Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan, Kanal 7, Ülke TV, 24 TV, TVNET ve TV 360 ortak yayininda gazetecilerin gündeme dair sorularini cevapladi.
Bazi ülkelerin Afganistan'a tipki Suriye'de yaptiklari gibi sadece terör ve göç açisindan baktigini bildiren Erdogan, 'Terör ve göç bize gelmezse sorun yok diyorlar mantik bu. Oysa terörü de göçü de var eden on yillardir izlenen yanlis politikalardir. Bu yanlis politikalarla yüzlesmeden baris ve istikrara katkida bulunmak mümkün degil. Afganistan bizim için güçlü tarihi, beseri, kültürel baglarimizin oldugu kardes bir ülke. Afgan halkinin Istiklal Savasi'miza verdigi maddi manevi destegi unutmamiz mümkün degildir' diye konustu.
Afganistan'la olan köklü baglarin geregine uygun bir tutum izlenecegini kaydeden Erdogan, 'Aramizda böyle bir bag, yakinlasma var. Yönetimde kim olursa olsun iyi ve kötü gününde Afganistan'in yaninda yer almak hem ahde vefanin hem de kardesligimizin geregidir. Ilgili kurumlarimiz zaten Taliban'la irtibat halindeydiler. Biz de ülkenin gelecegini konusmak üzere Taliban yöneticilerini kabul edebilecegimizi ifade etmistik. Bu tavrimizi bugün de muhafaza ediyoruz. Afgan halkinin huzuru, oradaki Türk soydaslarimizin selameti ve ülkemizin çikarlarinin korunmasi noktasinda her türlü isbirligine haziriz. Taliban yöneticilerinin yaptigi itidalli ve ilimli açiklamalari memnuniyetle karsiliyoruz. Özellikle Taliban'in Türkiye'ye yaklasimi köseli degildir. Daha dikkatlidir. Bizimle olan iliskileri dis politika açisindan hassastir' degerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin NATO'nun Afganistan'daki kararli destek misyonunda yer alarak bu ülkenin istikrari için elinden gelen gayreti gösterdigine dikkat çeken Erdogan, 'Afganistan'a ciddi yatirimlar, harcamalar yaptik. Hala yapiyoruz, bundan sonra yapacagimizin bazi alametleri ortada. Bizim isadamlarimiz var. Onlar orada bulunmakla, yatirim sürecine devam ediyorlar. Afganistan'daki askerlerimiz hiçbir zaman muharip bir güç olarak görev yapmadi. Askerlerimizi orada asla yabanci bir güç olarak görmedik, kullanmadik. Biz askerlerimizi orada yabanci bir güç olarak görmedik, kullanmadik. Amerika'nin çekilmesi sonrasi amacimiz havalimani güvenligini temin ederek ülke güvenligine katki saglamaktir. Türkiye'nin Afganistan'daki askeri varligi yeni yönetimin de uluslararasi alanda elini güçlendirecek ve isini de kolaylastiracaktir. Mesele, öncelikle Afgan makamlariyla bir anlayis birligine varmaktir. Farkli seçenekler üzerinde konusabiliriz. Örnegin Libya'daki gibi ikili bir anlasmayi çözebiliriz. Bu Taliban olabilir, bu daha önceki gibi mevcut yönetim olabilir, bunlarin hepsi ile bizim dostlugumuz var, arkadasligimiz var. Suanda ülkesinden ayrilmis olan baskan yine bunlardan bir tanesidir. Bu konuda yürütülen görüsmelerde bizler aslinda belli bir gelisme kaydetmistik. Ülkemizin sundugu sartlarin önemli bir bölümü muhataplarimiz tarafindan kabullenilmeye baslanmisti. Taliban'in ülkede kontrolü saglamasiyla önümüze yeni bir tablo çikti. Simdi sahada olusan yeni gerçeklere göre planlarimizi yapiyor, görüsmelerimizi de ona göre sürdürüyoruz' ifadelerini kullandi.
