnmek yerine onu benimsemek ve yönetmek tek akilci yoldur. Çünkü bu yarista geride kalan ülkeler mevcut ekonomik birikimlerini de kaybetme riskiyle karsi karsiyalar' 'Ülkemizin uluslararasi yapay zeka endekslerinde ilk 20 içinde yer almasini amaçliyoruz' Bu belgeyle birlikte Türkiye’nin, yapay zeka alaninda strateji yayimlayan sayili ülkeler arasinda yerini aldigini vurgulayan Bakan Varank, 'Cumhurbaskanimizin liderliginde, Milli Teknoloji Hamlesi vizyonu ile hazirladigimiz Sanayi ve Teknoloji Stratejimizde yikici teknolojilerin gelisimi için özel basliklari zaten belirlemistik. Ülkemizi kritik teknolojilerin pazari degil, üreticisi konumuna getirecek kapsamli politikalari bu anlayis çerçevesinde uyguluyoruz. Simdi yapay zeka stratejimiz ile bunu daha da ileri tasiyacak adimlari atacagiz. 2025 yilinda yapay zeka teknolojilerinin milli hasilamiza katkisini yüzde 5'e çikarmayi hedefliyoruz. Bunun yaninda ülkemizin uluslararasi yapay zeka endekslerinde ilk 20 içinde yer almasini amaçliyoruz. Buna yönelik hamlelerimizi yapacagiz. Tabi bu hedefleri gerçeklestirebilmenin birinci sarti, yapay zeka teknolojilerine yön verecek nitelikli insan kaynagina sahip olmaktan geçiyor. 2025 yilinda bu alandaki istihdamin en az 50 bine ulasmasini istiyoruz. Bu nedenle nitelikli insan kaynaginin yetismesi için çok önemli tedbirler belirledik' diye konustu. ' Teknoloji gelistirme bölgelerinin sayisini 5’ten 88’e çikardik' Ar-Ge konusunda gerek altyapi, gerekse proje bazli destekleriyle özel sektörün yatirim yapmasini tesvik ettiklerini aktaran Bakan Varank, sözlerini söyle noktaladi: ' Teknoloji gelistirme bölgelerinin sayisini 5’ten 88’e çikardik. Yerinde Ar-Ge ve tasarim merkezleri uygulamasini baslattik. Bugün itibariyla bin 593 Ar-Ge ve tasarim merkezimiz bulunuyor. Bu altyapilarla, arastirmacilar, girisimciler, isletmeler, yatirimcilar ve üniversiteler arasinda ciddi bir sinerji olusturuyoruz. Bunun yaninda, TÜBITAK, KOSGEB ve kalkinma ajanslarimiz vasitasiyla çok çesitli programlar uyguluyor, isletmelerimizin Ar-Ge odakli projelerini destekliyoruz. Yapay zeka kullaniminin hizlanarak devam edecegi bilinse de, bu sürecin sosyal ve ekonomik etkilerinin nasil sekillenecegi hususu hala belirsiz. Bu nedenle stratejimizde deneyen, kesfeden, ögrenen ve bu dogrultuda kendisini sürekli güncelleyen bir ekosistemin olusturulmasini hedefledik. Bu dönüsüm sürecinden sosyo-ekonomik yapimizin olumsuz etkilenmemesi gerektiginin farkindayiz. Uygulama süreçlerini de bu hassasiyetleri göz önünde bulunduracak sekilde tasarladik. Katilimci bir yaklasimla hazirladigimiz Ulusal Yapay Zeka stratejimize ilgili tüm taraflarin fikir ve önerilerini dahil etmeye önem gösterdik. Bunun yaninda, uygulamayi koordine edecek, tüm süreci ve etkilerini takip edecek, gerektiginde düzeltici önlemler alacak kapsamli bir yönetisim mekanizmasi tasarladik. Insallah bu strateji sayesinde, önümüzdeki dönemde yapay zeka uygulamalariyla ülkemizde veriden daha fazla deger üretildigine hep birlikte sahit olacagiz. Ben stratejinin ülkemizin yapay zeka ekosistemini gelistirecegine ve küresel rekabetçiligimize büyük katkilar yapacagina inaniyorum'


Orjinal Habere Git