Türkiye'nin son günlerde yogun bir diplomasi trafigi içinde oldugunu ifade eden Erdogan, 'Örnegin bu hafta sonuna kadar Merkel isle bir görüsmemiz söz konusu. Sayin Putin ile hafta sonunda görüsmemiz söz konusu. Ayni sekilde yine Avrupa'dan bir çok ülke lider ile görüsmeler söz konusu. Bugün Etiyopya Basbakani Ahmed'i kabulümüz yeni degil. Randevu eskiydi, ama ülkemizi ziyareti Etiyopya ile diplomatik iliskilerin 125. yil dönümünde gerçeklesmesi nedeniyle ayri bir önem tasiyor. Etiyopya ile iliskilerimizi bütün alanlarda güçlendirecek adimlari ele aldik' dedi.
Etiyopya ile bölgesel ve uluslararasi konularda fikir alisverisinde bulunuldugunu söyleyen Erdogan, Birlesik Arap Emirlikleri ile yatirimlar konusunda önemli konularin ele alindigini bildirdi. Erdogan, 'Gerek varlik fonu baskanimi davet ettigim, yatirim destek fonu baskanimi da davet etmistim. Birlikte bu görüsmeleri yaptik. Çok ciddi bir yatirim hedefleri var' diye konustu. Birlesik Arap Emirlikleri ve Türkiye iliskilerine yönelik konusan Erdogan, 'Devletlerarasi inis çikislar hep olabilir, burada benzer bazi durumlar oldu. Bu görüsmelerle birlikte bölgedeki bazi sikintilari temenni ediyorum ki ayni kültürün, ayni inancin mensuplari olarak sorunlari gidermis oluruz' dedi.
Afganistan'daki Türk vatandaslarin tahliyesiyle ilgili konusan Erdogan, 'Afganistan'daki vatandaslarimizin güvenligi ve huzurunu temin etmek bizim bir numarali önceligimiz. Afganistan'daki vatandaslarimizi özel uçak seferleriyle tahliye islemlerimizi sürdürüyoruz. Havalimanlarinin iki boyutu var. Biri sivil, biri askeri. Biz bu çalismayi daha çok askeri havalimani üzerinde yapiyoruz. Vatandaslarimiza yönelik çalismalari koordine etmek üzere Disisleri Bakanligi bünyesinde faaliyet gösteren Afganistan koordinasyon destek merkezi olusturduk. Afganistan'daki vatandaslarimiza seri bir sekilde ulastik. Devletimizin tüm imkanlariyla yanlarinda oldugunu vurguladik. 201 vatandasimizi bugün Islamabad'a götürdük oradan da ülkemize gelmelerini sagladik. Suan 552 kisiyi tahliye etmis durumdayiz. Karzai Uluslararasi Havalimani'nin isletme ve güvenlik bizde olmasinin avantajlarindan en iyi sekilde yararlaniyoruz' açiklamasinda bulundu.
Düzensiz göçle mücadele noktasinda yogun bir çaba harcandigini kaydeden Erdogan, sinir güvenliginin tahkimi için farkli önlemlerin devreye alindigini belirterek, 'Iran sinirimizda 4 ilimiz var; Agri, Hakkari, Igdir, Van. Bu sinirimizin tamami duvarla örülecek. Agri ve Igdir sinirindaki duvar çalismalarini tamamladik. Suan itibariyle 157 km tamamlandi, bunun tamamini bitirecegiz. Bu tür giris çikislar olmasin, kaçkinlar olmasin diye yapiyoruz. Göç degil teröre karsi da bunlar bizim için önemli bir bariyer. Duvari olusturan 3 metre yüksekligindeki betonlarin üzerinde 1 metre dikenli tel bulunuyor. Bu sinirin 109 km kismi suanda aydinlatma sistemi ile donatilmis durumda. Yerlestirilen kameralarda düzensiz göç hareketlerini izleyip aninda müdahale ediyoruz' diye konustu.
Bir milyon göçmenin kabul edilecegi iddialarina yönelik sorulari yanitlayan Erdogan, ”Önce bir seyi çok açik samimi konusmam lazim. Bakin, hukukta bir kaide vardir; Müddei iddiasini ispatla mükelleftir. Bu adam, nereden bunu gördü, kim kendisine bunu sufle etti. Bak kendi büyükelçisi bile böyle bir seyin olmadigini söylüyor. Bu adam yalanci. Bu adamin bugüne kadar dogru biz sözü var mi? Yok. Olmayan bir seyin iddiasini veya onu savunmak, ortaya koymak Orada disisleri yetkilisi yoktu diyor. Illa Disisleri yetkilisi mi olmasi lazim. Disisleri bana bagli. Ben varim orada. Kafayi takmislar tercümanimiza yatiyorlar, kalkiyorlar orada sadece tercüman vardi diyor. Basiniza tercümanim kadar tas düssün. Bir de dürüst konusun. Bunu ispatla ben degil sen mükellefsin. Eger zerre kadar hukuk bilgin varsa, madem böyle bir iddian var ispatla. Ispatlayamiyorsan özür dile. Bunlarda o karakter yok. Isleri güçleri Türkiye'nin uluslararasi diplomaside yaptigi görüsmelerde ülkeyi nasil küçük düsürecegiz. Bu tür yalanlar üzerinden bu ülkenin cumhurbaskanini itham etmek ahlaksizligin daniskasidir. Bunlar da ahlaksizdir' dedi.
Yasanan afetler sonrasi yaralarin hizla sarilacagini belirten Erdogan sunlari kaydetti: 'Sel afeti önce Artvin, Rize oradan basladi. Artvin Rize'den sel afeti baslayinca ben hemen ertesi gün bölgeye gittim. Zaten bunlardan bir tanesi de benim ana baba ocagim Güneysu ilçesiydi. Oradaki durumlari yerinde teshis ettik. Arhavi ilçesinde geçtik ardindan. Durumlari yerinde inceledik. Metrekareye düsen yagis miktari bile bu bölgelerde yasanan afetin büyüklügünü göstermeye yeterlidir. Geliyorsunuz batiya dogru, Bartin, Sinop ve Kastamonu'daki felaket daha büyük bir felaket oradaki yagis miktari yillik yagisin birkaç katina ulasti. Kastamonu Bozkurt'a bagli köyde yillik yagis 773 kg iken sadece 10-12 Agustos'ta 420 kg yagis düstü Bozkurt'ta bir yilda görünen yagis 63 saatte oraya düstü. Sel nedeniyle yollari kapanan köylerimize Türkiye'de ilk defa havadan jeneratör naklederek elektrik verdik. Elektriksiz köy birakmadik.'
Cumhurbaskani Erdogan: “Tabiat kendisine isyani kabul etmez”
Bazi özel televizyon kanallarinin ortak yayininda konusan Cumhurbaskani Erdogan, dogal afetlerden salgina, anayasa çalismalarindan ekonomiye kadar önemli konularda açiklamalarda bulundu.
“Bunlari müteakip defalar yasadigimiz halde kimse dinlemiyor, bildigini okuyor”
Afetler sonrasi yapilan çalismalari anlatan Cumhurbaskani Erdogan, “Dere yatagina konut yapimini belediye baskanligimdan beri hep aksini söylemisimdir. Sakin ha yapmayin. Dikey mimariye tevessül etmeyin. Bunlari söylerken bazi tecrübelerden söyledim. Dere yataklarinda debisi yüksek akis oldugu zaman binalarin altini aliyor. Ben Karadenizliyim, Rize'de eskiden agaçlar vardi, bu kizilagaçlari kestiler, bunlarin yerine çay diktiler. Çay dikmekle kalmadilar, çaya gübre verirken azot agirlikli gübre verdiler. Azot agirlikli olan bu gübre topragi yakiyor, eritiyor. Yagmurla bulustugu zaman bu adeta bir lapa haline geliyor ve akip gidiyor. Bunlarin hepsini bu olaylarda da gördük. Bunlari müteakip defalar yasadigimiz halde kimse dinlemiyor, bildigini okuyor. Örnegin Antalya, Manavgat, Mugla, buralarda yasanan olaylara baktiginizda buna benzer olaylari yasadik. Oralarda da binalar noktasinda öyle yerlere binalar yapilmis ki, bu binalar her an bir tehdit altinda. Simdi bizim attigimiz adimlarla mümkün oldugunda bu binalari süratle yapacak ve buralardaki yasam kosularini daha iyi sartlara tasiyalim istiyoruz. Vatandaslarimizin birçogunun hayvancilikla ugrasmasi sebebiyle ahir sorunu var, onlara yönelik onlarin düsüncelerine dikkat ederek ahirlarina kavusmasini temin edelim dedik. Aricilik noktasinda da ari kovanlarindan tutunuz, nereye bunlar yerlestirilebilir, kovanlarini süratle temin edelim dedik. Bu çalismalari da yürütüyor. Bölgede özellikle enerji, su ve bu sikintilari da süratle gidermek üzere çalismalarimizi yapiyoruz. Moloz çalismalarinin tamamlanmasiyla birlikte riskli bölgelerin bosaltilmasini saglayacagiz. Daha güvenli yerlerde yeniden insa edecegiz” diye konustu.
“Bu isin çikis noktasi, tabiatla kurulan iliskide bakis açisini degistirmektir”
Afet bakanligi kurulup kurulmayacagi sorusuna cevap veren Erdogan, “Illa her sey bakanlik olursa çözülür diye bir sey yok. Biz tabiatta ilahi bir denge olduguna inaniyoruz. Bu denge ne kadar tahrip edilirse dogal felaketlerin yikiciligi da o kadar artacaktir. Tabiat kendisine isyan kabul etmez. Kastamonu'da, Rize'de ayni seyi gördük. Tabiat için bir rahmet olan yagmur bozulan denge ile felaket haline dönüsebiliyor. Hava olaylarinin da daha sert yasanmasi ve bir bölgede kuraklik, diger bölgede asiri yagis görülmesi gibi durumlarin sebebi elbette iklim degisikligidir. Almanya'nin batisinda yasanan sel felaketinde 186 kisi hayatini kaybetti. On milyarlarca Euro'luk zarar meydana geldi. Kimse bunlari konusuyor mu? Avusturya, Italya, Ingiltere, Romanya, Bulgaristan, Iran'da sel baskinlari meydana geldi. Bütün bu seller dünya genelinde çok sayida can kaybina ve maddi zarara neden oldu. Karsimizda tüm dünya ülkelerini ilgilendiren bir sorun var. Dogal afetlere karsi tedbir almak mümkün. Bunu yüzde 100 basarir misiniz, kimse kendisiyle ve insanlarla alay etmesin. Bu isin çikis noktasi, tabiatla kurulan iliskide bakis açisini degistirmektir. Afet bölgelerinde ecdadin yaptigi yapilarin çogunun ayakta olmasi bize gitmemiz gereken istikameti de gösteriyor. Demek ki, geçmisteki iyi örneklerden, dogru mimariden ve dayanikli malzemeden faydalanarak yeni bir yapilasma modeli gelistirmemiz gerekiyor” açiklamasinda bulundu.
“Hatalarimiz olmus olabilir ama bazi seyler insanoglunun gücünün üzerinde olan seylerdir”
“Afetlere Türkiye'nin hazirliksiz yakalandigini düsündügünüz oldu mu?“ sorusuna cevap veren Erdogan, “Biz elimizden geleni yapacagiz. Ama su dogada ne olur ne olmaz? Rabbim nerede, neyin tasarrufunu nasil kilar biz bilemeyiz. Birçok meteoroloji haberlerini zamaninda alabiliyoruz diyebilirim. Buna karsi tedbirler, bu tedbirler noktasinda da bakanligimizin ve kurumlarimizin ciddi tedbirleri de var. Buna ragmen altindan kalkabiliyor musunuz, yeri geliyor kalkamiyoruz. Örnegin Yatagan Termik Santrali, bu santralde bazi ihmaller olsaydi orada büyük bir felaket yasanabilirdi. Orada biz burasi özel sektöre ait, her türlü adimi attik, tedbiri aldik, her türlü çalismayi yürüttük. çevredeki vatandaslarimizin bile destekleri ile santralden oradaki agaçlardan arindirmayi temin ederek bu santralleri yanmak, patlamak, bütün bunlardan kurtararak oradaki enerji noktasinda çalismalarini durdurmadik. Hatalarimiz olmus olabilir ama bazi seyler insanoglunun gücünün üzerinde olan seylerdir” dedi.
“Yalan ve iftira çarkini döndürmekten geri durmuyorlar”
Felaketler sonrasinda yapilan manipülasyonlarin önlenmesi ile ilgili soruya cevap veren Cumhurbaskani Erdogan, “Yalan terörünün Türkiye'de mimari Bay Kemal'dir. Su ana kadar bulundugunuz her yerde, Antalya'da, Mugla'da, Izmir'de belediyeler CHP'de. Karadan bu islere müdahalelerde nerede itfaiyeleriniz? Hepsinde de biz devlet olarak bu islere müdahale ettik. Helikopterlerle, uçaklarla müdahale ettik. Kalkip kimseyi suçlamadik. Bir yerde sel afeti var, sen sel afetinde acaba ne yaptin, bunu ortaya koy. Yok. Biz bütün ekibimle, benim 6 bakanim bu bölgelerde görevli olarak bulundular, hala bölgelerdeler. Sürekli yanginda arkadaslarimiz, Allah razi olsun, gece gündüz demeden bölgede kaldilar. Milletvekillerimiz bölgeyi terk etmediler. Antalya, Mugla, Izmir, hepsi. Ayrica da takviyeler bütün belediyelerden buraya gönderdik. Ben kendim gittim. Ayni sekilde genel baskan yardimcilarim gitti. Bu bizim milli manevi görevimiz. Yalan ve iftira bizim siyasi hayatimizin her asamasinda mücadele ettigimiz konu oldu. Birlik ve beraberligimizi güçlendirmemiz gereken tabi afetlerde bile yalan ve iftira çarkini döndürmekten geri durmuyorlar. Televizyonlara konusuyorlar, ‘bir tane helikopter görmedim' diyor helikopter arkasindan geçiyor. Bozkurt'taki santral, su depolamasi olmayan regülatör tipi bir tesis. Burada da her türlü yalana basvurdular. Boru sisteminin taskina ve sele sebep olmasi mümkün degil. Ben bu manada sosyal medyaya olumlu bakmiyorum. Sosyal medya ile mücadelemizi bu yalanlar nedeniyle sürdürecegiz. Bu yalan ve iftira kampanyasinin basinda muhalefet milletvekilleri bulunuyor. Tüm vatandaslarimizi, muhalefetin basini çektigi sosyal medyada terörüne, yalan rüzgarlarina karsi dikkatli olmaya davet ediyorum. Geleneksel medyada denetim görevini yerine getiren Kurulumuz var. Meclisin açilmasiyla birlikte sosyal medyaya yönelik denetim konusunda da gereken adimlari atacagiz. Sahada yürüttügümüz cansiperane mücadelenin kendini bilmez birilerinin yalani ile baltalanmasina, gerçeklerin çarpitilmasina müsaade etmeyecegiz” diye konustu.
“Asi olmak isteyenler gönüllülük esasina göre asi olmalidir”
Salginla mücadele ile ilgili sorulara da cevap veren Cumhurbaskani Erdogan, “Türkiye salgin sürecini hem saglik hem kamu güvenligi hem de ekonomik bakimdan en iyi yöneten ülkelerin basinda geliyor. Pek çok ülkede insanlar aksayan hizmetlere isyan ederken ülkemizde kayda deger hiçbir sorun yasanmadi. Asilamada dünyada oldukça önlerde yer aliyoruz. Bu sayede bir ara yükselme seyrinde olan vaka sayilarimiz 18 binlere geriledi. Bu rakami çok daha asagiya çekecegiz. Milletimin karsisinda 3 doz asisini olmus bir cumhurbaskani olarak bulunuyorum. Sayet asi konusunda bir sikinti olsaydi kendimizi böyle bir sikintiya sokmazdik. Asi olmak isteyenler gönüllülük esasina göre asi olmalidir. Zorlama ile böyle bir seyi dogru bulmuyorum. Bugün hastanelerde yatanlarin neredeyse tamamina yakinin asi yaptirmayanlardan olustugunu görüyoruz. Asi oldugu halde hasta olanlarin sayisi istisnai seviyede. Önümüzde böyle net bir tablo oldugu halde asi karsiti kampanya yürütülmesini dogru bilmiyorum. Gönüllülük esasi sart olmali. Ister olur ister olmaz. Bu konuda zorlamaya gerek yok. Test olayi hepimiz için belli yerlerde gerekli olan bir sey” seklinde konustu.
“Insallah yüz yüze egitimi baslayacak”
Yüz yüze egitimin baslayip baslamayacagina iliskin Cumhurbaskani Erdogan, “Insallah olacak. Dün aksam bakanimla bu konuyu görüstük. Insallah yüz yüze egitimi baslayacak” diye konustu.
Erdogan, Milli Egitim Bakaninin degismesi ve egitim sisteminin geldigi noktaya iliskin su ifadeleri kullandi:
“Egitim sistemi gayet güzel bir yerde. Milli Egitim Bakanimiz kendi istifasinin kabulünü bizden istirham ettiler. Biz de bu talebi yerinde bulduk. Hayirlisi olsun dedik ve yardimcilarindan bir tanesini, Mahmut Bey'i bu göreve getirdik. O da özellikle Milli Egitim camiasini taniyan bir arkadasimiz. Suandan itibaren onunla beraber süreci devam ettiriyoruz. Sürece yabanci bir arkadasimiz degil. Herhangi bir sikinti olmaz, birakilan yerden yola devam ediyoruz.”
“Bu ülkede önümüzdeki seçimin tarihi bellidir”
Yeni anayasa çalismalarina da deginen Erdogan, “Devlet Bey kendi hazirliklarini bana daha önce gönderdi. Bu çalismayi yürüten arkadaslarima o çalisma taslagini verdim. Arkadaslarimiz da onunla birlikte çalismalarini yaptilar. Biz de çalismamizi belli bir noktaya getirdik. Nihai noktaya gelince çikan neticeyi Sayin Bahçeli'ye tektim edecegim. Onlarin da incelemesinden sonraki durumu tekrar degerlendirmeye alacagiz” dedi.
Erdogan, “Seçim kanununda bir degisiklik söz konusu mu?” sorusuna “Hayati Bey'in riyasetinde bir ekip MHP'den ekiple görüsmelerini yaptilar. Bu çalismalarina ben de baktim. Son çalismalarini yapiyorlar, o çalismadan sonra Sayin Genel Baskan ile gelinen noktayi müzakere etme imkanimiz olacak” cevap verdi.
Erdogan, erken seçimlerine iliskin tartismalarin hedef saptirmaya yönelik oldugunu, erken seçim olmayacagini söyledi. Erdogan, “Biz suanda çalisiyoruz, daha çok seyler yapmamiz lazim. Bunlara bu firsatlari vermedik, vermeyecegiz. Bu ülkede önümüzdeki seçimin tarihi bellidir” ifadelerini kullandi. Erdogan, “Bizim ögrencilik yillarindan ögrendigimiz tekerleme var, ‘benim oglum bina okur, döner döner yine okur.' Bunlarin söyledigi bu” dedi.
“Biz toplu igne üretemezken bugünkü hale geldik”
Ankara'da 26 fabrikanin açilisinin yapildigi programda Melek Tug isimli bir kaynak ustasi kadinin konusmasinin yeniden ekrana getirilerek hatirlatilmasindan sonra Cumhurbaskani Erdogan, “Melek Hanim o fabrikada kaynakta ustabasi. Artik üniversiteyi de bitirmesi lazim. Bu azimle üniversiteyi de bitirir. Patronun Melek'ten memnun olmasi, onu orada önde bir yer vermis olmasi kadinin geldigi yeri göstermesi bakimindan çok önemli. Kadinimizi hor görmek, onlarin ilim tahsilinde, mevki makam sahibi olmasina engel olmak kimseye bir sey kazandirmaz” dedi.
Erdogan, “Türkiye toplu igne üretemeyen bir ülkeydi. Biz toplu igne üretemezken bugünkü hale geldik” diye konustu.
Issizlik rakamlarindaki düsüsün sorulmasi üzerine Erdogan, “Bizim bir konuya çok büyük ehemmiyet verdigimizi söyledik. Yatirim, istihdam, üretim, ihracat. Bu dört baslik bizim için çok önemli. Yatirim olursa arkasindan istihdam gelirse onun arkasindan üretim gelecek. Üretim olduktan sonra ihracatta uluslararasi camiada yerinizi alirsiniz. Yüzde 2,5 rekor düsüsle yüzde 10,6'ya düstü. Bu iyiye dogru bir gidis olacaktir. Bütün sektörlerde istihdam artisi yasandi. Hizmet sektörünün istihdami salgin öncesi döneme yaklasti. Sanayi istihdami yeniden 6 milyonu asarak en yüksek seviyesine ulasti. Salgin kaynakli istihdam kaybinin oldukça üzerinde istihdam artisi sagladik. Türkiye ekonomisinin artik toparlanma sürecinin ardindan bir atilim içine girmistir. Muhalefet bunu yine görmeyecek ama biz inandigimiz yolda yürüyecegiz. Ihracatta rekor üstüne rekor kiriyoruz” seklinde konustu.